Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Pazar günü yeniden göreve seçilmesi sonrası Dolar/TL kuru bugün 20,42’yi aştı.
Kur, seçim belirsizliğinin hakim olduğu dönemde 20’nin üzerine çıkarak rekor tazelemişti.
Merkez Bankası’nın piyasaya müdahale ederek kuru dengede tutmaya çalıştığı için rezervlerini satması ise uzun zamandır gündemdeydi.
Hatta Merkez Bankası’nın net uluslararası rezervleri bir önceki hafta 21 yıl sonra ilk defa sıfırın altına inerek eksi 1,5 milyar dolar oldu.
Peki kuru bundan sonra neler bekliyor?
Analist Beste Naz Süllü, 17 kez seçim kazandığını hatırlattığı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın izleyeceği ekonomi politikalarını tahmin etmenin zor olmadığını söylüyor.
Süllü, TL’nin değer kazanmasına yönelik politikaların izlenmediğini vurgulayarak, “Kurun bu saatten sonra düşmesini kimse beklemiyor” diyor.
Piyasada genel kanı, Dolar/TL’nin suni şekilde 20 seviyesinde tutulduğu, kurun aslında daha da yüksek olması gerektiği yönünde.
Bank of America, kurda adil seviyesinin 24 olduğu görüşünde.
Çok sayıda yabancı kurum da kurun 24-25 seviyesinde olmasını bekliyor.
‘Yaz aylarında döviz dengelenebilir’
Global Securities Araştırma Grubu Direktörü Serdar Pazı, Türkiye’de bir dış finansman ihtiyacı olduğunu ancak yaz aylarının gelmesi ve turizmin canlanmasıyla beraber bir dengelenme olabileceğini düşünüyor.
“Yaz aylarında döviz akımı ve döviz talebi birbirini dengeleyebilir” diyen Pazı, seçimlerden önce ciddi bir şekilde arası açılan bankalar arası ve Kapalıçarşı kur makasının da daralacağı görüşünde.
Bankalara getirilen kurallar yüzünden insanların fiziki dolara talebinin artmasıyla, Kapalıçarşı başta olmak üzere döviz bürolarının sağladığı kur ve bankalarda işlem görülen kur arasındaki makas hayli artmıştı.
Pazı, bunda seçim belirsizliğinin azalmasının da bir rol oynayabileceğini vurguluyor.
‘Yeni anlaşmalar gelebilir’
Merkez Bankası’nın rezervleri, kurun ateşinin alınması ve kur ataklarına karşı korunmak için en önemli araçlardan biri.
Peki Merkez Bankası’nın rezervlerinde görülen erimenin etkileri ne olur ve bunun için ne yapılması gerekir?
Yaz aylarının bir rahatlama sağlayabileceğini açıklayan Serdar Pazı, yeni anlaşmaların da gelebileceğini aktarıyor:
“Şu ana kadar çok alışık olmadığımız ölçüde swap anlaşmalarıyla, Körfez ülkelerinden, Çin’den, Azerbaycan’dan ve o ülkelerin merkez bankalarından gelen mevduat ile döviz rezervinde bir tür rahatlama görüldü. Ancak dış ticaret tarafında ithalat daha hızlı artıyor. Bunun bir şekilde finanse edilmesi gerekiyor, yeni anlaşmaların gelmesi olasılığı fazla.”
‘Sermaye kontrolleri genişletilebilir’
Kurun bundan sonraki seyrinde, yeni kabinede yer alacak isimler ve yeni ekonomi politikası önemli rol oynayacak.
Piyasaların talebi, ortodoks iktisadi politikalara dönülmesi yönünde. Ancak yeni kabinenin düşük faiz politikasından vazgeçip vazgeçmeyeceği bilinmiyor.
Analist Beste Naz Süllü, “Benim beklentim doların 23,80 seviyesinde durması ve buralarda bir denge arayışı olması yönünde. Bu şekilde hesaplamamın da nedeni; beklenen enflasyon, Merkez Bankası’nın eksi rezervleri, cari açığın finansmanı ve seçim ekonomisinden geçen ekonominin sıcak para ihtiyacından dolayı” diyor.
Beste Naz Süllü, Merkez Bankası ve piyasalardaki kur arasındaki makasın açılmasını bekliyor, bunu da Erdoğan’ın zafer konuşmasında bu zamana kadar izlenen politikalardan dönüş olmayacağı sinyalini vermesine bağlıyor.
Süllü, “Kredilerdeki tıkanıklık bizdeki büyümeyi etkileyecek ancak anladığımız kadarıyla kamusal anlamda bir büyüme yaratacak. Enflasyon reçetesi konusunda sermaye kontrollerinin genişletilmesi beklenebilir. Kurdaki yükselişin faturası politikalara değil de hanehalkı ve kuruluşlara fatura edilebilir. Bu da dövize ulaşmayı daha da zorlaştırabilir” yorumunda bulunuyor.
KAYNAK: BBC TÜRKÇE – ÖZGE ÖZDEMİR
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***