HATAY – Samandağ’da 3’üncü gününde süren Yaşam Nöbeti’nde konuşan Mehmet Ali Ergin, kritik noktalara zehirli maddeleri döküp buradaki verimli tarım arazileri yok ederek, halkın göçe mecbur bırakılmak istediğini söyledi.
Hatay’ın Samandağ ilçesinde depremde yıkılan evlerin molozlarının Miheyla Kuş Alanı ve ilçe girişinde bulunan Yeşilköy Mahallesine dökülmesine karşı depremzedelerin başlattığı “Yaşam Nöbeti” 3’üncü gününde sürüyor. Yeşilköy Mahallesi’nde bir araya gelen çevreciler ve depremzedeler, moloz dökülen bölgede basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada konuşan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Hatay Şube Eşbaşkanı Meryem Avcı, depremde yaşadıkları felaketi dökülen molozlarla tekrar yaşamak istemediklerini söyledi. Dökülen molozların yeni bir felakete kapı araladığını kaydeden Avcı, rant politikaları ile molozların döküldüğüne dikkat çekti. Avcı, gelişigüzel dökülen molozların halk sağlığı ve çevre sorunu yaratmaya başlayacağını söyledi.
TALEPLER
Avcı, bölgede yaşayan yurttaşlar ve çevre savunucuları olarak taleplerini şöyle sıraladı:
“En acil olarak havadaki asbest oranı ölçülmeli ve halka açıklanmalıdır. Enkaz çalışmaları yapılırken sürekli sulandırma çalışması yapılmalıdır. Enkazın içinde asbest, slika, ağır metal boya gibi halk sağlığını tehdit eden bir sürü madde var. O yüzden çok yavaş bir şekilde ayrıştırma yapılarak yapılmalıdır. Enkazın taşınımı sırasında araçların üstü havaya karışmayacak şekilde kapatılmalıdır. Enkazın boşaltılacağı alan seçilirken sert bir zemin olup sulak alanlardan ve canlı yaşamından uzak yerler seçilmelidir. Molazların geri dönüşümü de ayrıştırılarak yapılmalıdır. Bu molozların halkın malı olduğu unutulmamalı burada elde edilen gelirler yine halka iade edilmelidir. Burada çalışan işçi arkadaşlara iş sağlığı eğitimi verilip bu iş uzmanlarca sürdürülmelidir.”
Avcı, dün tutulan yaşam nöbeti eyleminde polislerce darp edilerek gözaltına alınan kişilerin de bir an önce serbest bırakılmasını istedi.
GÖÇERTME POLİTİKASI
Depremzedelerden Mehmet Ali Ergin ise, depremin ilk gününden beri devletin sistematik olarak buradaki halkı uzaklaştırmaya çalıştığını söyledi. Ergin, şöyle devam etti: “İlk olarak ‘çadırkent kurduk oraya geçin’ dediler. Halk topraklarından vazgeçmedi ve oraya gitmedi. Bunu gören devlet bu tür kritik noktalara zehirli maddeleri döküp buradaki verimli tarım arazilerini yok etmek, halkı göçe mecbur kılmak istiyor. Bizim burada gördüğümüz budur, bunun mücadelesini veriyoruz. Bu mücadele sadece başlangıç, her gün yaşam nöbeti tutacağız. Arkamızda gördüğünüz toz bulutları, devasa araçlar ve onu korumaya çalışan devlet var. Yapamıyorsanız istifa edin, burada gönüllüler sizden çok daha liyakatlı bir şekilde yapacak arkadaşlarımız var. Görevleri onlara verin.”
OY İSTEMEYE GELECEKLER!
Ardından söz alan Besime Öregen, amaçlarının jandarmalarla kavga etmek olmadığını, dertlerini anlatmak istediklerini belirtti. “Bizim amacımız bu mikropu önlemek” diyen Öregen, “Depremden ölmedik, mikroptan ölmeyelim. Ne hastanemiz var, ne doktorlarımız var, bir şey olursa nereye gideceğiz. Burayı temiz bir şekilde bırakın. Sebze ekiyoruz olmuyor. Hep toz, önümüzü görmüyoruz tozdan. Ekmeğimizi yapıyoruz olmuyor, tozlanıyor. Mikroplar bizim halkımıza bulaşıyor. Kronik hastalarımız var, yazık değil mi? O kadar arazi var, sırf evin önünde mi moloz dökecekler. Biz de insanız” dedi. Yetkililerin oy istemeye geleceklerini hatırlatan Öregen, son olarak şunları söyledi: “Yakındır, mutlaka oy istemeye gelecekler. Mutlaka cevabımızı vereceğiz. Kime oy vereceğimizi biliyoruz.”
CHP’Lİ BELEDİYENİN ROLÜ
HDP Samandağ ilçe Eşbaşkanı Naim Özbek de, molozların dökülmesinde CHP’li Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin yer gösterdiğini hatırlatarak, belediye başkanı Lütfü Savaş’a açıklama yapma çağrısında bulundu.
Açıklama “Moloza karşı yaşamı savun”, “Direne direne kazanacağız” sloganları ile son buldu.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***