YOZGAT – AKP ve MHP kalesi Yozgat’ta dayatılan milliyetçilikle halkın devlet memuru haline getirildiğini belirten Yeşil Sol Parti Milletvekili adayı Cemal Bilgin, “Yozgat’a kaderi yıkmak ve değiştirmek için gidiyoruz” dedi.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci dönem parlamento seçimlerine toplumun her kesimini kapsayan aday listesiyle giriyor. Yüksek Seçim Kurulu (YSK), bu seçimde yurt içinde 60 milyon 697 bin 843 seçmenin oy kullanacağını açıkladı. Yozgat merkez ve ilçelerinde toplam bin 298 sandıkta 299 bin 880 seçmen oy kullanacak. Seçime Emek ve Özgürlük İttifakı çatısı altında girecek olan Yeşil Sol Parti, bu yıl AKP ve MHP’nin kalesi olan Yozgat’ta İşçinin Kendi Partisi (İKEP) Genel Başkanı Cemal Bilgin’i 1’inci sıradan aday gösterdi.
Bilgin, 2004-2006 yıllarında İstanbul Tıp Fakültesi’nde (ÇAPA) taşeron firmalarında hasta bakıcı olarak çalıştı. Bu yıllarda kötü koşullarda çalışan taşeron işçilerin sorunlarıyla işçi ve kamu çalışanları sendikalarının ilgilenmediğini gören Bilgin, 2009 yılında ÇAPA hastanesi işçileri tarafından kurulan Taşeron İşçileri Dayanışma Derneği’nin kuruluşunda (TAŞ İŞ DER) rol alarak mücadeleye başladı. Dernek, 3 gün süreyle yürütülen fili grevler ve kitlesel eylemler örgütleyerek mücadele yürüttü. Bu mücadele hastanedeki taşeron işçilerinin kazanımıyla sonuçlandı. Sendikanın bir diğer kazanımı ise 2013 yılında düzenlenen 10’uncu Çalışma Meclisi Toplantısında ülke tarihinde ilk defa biri Cemal Bilgin olmak üzere, taşeron işçi firmalarının temsilcileri olarak katılmaları oldu. 2016 yılında işten çıkarıldıktan sonra 2019 yılında İKEP Genel Başkanlığı’na seçilen Bilgin, memleketi Yozgat’tan Yeşil Sol Parti’den milletvekili adayı oldu.
‘İNSANLAR DEVLET MEMURU HALİNE GETİRİLDİ’
Bir köprü kurmak için Yozgat’tan aday olduğunu dile getiren Bilgin, “Yozgat, milliyetçi olarak anılıyor. Bunun kırılması gerek. Yozgat’ta da mazlumlar, halklar, hukuksuzluklar, eşitsizlikler var. Bunu birleştirmemiz, kardeşliği birlik ve beraberlik ile inşa etmemiz gerekiyor. Yozgat’ta yıllardır AKP-MHP siyaset yürütüyor, ırkçılıktan ve milliyetçilikten besleniyor, orayı oy deposu olarak görüyor. İşçinin, emekçinin, öğrencinin, kadının sorunları ön plana çıkmıyor. Orada da bir emekçilerin sorunlarına çare olacak bir siyaset yok. Milliyetçilik empoze edilerek insanlar devlet memuru haline getirildi ve AKP-MHP iktidarı buradan besleniyor. Bu beslenme tarzı hem işçi sınıfına hem kadına hem de mazlum halklara zararlı” diye konuştu.
‘BARIŞIN MERKEZİ YOZGAT OLMALI’
Yıllardır sendikal mücadele verdiğini ifade eden Bilgin, “Bu mücadeleyi Yozgat’taki, Karadeniz’deki, Doğu’daki işçi sınıfı için de verdik. Bu mücadelede yanımızda hep sosyal demokratlar ve Kürtler durdu. Barış’ın merkezinin Yozgat olması lazım. Barış sürecinde hükümetler mazlum halkları aldattılar, yarıda bıraktı, çünkü çözüm süreci gerçekleşmiş olsaydı, milliyetçi algı ortadan kalkacaktı. İşçi sınıfıyla nasıl Toplu İş Sözleşmesi yapıyorsak, mazlum halklarla toplu sözleşme yapılması gerekiyor. Bunun da Yozgat’ta olması ve örnek teşkil etmesi gerekiyor. Ben bu vazifeyi üstlendim ve Yozgat’tan aday oldum” dedi.
