ŞIRNEX – Restorasyon çalışmasının ardından açılışı yapılan Medresa Sor’un İdlib’teki cihadist gruplara yardımda bulunan Hayrat Vakfı’na süresiz tahsis edildiği belirtildi.
Şirnex’ın Cizîr (Cizre) ilçesine bağlı Dağkapı ile Şah Mahallesi’nin kesiştiği noktada bulunan ve 14’üncü yüzyılda inşa edilen Medresa Sor’un Hayrat Vakfı’na süresiz tahsis edildiği belirtildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bağlı olan Medresa Sor, 30 Eylül 2019’da Bitlis Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restorasyon kapsamına alındı. Dört köşe kare biçiminde kırmızı tuğlalarla yapılan medresenin, 4 yıl süren restorasyonunda aynı malzemelerin kullanılmadığı ve özünden koparıldığı görüldü. Medresa Sor, 23 Mart’ta ziyaretçilere açılırken, tarihi medresenin vakıflara peşkeş çekildiği ortaya çıktı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “manevi kızı” olarak bilinen AKP Genel Merkez Kadın Kolları MKYK üyesi Hatice Atan’ın medreseyi, AKP’ye yakınlığıyla bilinen Hayrat Vakfı’na tahsis edilmesi için Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne başvuru yapmıştı. Atan’ın girişimlerinin sonuç verdiği ve medresenin bir kısmının Hayrat Vakfı’na bir kısmının ise Diyanet İşleri Bakanlığı’na tahsis edildiği belirtildi.
HAYRAT VAKFI KİME HİZMET EDİYOR?
1974 yılında kurulan Hayrat Vakfı, AKP iktidarı döneminde alınan Bakanlar Kurulu kararıyla “kamu yararına çalışan vakıf” olarak kabul edildi. AKP tarafından “izin almadan yardım toplama hakkı” verilen kurumlar arasında yer alan Hayrat Vakfı, Kuzey ve Doğu Suriye’nin Efrîn kentinde “eğitim hizmetleri” veriyor. Ayrıca tecavüzle gündeme gelen Ensar Vakfı’na da “moral” veren kuruluşlardan biri olarak biliniyor. 2020 yılında İdlib’teki cihadist gruplar için yardım kampanyası düzenleyen kuruluşlar arasında yer alan Hayrat Vakfı, “yardım” adı altında toplanan eşyaları TIR’larla İdlib’e götürdü.
KANUN TEKLİFİ VERİLMİŞTİ
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şirnex Milletvekili Nuran İmir, 13 Eylül 2022 yılında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nda değişiklik yapılmasına ilişkin yapılan görüşmeler sırasında Meclis Başkanlığı’na Medresa Sor’un “Kültür ve Edebiyat Müzesine dönüştürülmesi” için kanun teklifi vermişti. Teklifte, “Kürt kültürü ve edebiyatı ile özdeşleşen Medresa Sor son iki yıldır Kültür Müdürlüğü tarafından restore edilmektedir. 14’üncü yüzyıldan kalan ve dönemin mimarisini en iyi şekilde yansıtan ayrıca Kürt şair ve yazarların eğitim ve öğretim gördüğü Medresa Sor’un özüne uygun bir şekilde faaliyete geçmesi için ve önümüzdeki kuşaklara neye hizmet ettiğine dair bilgilendirme amaçlı düzenlenmesi ve dönemin yazar ve bilim insanlarının yaşamlarının sergilendiği, döneme ait kültürel varlıkların sergilendiği bir Kültür Edebiyat müzesine dönüştürülmesi tarihsel misyonu açısından daha isabetli olacaktır” denilmişti.
MEDRESA SOR’UN TARİHÇESİ
Medresa Sor, 900 -1495 ile 913-1507 yılları arasında hüküm süren Ezîzan (Azizan) Beyliği’nin beylerinden İkinci Şeref Xan tarafından Cizîr’ın batı surları üzerinde inşa edildi. Bir kitabesinin bulunmaması nedeniyle medresenin yapılış tarihi tam olarak bilinmiyor. Açık avlulu medrese tipinde; kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlı ve iki eyvanlıdır. Dört yanı revaklarla kuşatılmış avlunun güney kanadı mescit, baş müderris odaları ve türbeye, diğer kanatları ise müderris ve öğrenci odalarına ayrılmıştır. Kürt alimi Melayê Cizîrî (Molla Ahmed-i Cezirî) bu medresede eğitim verdi. Avlunun güneyindeki üçlü revaktan geçilerek ulaşılan basık kemerli bir kapıdan mescit bölümüne, mescidin güney duvarındaki, iki basamakla ulaşılan kapıdan türbeye geçilir. Cizîrî’nin Türbesi olarak anılan türbe, iki katlıdır. Alt kat mezar odasıdır, üst katın önemli toplantıların yapıldığı ve dini tartışmaların gerçekleştirildiği münazara odası olarak kullanıldığı söylenir. Mezar odasında yedi mezar taşı bulunur. Medresenin güneyinde doğu-batı doğrultusunda üç kubbeyle örtülü dikdörtgen planlı mescit bölümüyle, mescidin güneyinde dışa beşgen olarak taşkın ve içten sekizgen planlı medreseyi yaptıran Mîr ailesinin mezarları da bulunuyor.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***