HABER MERKEZİ – Eğitim Sen, ÖMK ve Kariyer Basamakları Sınavı ile “Uzman Öğretmen” ve “Başöğretmen” unvanı ile maaşların yükselmesinin adaletli olmadığını belirterek 14 Mayıs sonrası kurulacak iktidara taleplerini sıraladı.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim – Sen) birçok kente “Eşit işe eşit ücret, gerçek bir meslek kanunu, grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkı” talebiyle açıklamalar yaptı.
ANKARA
Ankara şubeleri, Eğitim Sen Ankara 5’nolu şube önünde açıklama yaptı. “Yoksulluk sınırının üzerinde eşit işe, eşit ücret” pankartının açıldığı açıklamada sık sık “Eşit işe, eşit ücret” sloganı attı. Açıklamada Eğitim Sen Ankara 1’Nolu Şube Başkanı Hüseyin Köklü konuştu.
AYNI İŞ FARKLI MAAŞ
ÖMK ve Kariyer Basamakları Sınavı sonucunda 67 bin öğretmen “başöğretmen”, 517 bin öğretmen “uzman öğretmen” unvanı aldığını söyleyen Köklü, “Sınava girmeyen ve on yıldan az kıdemi olan öğretmen sayısı ise 400 binin üzerindedir. Göreve yeni başlayan bir öğretmenin maaşı bugün 12 bin 224 TL’dir. Bir okulda aynı derse girip, tamamen aynı müfredatı işleyen ve 25 yıllık kıdemi olan üç öğretmenden kariyer basamakları sınavına girmeyen bir öğretmen yaklaşık 14 bin 200 TL; ‘uzman öğretmen’ 17 bin TL; ‘başöğretmen’ ise 19 bin 500 TL maaş almaktadır” dedi.
‘UYGULAMA ADALETLİ DEĞİL’
Aynı işi yapan, aynı müfredatı uygulayan öğretmenler arasında derece ve kademe farkı dışında bu kadar ücret farkı olmasının adaletli bir uygulama olmadığını belirten Köklü, “Aynı işi yapan öğretmenler arasında bu kadar yüksek maaş farklılığının olduğu bir eğitim sisteminde eşitlikten, adaletten ve nitelikli eğitimden bahsetmek mümkün değildir. Sendikamız yıllardır sadece öğretmenlerin değil, eğitim kurumlarında çalışan tüm eğitim ve bilim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini savunmaktadır. Nitelikli eğitim için öğretmenler kadar emeği olan idari ve teknik personel, yardımcı hizmetliler sınıfı ve 4-B statüsünde çalışan eğitim emekçilerinin hakları ve talepleri de dikkate alınmalıdır. Sadece öğretmenlerin değil, tüm eğitim ve bilim emekçisi arkadaşlarımızın çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi hedeflenmelidir” ifadelerinde bulundu.
ŞIRNEX
Cizîr (Cizre) Eğitim – Sen binası önünde basın açıklaması yapıldı. “Grevli toplu sözleşmeli sendika” ve “Yeni bir meslek kanunu istiyoruz” pankartının açıldığı açıklamada, Şirnex Eğitim-Sen şube yöneticisi Adnan Şenbayram konuştu. Şenbayram, öğretmenler arasında ciddi ücret eşitsizliği olduğunu belirterek şunları söyledi: “Türkiye’de aynı işi yaptıkları halde farklı statü ve maaş kaleminde çalışmak zorunda kalan, bu kadar farklı ve dengesiz ücretlendirme uygulaması yapılan ikinci bir meslek grubu bulunmamaktadır. Eğitim emekçilerinin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren ve eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran ÖMK sonrasında, aynı işi yapan öğretmenler arasında ciddi ücret eşitsizlikleri ortaya çıkmıştır.”
İZMİR
Eğitim-Sen İzmir Şubeleri, öğretmenlerin yaşadığı sorunlara ilişkin İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Çok sayıda eğitimcinin katıldığı açıklamada,Eğitim Sen İzmir 5 Nolu Şube Başkanı Özcan Çetin konuştu.
Yıllardır ekonomik, sosyal ve özlük haklara yönelik taleplerinin siyasi iktidar tarafından görmezden gelindiğini belirten Çetin, “Siyasi iktidar ve Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) öğretmenlerin ve eğitim emekçilerinin, çalışma ve yaşam koşullarına ilişkin sorunlarına kalıcı çözümler üretmek yerine Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) üzerinden eğitim emekçilerine yönelik ayrımcı ve adaletsiz uygulamaları hayata geçirmiştir. ÖMK ile öğretmenler arasında halen var olan aday, sözleşmeli, kadrolu, ücretli öğretmen ayrımlarına yenileri eklenmiştir. Eğitim sisteminin rekabetçi ve eleyici yapısına öğretmenlik mesleği de ‘uzman öğretmenlik’, ‘başöğretmenlik’ gibi yeni statüler üzerinden dâhil edilmiştir” dedi.
TALEPLER
Yapılan açıklamalarda 14 Mayıs seçimleri sonrasında oluşacak yeni hükümetten talepler şu şekilde sıralandı:
“* ILO-UNESCO ortak metni olan Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ni esas alan yeni bir meslek kanunu hazırlanmalıdır.
*Kamuda en düşük maaş yoksulluk sınırı üzerinde belirlenmelidir.
*Mevcut ücret farkları derece ve kademe gibi kriterler dikkate alınarak, ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesi doğrultusunda düzenlenmelidir.
*Kamuda maaşlar başta olmak üzere, ekonomik, sosyal ve demokratik hak ve özgürlüklerimiz siyasi iktidarın ya da Cumhurbaşkanı’nın insafına bırakılmamalıdır.
*Sendikalarımızın ilk kurulduğu yıllardan bu yana temel talebimiz olan grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı yasal güvence altına alınmalıdır.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***