Artı Gerçek – Geçmişte Ergenekon davasında tutuklu kalan daha sonra iktidarı destekleyen gazeteci Nedim Şener, CHP lideri ve cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katıldığı Babala TV yayınında Hrant Dink suikastıyla ilgili söz alan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nu hedef aldı.
Programda, geçmişte sarf ettiği “Katil devlet” ifadesiyle ilgili yöneltilen soru üzerine söz alan Kaftancıoğlu’nu meseleyi çarpıtmakla suçlayan Şener, Dink cinayetinin Ergenekon kumpası için işlendiğini iddia etti. Şener, devletin soruşturma ve kovuşturmasıyla davanın aydınlandığını da savundu:
“AİHM’nin ‘kamu görevlilerini suçladığı’ bir kararı yoktur ‘sadece etkin soruşturma yapılmamıştır’ kararı vardır. Etkin soruşturma ise dosya 2014’te FETÖ’cü savcı Muharrem Akkaş’tan alınınca yapıldı. Hem savcılıkta hem mahkemede tanık olarak iki kez ifade verdiğim dava Canan Kaftancıoğlu’nun ‘katil’ dediği devletin soruşturma ve kovuşturmasıyla aydınlanmış. FETÖ’cülerin ‘yol verdiği’ bir cinayet olduğu kesinleşmiştir.
‘ERGENEKON KUMPASINA DESTEK OLMUŞTU’
Devlete ‘seri katil’ diyen ve şimdilerde CHP’li taklidi yapan Canan Kaftancıoğlu, 2009’da Türkan Saylan’ın evi FETÖ’cüler tarafından basılırken sessiz kalmış, 2010’da FETÖ paçavrası Zaman’da Ergenekon kumpasına destek olmuştu.
2022’de de anmasına katılıp Türkan Saylan taklidi yapmıştır. Hatta 2009’da FETÖ’cü kumpası ile intihar eden Ali Tatar’ın mezarına ziyarete gitmiştir.
Gençlere yalan söylemene rağmen sana daha ciddi yanıt verirdim ama yazdığında seviyeni ortaya koydun bir kez daha Canan. İşin gücün Ümit Kaftancıoğlu adını ‘nineni’ kullanmak fırıldak Canan. Rüzgarsız dönen fırıldaklığı Türkiye sende gördü Canan Kaftancıoğlu. Bir gün PKK’lıları översin bir FETÖ’cüleri yanlarsın, teröristlere başkomutan dersin. Dün gazetelerinde FETÖ’cüleri yanlıyordun sonra CHP’li rolü yapmaya başladın. Bugün de ‘ülkücü’ rolüne başlamışsın. Gençlere Hrant Dink konusunda yalan söylediğin için utan diyeceğim ama herkes biliyor utanmaz bir fırıldaksın Canan.”
1-Devlete “seri katil” diyen CHP’li Canan Kaftancıoğlu, Hrant Dink cinayetinde ortaya koyduğum ve mahkeme kararları ile kesinleşen gerçekleri çarpıtıyor. Dink cinayeti, FETÖ’cü istihbaratçıların, 12 Haziran 2007’de başlattığı ve Canan Kaftancıoğlu’nun FETÖ paçavrası Zaman… pic.twitter.com/HqpCTmxaTf
— Nedim Şener ???????? (@nedimsener2010) May 25, 2023
KAFTANCIOĞLU’NUN YANITI
Canan Kaftancıoğlu’nun ise buna yanıtı şöyle oldu:
“İstesen de birileri gibi ‘değişik’ olamazsın ancak: Bir) Ergenekon kumpasına destek veriyor olsam mahkemelerinde olup sana destek vermemiş olmam lazımdı. (Yazık fırıldak olacağını öngörememişiz)
İki) FETÖ’cüleri devletin en etkili yerlerine ninem mi yerleştirdi? Fırıldak ötesi aparat.”
İstesen de birileri gibi “değişik” olamazsın ancak:
1-Ergenekon kumpasına destek veriyor olsam mahkemelerinde olup sana destek vermemiş olmam lazımdı.(yazık fırıldak olacağını öngörememişiz)
2-FETÖ’cüleri devletin en etkili yerlerine ninem mi yerleştirdi?Fırıldak ötesi aparat!
— Canan Kaftancıoğlu (@Canan_Kaftanci) May 25, 2023
KAFTANCIOĞLU BABALA TV’DE NE DEDİ?
