YORUM | HASAN CÜCÜK
Şampiyonlar Ligi finalinin adı Manchester City–Inter oldu. Pep Guardiola’nın City’si zorlu bir yolculukla adını finale yazdırmayı başardı. 2016’dan beri City’nin dümeninde bulunan Guardiola, bu sezon yenilmez bir armada oluşturdu. Premier Lig şampiyonluğuna sadece 90 dakika uzaklıkta bulunuyor. Keza, FA Cup ve Şampiyonlar Ligi içinde önlerinde sadece 90 dakika bulunuyor. 1999 yılında Alex Ferguson’un Manchester United’i lig, kupa ve Şampiyonlar Ligi’ni kazanıp üçleme yapan ilk Premier Lig ekibi olmuştu. Guardiola bir taraftan Ferguson’un rekorunu kırmak diğer yandan yıllardır süren Şampiyonlar Ligi hasretini sonlandırmak istiyor. Durdurulması zor bir takım oluşturan Guardiola her geçen yıl başarı çıtasını yükseltiyor.
Manchester City son 6 yılda beşinci şampiyonluğuna sadece bir maç uzaklıkta bulunuyor. Arsenal ile kıyasıya bir şampiyonluk yarışı veren City, Londra ekibinin son haftalarda kaybettiği üst üste puanlarla önce aradaki farkı kapattı ardından farklı öne geçti. Rakibinden bir maçı eksik olan City, sahasında konuk edeceği Chelsea’yı yenmesiyle bitime iki hafta kala şampiyonluğunu ilan edecek. 2023’te adeta yenilmez armadaya dönüşen City sahasında oynadığı tüm maçları kazandı. Premier Lig’de ise son 11 maçından 3 puanla ayrıldı. City’nin kayıpsız geçtiği bu haftalarda yarıştaki bir numaralı rakibi Arsenal tam 12 puan bıraktı.
Premier Lig’de artık bir Guardiola gerçeği var. Olayı sadece para gücüyle açıklamak yeterli değil. Elbette, City 2008’de Arap sermayesini arkasına aldıktan sonra kabuk değiştirdi. Paranın gücü başarıya doğrudan etki yaptı. Bunu yok saymak mümkün değil. Ancak unutulmaması gereken, para gücü sadece City’e destek vermedi. Aynı durum Chelsea, ManU, Arsenal için de geçerliydi. City’nin en büyük avantajı takımı 2016’da Guardiola’ya emanet etmek oldu. Barcelona ve Bayern Münih’te 7 yılda 6 şampiyonluk gören Guardiola, kariyerinin ilk yılında zirveye çıkmayı başardı. Sadece 37 yaşında ve bir yıllık teknik adamlık geçmişiyle Barcelona’nın başına geçip, sezonu 4 kupayla kapatmak kumaşının kalitesini ortaya koymaya yetiyordu. Barcelona’da 4 yılda kazanmadık kupa bırakmadı.
Bayern Münih’te, Jupp Heynckes’in kurduğu bir takımı buldu. Üzerine Robert Lewandowski gibi bir gol makinesini ilave ederek şampiyonluk serisini başlattı. City’de durum ise oldukça farklıydı. Kariyerinde ilk kez ilk yılında şampiyonluk göremeyen Guardiola, yeni bir City inşa etti. Transferde cömert davrandı ama hakkını teslim, edelim nokta transferler yaptı. Aldığı hiçbir oyuncudan hayal kırıklığı yaşamadı. Şehrin diğer takımı United, Ferguson sonrası rotasız gemiye dönerken City genç İspanyolla sağlam bir takım kurdu. United, onlarca milyonlar ödediği Pogba, Maguire, Lukaku gibi transferlerinde hüsran yaşarken, City ödediği her kuruşun karşılığını aldı. Örneğin bu sezon 2004 sonrası en kötü sezonunu geçiren Chelsea, yaz ve kış transfer döneminde 611 milyon Euro harcadı. Neredeyse Süper Lig’in değeri kadar bir harcama yapan Chelsea, City’nin yeni prensi Erling Haaland kadar gol attı. Guardiola’nın başarısını para gücüne endekslemek Guardiola’ya haksızlık olur.
Premier Lig’deki yarışta tek bir rakibi olmasının avantajını yaşadı. Ya Şampiyonlar Ligi? Dortmund, Sevilla ve Kopenhag’ın olduğu grupta bir numaralı favoriydi. Şaşırtıcı olan grupta aldığı iki beraberlik oldu. Ancak eleme turlarında farklı bir City vardı. Son 16 turunda Leipzig’e sahasında tam 7 gol attı. Rövanş bir formalite oldu. Çeyrek finalde rakibi Bayern Münih’le ilk maçta deplasmanda 1-1 berabere kalıp, sahasında 3-0’lık net skorla yoluna devam etti. Aynı tarifeyi Real Madrid’e de uyguladı. İlk maçta deplasmandan 1-1’lik skorla dönüp, rövanşta Devler Ligi’nin kupa beyini sahadan 4-0’lık skorla sildi.
City sadece farklı skorla rakibini ezmedi. Oyun olarak da çok üstündü. Geçen yılın Kupa 1 şampiyonu Real adeta acizleri oynadı. Alman futbolunun bir numaralı ekibi Bayern çaresiz kaldı. Deplasmanda aldığı beraberlikte bile oyun üstünlüğü City’de oldu. Durdurulamaz bir City var karşımızda. Tıpkı 2008-12 arasındaki Barcelona gibi. Premier Lig şampiyonluğu cepte bulunuyor. FA Cup ve Şampiyonlar Ligi kupasını da müzesine taşırsa – iki finalin de favorisi- önümüzdeki yıllarda City’nin bileğini bükmek çok daha zor olacak.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***