İZMİR – İzmir Mültecilerle Dayanışma Platformu, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalmasıyla siyasilerin propaganda için tercih ettikleri dilin ilk seçimdeki uzlaşmacı, toparlayıcı dilden uzaklaşmasına ve mültecileri direkt hedef alan söylemlere karşı basın açıklaması düzenledi.
Farklı platformlarda kullanılan dilin, toplumun alt katmanlarında bulunan mülteciler için hak talep eden bütün taraflara zarar vereceği söylenen açıklamada şu ifadeler yer aldı:
‘GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN OLAYLARA SEBEBİYET VERECEK BİR DİL KONUŞULUYOR’
“14 Mayıs’ta gerçekleşen seçimde milliyetçilik ve mülteci düşmanlığı siyaseti yaparak seçime giren adaya verilen oyların oranının ikinci tur sonuçlarını etkileyecek düzeyde olması ve sırf bu kitlenin oylarını alabilmek sebebiyle bizce toplumda nefreti körükleyecek, düşmanlığı çoğaltacak ve geri dönüşü olmayan üzücü olayların gerçekleşmesine sebebiyet verecek bir dil ile konuşulmaya başlandı.”
‘KULLANILAN IRKÇI ŞOVEN DİL MÜLTECİLERİN YAŞAM KAYGILARINI ARTIRIYOR’
Açıklamada Türkiye’nin doğru bir mülteci politikası olmadığı ve Cenevre Sözleşmesi’ne konulan şerhe dikkat çekildi. Devamında şöyle denildi:
“Kendilerinin hak ve adaletten yana olduğunu iddia eden tüm siyasi parti ve liderlerinin, mülteci haklarını tanımaları beklenirken, aksine her fırsatta ve yaşanan her olumsuzlukta mültecileri sorumlu tutmaları, onları ‘günah keçisi’ ilan etmeleri, hem nefret söylemi hem de doğru değildir.
Unutulmamalı ki siyasi parti liderlerinin söylediklerinin toplumda olumlu-olumsuz bir karşılığı ve aynı oranda bir sorumlulukları var. Ve ne yazık ki; ülkemizde nefret söylemi ile nefret suçu arasındaki mesafenin çokta uzak olmadığını yaşanan birçok örnekte gördük.
Yükselen ırkçılık, oluşturulan nefret iklimi, ona hizmet eden şoven dil ve söylemler düşünüldüğünde zaten dezavantajlı olan mültecilerin, gelecek ve de yaşam hakkı ile ilgili kaygılarının her geçen gün artarak devam etmektedir.”
Hiçbir seçim sonucunun insan haklarında ve yaşamında önemli olmadığı vurgulanan açıklamada “Dezavantajlı herhangi bir kesimi düşman ve öteki olarak gösteren hiçbir siyaset % 99,9 oyla dahi seçilse meşru olmayacaktır” denildi.
‘LİNÇ KÜLTÜRÜNE HİZMET EDEN SÖYLEMLER DERHAL TERK EDİLMELİ’
Açıklamanın sonunda şunlar söylendi:
“Bizler mülteci hak savunucuları olarak, hangi siyasi cephe/ittifaktan geldiğine bakmaksızın ,linç kültürüne hizmet eden bu söylemlerin derhal terkedilip, mülteci hakları başta olmak üzere, gerçek sorunlara dair çözüm önerilerini dillendirmeye davet ediyoruz. Zira haklardan yararlanmak için vatandaş değil, insan olmanın yeterli olduğunu belirtiyor ve aksi halde yaşanan tüm olumsuzluklarda bu dil ve söylemin sahiplerinin sorumlu olduklarını hatırlatıyoruz.”
İZMİR MÜLTECİ DAYANIŞMA PLATFORMU
Platformda yer alan kurumlar ise şöyle:
Kâr Değil Yaşam İnisiyatifi
Hak İnisiyatifi Derneği
İnsan Hakları Derneği
Hepimiz Göçmeniz –Irkçılığa Hayır
Mülteci Medyası
Halkların Köprüsü
İNSAN-DER
MÜLTECİ-DER
İzmir Müzisyenler Derneği
Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği
Fideder
Yeryüzü Dayanışma İnisiyatifi
Foça Barış Kadınları
Gençlik Sosyal Eğitim ve Dayanışma Derneği
İzmir BB kent Konseyi
Özgünder
Beyaz Kalpler Derneği
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD)
Baran Tursun Vakfı
Özgür Yaşam Derneği
Narlıdere Alevî Bektaşi Kültürünü Tanıtma Derneği
Konak Kent Konseyi
İnsan Hakları Gündemi Derneği
Deri Tekstil Kundura Derneği (ARTI GERÇEK)
Peki şimdi nereye?: Mülteciler 28 Mayıs’ı bekliyor
Kılıçdaroğlu’na soru soran AKP’li gencin mültecilerle ilgili sözleri gündem oldu
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***