YORUM | CUMALİ ÖNAL
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütü lideri Ebu Hüseyin el Haşimi el-Kureyşi’nin MİT operasyonuyla etkisiz hale getirildiğini söyledi.
TRT Türk ile bazı televizyonların ortak yayınında konuşan Erdoğan, “Bu şahıs, Milli İstihbarat Teşkilatımızın Suriye’de gerçekleştirdiği bir operasyonla etkisiz hale getirildi” dedi.
Erdoğan operasyonun nerede gerçekleştirildiğini söylemezken, bazı Suriyeli kaynaklar Türkiye sınırının dibindeki Afrin’e bağlı Cinderes kasabasında operasyonun gerçekleştirildiğini öne sürdükleri bir evin görüntülerini paylaştı.
Erdoğan el Kureyşi’nin uzun süredir takip edildiğini de ileri sürdü.
Ancak şu ana kadar ne bağımsız kaynaklar ne de bölgede operasyon yapan ABD, Rusya, İran gibi güçlerle Suriye hükümeti, Kürt kaynakları, IŞİD ya da Türkiye yanlısı Suriyeli gruplar el Kureyşi’nin öldürüldüğünü teyit etmedi.
İktidar yanlısı medya da Erdoğan’ın bu açıklamasını hiç görmedi. Sosyal medyada iktidar yanlısı gelişmeleri köpürten troller de konuya pek değinmedi.
Peki Erdoğan bu açıklamayı neden yaptı?
Ortada gerçekten bir operasyon var mı? IŞİD’in dördüncü halifesi el Kureyşi öldürüldü mü? Yoksa bir dezenformasyon mu söz konusu? Bunların cevabını net olarak bilmiyoruz.
IŞİD son yıllarda hem ABD ve Kürtlerden hem de diğer radikal gruplardan aldığı ağır darbelerden sonra neredeyse komaya girmiş durumda. Operasyonel gücü hemen hemen hiç kalmadı. Uyuyan hücrelerinden bahsediliyor. Ancak gücünün ne düzeyde olduğu pek bilinmiyor.
Sadece Suriye’deki varlığını, IŞİD’in varlığına dayandıran ABD’nin zaman zaman ‘örgüt eylem hazırlığında’ türü açıklamalarının dışında örgütün esamesi okunmuyor.
Örgütü El Kaide’den ayırarak bağımsız hale getiren Ebu Bekir el Bağdadi ile IŞİD, tarihindeki en etkin dönemini 2014 yılında yaşadı. Musul’dan Rakka’ya kadar Irak ve Suriye’nin kuzeyinin neredeyse tamamını ele geçiren örgüt, daha sonra ABD ve Kürtlerin ortak operasyonlarıyla arka arkaya büyük darbeler aldı. Bağdadi’nin 2019 yılında Türkiye sınırına yakın Berişa kasabasında öldürülmesiyle örgüt hızla etkinliğini ve sahadaki varlığını yitirmeye başladı.
Bağdadi’nin halefi Ebu İbrahim el Haşimi el Kureyşi, Şubat 2022’de üçüncü halifeleri Ebu Hasan el Haşimi el Kureyşi de Kasım 2022’de öldürüldü.
Örgütün kontrol ettiği alan olmadığı için lider kadrosu da ağırlıklı olarak ya Türkiye’nin askeri kontrol noktalarının da bulunduğu Selefi Heyet Tahrir el Şam örgütünün kontrolündeki İdlib’de ya da direkt Türkiye’nin denetimindeki bölgelerde saklanıyor.
ABD’den Rusya’ya, İran’dan Suriye rejimine, Kürtlerden Türkiye ve Türkiye yanlısı milis güçlere büyük bir istihbarat ve gözetleme faaliyetinin yürütüldüğü bu bölgelerde de IŞİD liderleri için saklanmak artık neredeyse imkansız hale geliyor.
Ve böyle bir ortamda bir IŞİD liderini etkisiz hale getirmek artık çok da sansasyonel bir olay haline gelmiyor.
Ancak olayın farklı bir noktasına işaret etmek gerekiyor. Türkiye neredeyse bir yıldır Beşar Esad rejimiyle barışmak için var gücüyle çaba sarf ediyor. Esad rejimi Türkiye’nin uzattığı eli şu ana kadar hiç tutmadı. Son olarak geçtiğimiz hafta Moskova’da bir araya gelen Türk, Rus, Suriyeli ve İranlı yetkililer de Türkiye ve Suriye arasında bir orta yol bulamadı.
Suriye ön şart olarak Türkiye’nin topraklarından çekilmesini şart koşuyor. Türkiye ise PKK ve YPG’ye karşı sınırlarını korumak için bu ülke topraklarında asker bulundurduğunu öne sürüyor.
Ancak sorunun sadece YPG ve PKK ile sınırlı olmadığı anlaşılıyor.
Asıl sorun Suriye’deki cihatçılar. Cihatçıların neredeyse tamamı Türkiye’nin şemsiyesi altında faaliyet gösteriyor. Örneğin İdlib’i kontrol eden Heyet Tahrir el Şam örgütü, Türkiye’nin çekilmesi durumunda Rus ve Suriye birliklerine karşı direnecek durumda değil. İdlib’de bağımsız hareket eden çok sayıda radikal grup da bulunuyor.
Bu grupların yanı sıra Türkiye’nin müttefiki de pek çok örgüt bulunuyor. Tüm bu örgütlerin militan sayısı on binlerle ifade ediliyor.
Türkiye Suriye’den çekilirse bu militanlar ne olacak? Türkiye’ye mi yerleştirilecekler? Yoksa Suriye rejimine teslim mi olacaklar? Bu konunun çözümü pek de kolay görünmüyor.
İster istemez Erdoğan’ın son çıkışını Suriye rejimi ile başlattığı süreçten bağımsız düşünmek mantıklı gelmiyor.
Eğer IŞİD Lideri el Kureyşi gerçekten öldürüldüyse bu mesajı hem ABD ve hem de Suriye’ye yönelik olarak düşünmek gerekiyor. Bu şekilde Erdoğan seçim öncesi ABD’den ciddi bir destek alacağını düşündüğü gibi, Suriye rejiminin Türkiye’ye bakışında da bir yumuşama sağlanacağını hedeflemiş olacak.
Ancak ne havuz medyası ve ne de trollerin Erdoğan’ın açıklamasını köpürtmemesi ister istemez yeni bir dezenformasyon ihtimalini gündeme getiriyor.
Sonuç olarak ortada tuhaf bir etkisizleştirme haberi bulunuyor. Ancak bu habere hiç kimse sahip çıkmıyor.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***