‘KADERİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN GİDİYORUZ’
Bilgin, Yozgat’ta “AKP-MHP’nin kalesi” algısının kırılması gerektiğinin altını çizdi. Yozgat’ta emek mücadelesi, halk mücadelesi veren halkla kucaklaşmaya gittiklerini belirten Bilgin, şöyle konuştu: “Yozgat benim memleketim ama memleketim Diyarbakır da olabilirdi. Yozgat’a kaderi yıkmak ve değiştirmek için gidiyoruz. Yeşil Sol Parti’yle Yozgat’ı tarihi bir zaferle, bir milletvekiliyle taçlandıracağız. AKP-MHP neden birer ikişer milletvekili bekliyor? Yeşil Sol Parti’nin de sosyalistlerin de bütün illerde milletvekili çıkarması gerek. O zaman barış ve kardeşlik gelir. Ben de kendimi Yeşil Sol Parti ile temsil edeceğime inandığım için buradayım.”
‘MİLLİYETÇİLİK SİLAH GİBİ DAYATILDI’
Milletvekili olduğu takdirde Yozgat’ta işçilerin, köylülerin, çiftçilerin, emekçilerin sorunlarını Meclis’e taşıyacağını vurgulayan Bilgin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yozgat İstanbul’a, Ankara’ya, İzmir’e hem de Avrupa’ya çok büyük göç veren bir memleket. Emekçilerin, çiftçilerin, köylülerin sorunları var. Meclis’te de Yozgat’ı temsil eden bir emekçi sınıf, halk sınıfı olmalı. Yozgat’ta eylemler gözükmüyor. Kadın cinayetleri ve intiharlar çokça gözüküyor. İsyan edemiyor, haykıramıyor, çünkü devletin kamu gücü var. Aslında Yozgat’ta da isyanlar oluyor ama nasıl oluyor? Buna dokunmamız lazım. Nerede bir hak mücadelesi varsa, orada olmamız, dokunmamız gerekiyor ki orada bir bütünlük sağlayalım. Devlet orada kamu gücünü dayatıyor. Milliyetçiliği bir silah gibi dayatıyor ve isyanlar ön plana çıkmıyor. Bunu bir şekilde görünür kılmamız gerekiyor.”
‘DEĞİŞİMİ YOZGAT’TAN BAŞLATACAĞIZ’
İşçi arkadaşlarıyla birlikte Yozgat’ta Yeşil Sol Parti’den aday olmaya karar verdiğini söyleyen Bilgin, “Yozgat’ta taşeron işçisi arkadaşlarımız, haksızlığa maruz kalıyorlar ve kendini temsil eden bir vekil yok. Vekil olmadığı için de böyle bir teklif geldi. Biz de işçi arkadaşlarımızla bu teklifi değerlendirdik ve Yozgat’tan aday olduk. Yozgat’taki çalışmalarımız devam edecek. İşçi arkadaşlarımızla yan yana geleceğiz, onlara dokunacağız, sorunlarını sıkıntılarını anlatıp dinleyeceğiz. Onlarla beraber olacak, yan yana geleceğiz ve Yozgat’taki işçi sınıfını, emekçi halkın mücadelesini hem parlamentoda hem de sokaklarda dile getirmeye devam edeceğiz. Sendikal mücadelemiz üzerinden oradaki bütün halkla bir araya geleceğiz. Ben orada seçilmeyebilirim ama bundan sonra sokaklarda, işyerlerinde her türlü mücadeleyi sergileyeceğiz. Yozgat’ta bir tarih yazacağız. Bunu hep birlikte başaracağız. Değişimi Yozgat’tan başlatacağız. Yozgat’ta sadece bir vekillik için değil, 2-3 vekil olması gerekiyor. Bunu da işçi sınıfı ile başaracağız” dedi.
MA / Yüsra Batıhan
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***