Demek ki, neymiş? Beyaz çorapları çıkarıp beyaz gömlek giymekle ‘zihniyet’ değişmiyormuş. MHP ile yolunu ayıran küçük partilerin koalisyonu ATA İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Dr. Sinan Oğan, Babala TV’de yayınlanan Mevzular Açık Mikrofon programında bunu bir kez daha doğruladı. Oğan, Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine Çin’in reva gördüğü baskının ‘abartıldığı kadar olmadığını’ iddia etti. Toplama kamplarını, uluslararası insan hakları örgütlerinin kanıtlanmış raporlarını, canlı tanıklıkları görmezden geldi ve “İki tespitim var; birincisi orada bir zulüm var, baskı var ama o baskı abarttıkları kadar yok. İkincisi, orasını ABD, Çin’in yumuşak karnı olarak görüyor.” dedi.
O zaman benim de iki tespitim var; Birincisi Ogan, tecrit, asimilasyon, sindirme, işkence, tecavüz, organ kaçakçılığı gibi insanlığa karşı işlenmiş aleni suçlar yeterli görmüyor. İkincisi; Çin’in toprak bütünlüğü Uygurlar başta olmak üzere azınlıklara uygulanan zulümden daha önemli sayıyor?
Hem zaten velev ki ABD, Doğu Türkistan’ı Çin’in yumuşak karnı olarak görüyor, ne mahzuru var?
“İleri düzeyde Rusça ve akademik düzeyde İngilizce bilen” Sinan Oğan, bölgeden gelen haberleri görmedi diyelim ve raporları da okumadı; gözlerine de mi inanmıyor? Gitmiş gözleriyle görmüş çünkü Doğu Türkistan’ı.
“Orada camilere de gittim, ama gizli… Ajan majan değilim yani, gözlem amacıyla gittim. Orada Doğu Türkistanlı kardeşlerimizle de konuştum. Beni atlatma şansları yok, çünkü farklı farklı yerlere gittim.” diyor…
Doğu Türkistan’a Çin Komünist Partisi’nin davetlisi olarak gidince böyle mi oluyor?
Orada yaşanan hak ihlallerinin, “Türklerin ilk yerleşim yeri, ilk sulu tarımı yaptıkları yer. Orada şunu öğrendim, turfanda sözü var ya, turfanda sözü oradan geliyormuş. Yer altından geçen sulama kanalları yapmışlar. Bütün Orta Asya’nın meyvesi oradan karşılanıyor. İlk meyve orada çıktığı için, bu karpuz nereden geliyor Turfan’dan, domates nereden geliyor, Turfan’dan… Turfanda sözünün nereden geldiğini de orada öğrendim.” malumatları kadar önemi yok mu?
Programda dile getirdiği “Biz 40 milyon soydaşımızı Türkiye’ye getirirsek Doğu Türkistan’ı boşaltmış oluruz” sözü var ki ayrıca anlamsız. Kimsenin böyle bir talebi yok çünkü. Anlamak istemeyen Oğan’a program sunucusu Oğuzhan Uğur da hatırlatıyor, sadece neden yeteri kadar tepki gösterilmediğini soruyor.
Oğan ise yine tezviratı tercih ediyor.
ÇOK MU ŞEY BEKLİYORUZ ACABA?
Son çeyrek yüzyılda gündeme getirebildikleri tek ‘sivil direniş’ örneği gönüllerince beyaz çorap giyme özgürlüğü talebi olan bir ‘hareket’ten çok mu şey bekliyoruz acaba?
Hatırlayanlar olacaktır. 2015 yılının son aylarında MHP’li muhalif erkekler kendilerine ‘Hilal bıyık’ ve ‘Beyaz çorap’ yasağı getiren Devlet Bahçeli’ye isyan etmiş, ‘çorap’ protestosu başlatmışlardı.
“Beyaz Çorap Hareketi” adı altında örgütlenen (teşkilatlanan mı demeli) ülkücüler, “Düşsek de, bitap ve harap olsak da, ne hilal bıyıklarımızdan, ne de beyaz çoraplarımızdan geçeriz” diyerek üç hilalli bayrak açmışlardı.
O sürecin sonunda “İleri düzeyde Rusça ve akademik düzeyde İngilizce bilen” Sinan Oğan da Meral Akşener, Ümit Özdağ ve Koray Aydın gibi ağır toplarla ‘ocak’tan koptu, MHP’den ihraç edildi.
O Oğan, şimdi en çok ses çıkarması gerektiği Doğu Türkistan’daki asimilasyon ve yok etme programları karşısında “ABD’nin orada hesapları var” diye sükût orucu tutuyor Ramazan ertesinde bile. “Bu konuya ABD penceresinden bakmamalıyız.” buyuruyor. “Moda Türkçülüğü de yapmıyoruz. Biz özbeöz Turancıyız…” derken bile Şarkî Türkistan’ı görmezden geliyor.
Başta MHP lideri Devlet Bahçeli olmak üzere şimdiki koalisyonundaki milliyetçi figürler ile birlikte Vatan Partisi ve Doğu Perinçek ile paralel tavır takınıyor. Kapıları açılan Türkiye’nin en çok izlenen YouTube yayınında Çin Komünist Partisi’nin davetlisi olarak ziyaret ettiği coğrafyadan turistik izlenimler aktarıyor. Peh…
Tamam, Bahçeli belki abartıyor; “Ülkücüler tespih kullanmasın, hilal bıyık bırakmasın, beyaz çorap giymesin” de, biraz omurgalı durabilseler çok şey mi isteriz? Adaşı Sinan Ateş’in Ankara’nın ortasında katledilirken sus, Türkistan’daki kırıma sessiz kal… Sonra milliyetçiyiz, Turancıyız…
TURFANDA MİLLİYETÇİLİK
Demek ki, beyaz çorapları çıkarıp ak gömlek giymekle bu işler olmuyormuş ‘turfanda milliyetçi’ Sinan Oğan.
Annenizi kaybettiğinizde başsağlığı bile dilemeyen eski genel başkanınız Devlet Bahçeli’den gördüğünüz, adaşınız Sinan Ateş’in cenazesine bile gitmeyerek sizin gösterdiğiniz vefasızlığı Türkistan Türklerine reva görüyorsunuz, farkında mısınız?
Bu işler öyle, “ileri düzeyde Rusça ve akademik düzeyde İngilizce bilmekle” olmuyor.
Kürtlerin, KHK’lıların ve diğer hukuksuzluğa uğramış kişilerin haklarını savunduğu kadar Uygurlara yönelik baskıları gündeme getiren HDP ve halkın vekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’un Doğu Türkistan’da hayatını kaybedenler için verdiği 5 Temmuz’un anma ve yas günü ilan edilmesi için verilen kanun teklifine destek verebilirdiniz meselâ.
Kim bilir, belki de utandınız?
Daha Fazla Göster:
Ata İttifakıDoğu Türkistansinan oganUygur Türkleri
CEM MORA
27 Nisan 2023 GÖRÜŞ
Kaynak: Kronos
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***