“Devlet sorumlu, sosyal devlet bizlere, sizlere tırnak içinde söylüyorum ‘kutsal devlet’ kavramı dayatılıyor. Devletler soyut kavramlardır, devletleri hükümetler yönetir. Vatandaş olarak devletin de verdiğimiz vergiler dahil hesabını sorduğumuzda biraz önce şu arkamdaki kız kardeşimizin söylediği hayallerini gerçekleştireceğiz” diyen Kaftancıoğlu, şöyle devam etti:
‘BENİM DE AĞRIMA GİDİYOR’
Kaftancıoğlu, Babala Tv’de geçmişteki ‘katil devlet’ ifadesiyle ilgili soru üzerine söz alarak şunları söyledi:
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde devletin organları vardır, AİHM kararıyla devletin kolluk kuvvetleri aracılığıyla hukuk esastır demi, devletin kolluk kuvvetleri aracılığıyla Hrant Dink’in öldürüldüğünün AİHM kararı vardır. Devlet soyut bir kavramdır. Mahkeme kararı ile bu varsa burada benim katil devlet dememdeki amaç, Hrant Dink’in öldürülmesiyle bellidir ama katil devlet sizin kadar benim de ağrıma gidiyordur. Çünkü devletler vatandaşını öldüren mekanizmalara aracılık etsin diye değil o mekanizmalar vatandaşını korusun diyedir. Güçlü toplum, güçlü devlet…
Bunun yolu da devleti soyutlayarak değil sorumlu devletin talebini vatandaşlar olarak yapacağız ki bu topraklardaki hepimiz kutsal kavramlar değil sorumluluk üzerinden yapılan yanlışları ifade ettiğimizde ortaya çıkaracağız. AİHM’de ne yazık ki senin kadar benim de ağrıma gidiyor; devletin kurulları ve organları aracılığıyla cinayetler işlendiğini mahkeme kararlarında görüyoruz.”
PAYLAN: KATİLLER HALA KORUNUYOR, DİNK DAVASA HENÜZ BAŞLAMADI
Hrant Dink’in 14. ölüm yıldönümünde, HDP Milletvekili Garo Paylan, cinayetle ilgili devletin bir sorumluluk almadığını ifade ederek şöyle konuşmuştu:
“Devlet Hrant Dink’in katiliyken sorumluluğu da alamazdı. Katil bir devlet anlayışı Hrant Dink cinayetinin sorumluluğunu alamazdı. O anlayış hala devam ediyor. Hrant’ın katilleri hala korunuyor, kollanıyor ve Hrant malesef o kaldırımda yatıyor. Bana göre henüz Hrant Dink davası başlamadı. Çünkü Hrant Dink davası hep bir araç dava olarak görüldü. Siyasette belli başlı kişilerin başka kişileri tasfiye etmesinin bir aracı olarak görüldü. Öncelikle Ergenekoncu denilen, bu davanın da tabii ki sanığı olması gereken bazı unsurlar bu davada öne konuldu, Hrant’ın katilleri olarak bu cinayetin sorumlularından bir bölümü üzerinde yargılama yapıldı. Daha sonra siyasette dengeler değişti, güç dengeleri değişti. 15 temmuz darbe girişminden sonra özellikle FETÖ’cü denilen unsurlar üzerine dava yıkılmaya çalışıldı. Ama ortada bir milli mutabakat cinayeti vardı. Bu ortak sorumluluğa hiçbir zaman bakılmadı. Biz bu davanın sanıklarına hiç bir zaman FETÖ veya Ergenekoncu diyerek bakmadık. Hepsi kamu görevlileriydi, bu iktidarın atadığı kamu görevlileriydi.”
SUİKAST DAVASINDA ÇIKAN KARAR
Yargılama sonunda, 26 Mart 2021’de cinayetin ‘FETÖ talimatıyla’ işlendiği iddiasıyla karar verildi. 37 kişi beraat ettirilirken, 13 kişinin dosyası ayrıldı. Çok sayıda ‘FETÖ’ davalarından da yargılanan eski üst düzey emniyetçilerin de bulunduğu 26 kişiye çeşitli hapis cezaları verildi.
DİNK AİLESİNİN İTİRAZI REDDEDİLDİ
Dink Ailesi avukatlarının Celalettin Cerrah, Ahmet İlhan Güler, Reşat Altay, Engin Dinç, Ercan Demir, Muhittin Zenit, Sabri Uzun, Metin Yıldız gibi isimlerin beraatına yaptığı itiraz reddedilmişti.
