Gazeteci Barfeen Gül Journalist Post dergisi‘nin yeni sayısını için ‘Afganistan’da, kadın olmak’ başlıklı bir yazı kaleme aldı:
Saatlerce tavana bakıyorum, gördüğüm hiçbir şey yok, şaşkınım. Aynada kendime bakıyorum. Yere düşüp eriyen kendimden başka bir şey görmüyorum. Şiddetli uykusuzluktan bitkin gözler. Günlerdir çatlak dudaklar. Yüzümde gördüğüm tek şey acı ve umutsuzluk. Odama geri dönüyorum, o kadar çok düşünüyorum ki geriye kalan tek şey cansız bedenim. Vücudum her geçen gün eriyor. Kendim için en ufak bir şey yapamıyorum. Acı çekiyorum. Susamış dudaklarım ve aç karnımla okula gittiğim zor günleri düşünüyorum. En iyi devlet üniversitesinde başarılı olmak için gece gündüz çalıştım. Maddi sorunlarla uğraştım. Ancak, benim için önemli değildi. Benim için önemli olan tek şey yaşadığım şu an.
AFGANİSTAN’TA HAYATTA KALMAK
Afganistan’da hayatta kalmam tek önemli şey. Burada hapsedildim ve bir an bile yalnız dışarı çıkamıyorum. Günlerdir evde bir mahkûm gibi zihinsel sorunlarla uğraşıyorum. Taliban insani hakkımı, özgürlüğümü ve sonunda umutlarımla birlikte hayallerimi elimden aldı.
Ben bir Hazara kızıyım. Taliban’ın Afganistan’a gelişiyle birlikte savunmasızlığım arttı. Afgan toplumunda çok fazla hakaret ve aşağılamayla büyüdüm. Taliban birçok kez eğitim merkezlerine, camilere, hastanelere, spor kulüplerine saldırdı. Etnik grubumuzu yok etti, aşağıladı ve küçük düşürdü. Çalışmamıza ve okumamıza izin vermediler. Afganistan’daki bir Tacik ve Peştun kızından daha savunmasız durumdayım.
Babam ve annem okuma yazma bilmeden büyüdüler. Babam çocukluğunda bir parça ekmek için gece gündüz çalışmak zorunda kaldı. Okuyamamıştı. Annem de okuma yazma bilmeyen, eğitimden yoksun kırsal bir bölgede büyüdü ve orada evlendi. Annem bizleri ekonomik ve sosyal sorunlara göğüs gererek büyüttü ve okuttu.
Ders çalışıp giriş sınavına hazırlandığım yıllar boyunca, en azından kendim ve ailem için önemli biri olabilme mücadelesi verdim. Zorluklara göğüs gerdim, uykusuz kaldım. Taliban üniversitelerin ve iş hayatının kapılarını bana ve benim gibi binlerce kadına kapattığında geleceğimin karanlıkla dolu olduğunu gördüm. Annemin ve benim günahımız neydi? Bu tür insanlık dışı bir hareketi hak etmiyoruz.
‘DÜNYA LİDERLERİ, SESİMİZİ DUYUN’
Kadınlara daha çok değer verilen Avrupa ve dünya ülkeleri! sizlere sesleniyorum. Orada erkekler Taliban gibi değil. Bütün eşleri ve kızları Avrupa’da okuyor ve çalışıyor. Tüm hakları var. Kendinizi kızlarınızın yerine koyun. Kızlarınızın okumalarını ve çalışmalarını yasaklar mısınız? Afganistan’da psikolojik işkence altındayız.
Afganistan’daki kadınların durumu hakkında BM’nin günde, haftada, ayda kaç toplantı yaptığını merak etmiyorum. BM’nin bizim hakkımızda ne kadar endişeli olduğu umurumda değil. Benim için önemli olan, harekete geçilmesi. Afganistan’da kadınların statüsünde herhangi bir değişiklik olmadı.
İki yıldan beri, kendim de dahil olmak üzere ülkemdeki tüm kadınlar psikolojik olarak çok acı çekti. Bu Taliban’ın estirdiği terörizm yüzünden, çalışamıyorum. 11. Sınıfta olan kız kardeşim okuyamıyor. Okula gidemeyen, çalışamayan binlerce kız kardeş için, yeni yılın gelmesiyle birlikte Taliban’ın okulların ve üniversitelerin kapılarını kızlara açacağını umuyorduk.
DÜNYA AFGAN KADINLARINA İLGİSİZ
Günlerce bir suçlu gibi evin bir köşesinde hapsedildim. Sizin farkına varmanız ve durumumu ifade edebilmek için hangi dili kullanmalıyım? Acı çektiğimizi görmüyor musunuz? Afganistan kadınlarına neden bu kadar ilgisizsiniz?
8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutladık. Tebrik edilmemesi gereken bir gün. Kadın olarak en ufak bir hakkımız yok. Afganistan’daki biz kadınlar her gün bazen umutsuzluktan, bazen yoksulluktan ölüyoruz. Bu sert soğuk kış günlerinde evlerimizi ısıtmak ve bir parça ekmek bulmak zorunda kaldık. Evlerimizin içini biliyor musunuz? Hangi sorunla karşı karşıya olduğumuzu biliyor musunuz? Afganistan’da tam olarak bir felaket yaşanıyor. Biz insan değil miyiz?
Ben ve ülkemdeki kadınlar her zaman hükümetlerin kurbanı olduk. Taliban bilgi ve bilime düşman, yasaları hiçe sayıyor. Taliban kadınları günah olarak görüyor. Tüm medeniyete ve sisteme uzaklar.
Tüm bu haksızlıklara rağmen, okumayı ve çalışmayı hayal ediyorum ve ülkemdeki binlerce kız gibi her gün yeni bir umut peşindeyiz. Lütfen bizi yalnız bırakmayın.
* Gazeteci Barfeen Gül halen Kâbil’de yaşıyor. Güvenlik nedeniyle müstear isim kullanıldı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***