CEZA ALAN VE BERAAT EDENLERİN LİSTESİ
Bianet’in derlediği bilgilere göre mahkeme kararının detayları şöyle:
37 beraat: Adem Sarıgöl, Adnan Acar, Atilla Güçlüoğlu, Muhammer Ay, Metehan Kadir Yıldırım, Niyazi Malkoç, Cevat Eser, Rahmi Özer, Resul Kütükoğlu, Tevfik Cantürk, Ünsal Gürel, Ecevit Emir, Emre Cingöz, Hacı Şefik Şimşek, Eyüp Temel Ahmet Çetiner, Birol Ustaoğlu, Sabri Uzun, Hüseyin Yılmaz, Ali Poyraz, Mikdat Özbek, Hamdi Egbatan, Mustafa Küçük, Ergün Yorulmaz, Musa Yıldırım, Hacı Ömer Ünalır, Reşat Altay, Ali Barış Sevindik, Murat Bayrak, Tamer Bülent Demirel, Yusuf Bozca, Yüksel Avan, Hamza Celepoğlu, Engin Dinç, Ercan Demir, Ahmet İlhan Güler, Muhittin Zenit ve Celalettin Cerrah
13 kişinin dosyası ayrıldı: Fethullah Gülen, Zekeriya Öz, Ekrem Dumanlı, Metin Canbay, Yunus Yazar, Faruk Mercan, Adem Yavuz Arslan, Halil İbrahim Koca, Yılmaz Angın, Mehmet Akif Yılmaz, Ömer Faruk Kartın, Coşgun Çakar ve Serkan Şahan
26 kişiye hapis:
Ercan Gün’ün “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 10 yıl hapsine,
Abdullah Dinç’in “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 6 yıl 3 ay hapsine,
Ahmet Faruk Aydoğdu’nun “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 6 yıl 3 ay hapsine,
Hasan Durmuşoğlu’nun “ihmali davranıştan” 12 yıl 6 ay, “resmi belgeyi yok etmek” suçundan da 3 yıl 9 ay hapsine, diğer suçlamaların zaman aşımı nedeniyle düşürülmesine,
Bekir Yokuş’un “insan öldürme suçuna yardım etme”den 10 yıl hapsine,
Önder Araz’ın “resmi belgeyi yok etmek” suçundan 3 yıl 9 ay hapsine,
Şükrü Yıldız’ın “örgüt içinde hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan 3 yıl 9 ay hapsine, diğer suçlamaların zaman aşımı nedeniyle düşürülmesine,
Metin Balta’nın “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 6 yıl 8 ay hapsine,
Mehmet Uçar’ın “resmi belgeyi yok etmek” suçundan 3 yıl 9 ay hapsine, diğer suçlamalardan beraatine
Mehmet Ali Özkılıç’ın “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7 yıl 6 ay, “suçluyu kayırmak” suçundan 1 yıl 18 ay hapsine
Osman Gülbel’in “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” suçundan 16 yıl 8 ay hapsine,
Yakup Kurtaran’ın “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7 yıl 6 ay hapsine,
Yavuz Karakaya’nın “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan müebbet hapsine, “başkasını araç olarak kullanmak suretiyle adam öldürmek” suçundan da 12 yıl 6 ay hapsine
Mehmet Ayhan’ın “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” suçundan 12 yıl 6 ay hapsine, “resmi belgeyi yok etmek ” suçundan da 3 yıl 9 ay hapsine,
Onur Karakaya’nın “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” suçundan 12 yıl 6 ay hapsine, “resmi belgeyi yok etmek ” suçundan 3 yıl 9 ay hapsine,
Faruk Sarı’nın “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” suçundan 12 yıl 6 ay hapsine, “resmi belgeyi yok etmek ” suçundan da 3 yıl 9 ay hapsine,
Muharrem Demirkale’nin “başkasını araç olarak kullanmak suretiyle insan öldürmek” suçundan müebbet hapsine, “Anayasal düzeni ortandan kaldırmaya teşebbüsten” de müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına,
Okan Şimşek’in “başkasını araç olarak kullanmak suretiyle insan öldürmek” suçundan 25 yıl hapsine, “resmi belgede sahtecilik” suçundan da 3 yıl 4 ay hapsine,
Veysal Şahin’in “başkasını araç olarak kullanmak suretiyle insan öldürmek” suçundan 25 yıl hapsine, “resmi belgede sahtecilik” suçundan da 3 yıl 4 ay hapsine,
Gazi Günay’ın “başkasını araç olarak kullanmak suretiyle insan öldürmek” suçundan 25 yıl hapsine, “resmi belgede sahtecilik” suçundan da 3 yıl 4 ay hapsine
Özkan Mumcu’nun “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan 7 yıl hapsine
Ali Fuat Yılmazer’in “başkasını araç olarak kullanmak suretiyle adam öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsine, “resmi belgeyi yok etmek” suçundan da 4 yıl 6 ay hapsine
Ramazan Akyürek’in “başkasını araç olarak kullanmak suretiyle adam öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsine, “resmi belgeyi yok etmek” suçundan 5 yıl 7 ay 15 gün hapsine, “resmi belgede sahtecilik” suçundan da 7 yıl 6 ay hapsine
Metin Yıldız’ın “resmi belgede sahtecilik” suçundan 3 yıl 4 ay hapsine
Ali Öz’ün “başkasını araç olarak kullanmak suretiyle insan öldürmek” suçundan 25 yıl hapsine, “resmi belgede sahtecilik” suçundan da 3 yıl 4 ay hapsine
Volkan Şahin’in ”kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” suçundan 12 yıl 6 ay hapsine karar verildi. (HABER MERKEZİ)
Katledilişinin üzerinden 16 yıl geçti: ‘Hrant Dink’in arkadaşları olarak adaleti aramaya devam edeceğiz’
Hrant Dink katledilmeden önce Ermenileri ne kadar tanıyordunuz?
HDP’nin Hrant Dink cinayetinin araştırılması önerisi, AKP ve MHP oylarıyla reddedildi
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***