Remzi BUDANCİR
DİYARBAKIR – Diyarbakır’ın Çermik İlçesi’ne bağlı Adalar Köyü’nde hakkındaki yakalama kararı bulunan 28 yaşındaki Mikail Ekinci polis tarafından öldürüldü. Basına yansıyan haberlerde, üç çocuk babası Ekinci’nin eve baskın düzenleyen polisin ‘Dur’ ihtarına uymadığı gerekçesi ile öldürüldüğü iddia edildi. Ancak Ekinci’nin ailesi ve yaşananlara tanıklık eden köylüler, köye düzenlenen baskında başından itibaren şiddet uygulandığını belirtti ve öldürme amacı olduğunu söyledi.
İKİ AİLE ARASINDA HUSUMET
28 yaşındaki üç çocuk babası Mikail Ekinci ailesi ile birlikte Adalar Köyü’nde oturuyordu. Çermik merkeze yaklaşık 20 kilometre mesafede olan köyde yaklaşık 30 hane var. Düz bir arazi üzerine kurulu olan köyde ormanlık alan yok. Ekinci ailesi ile yan köyden olan Aydın ailelerinin arasında iki yıl önceye dayanan ve arazi anlaşmazlığı nedeni ile husumet var. İki taraftan da ölümlerin yaşanmasından dolayı her iki aileden de yargılananlar var. Mikail Ekinci hakkındaki yakalama kararı da bu olaylardan ötürü alındı.
70 ZIRHLI ARAÇ VE HELİKOPTERLE GELEN ÖZEL HAREKAT POLİSLERİ
Mikail Ekinci Pazar sabahı köye baskın düzenleyen kolluk güçleri tarafından öldürüldü. Ekinci’nin ailesi o gün yaşananları, nasıl bir uygulama ile karşılaştıklarını Artı Gerçek’e anlattı. Basına yansıyan iddialara göre Mikail Ekinci ‘Dur’ ihtirana uymadığı için öldürüldü. Ekinci ailesinin anlattığına göre ise köye baskın düzenleyen kolluk güçleri Çermik’ten gelen jandarma ya da polis değildi. O sabah köye 70’e yakın kobra tipi zırhlı araç helikopter eşliğinde girdi. 300’e yakın Özel Harekât polislerinin tümü kar maskeliydi. Yüzleri kapalıydı.
‘İLK ÖNCE GÜVENLİK KAMERASINI KAPATTILAR’
O gün sabah erken saatlerde kapılarının kırıldığını anlatan Mikail Ekinci’nin babası Abdurrahman Ekinci, eve yaklaşık 20 kişinin girdiğini, herkesi yere yatırdığını söyledi. Özel Harekât Polislerinin ilk işinin iki katlı evinin üzerinde bulunan güvenlik kamerasını kapatmak olduğunu söyleyen baba Ekinci sonrasında yaşananları şöyle anlattı:
‘O GÜN BURADA BİRİSİNİ ÖLDÜRMEYE GELMİŞLERDİ’
“Evde çocuklar vardı. 20 kişi benim üzerime atladı. 20 kişi… Kapıları kırdılar, çocukları dövdüler. Üç yaşındaki çocuğa bile şiddet uyguladılar. Üç yaşındaki çocuğu yere yatırarak, ‘Yat, yat’ diyorlar. Ya bu üç yaşındaki çocuk… Arama emrini soruyorum, ‘Arama emri nedir. S….r ol git’ diyor bana. Yüzleri komple maskeliydi, ne olduğunu bilmiyorum. 50 yaşındayım, ilk defa böyle bir şey görüyorum. Herkes şiddet gördü, üç yaşından 70 yaşına kadar… En az 20 kişi üzerime atladı. Bırakın nefes alayım diyorum, sesimi kimse duymuyor. ‘Benden ne istiyorsunuz’ dediğimde ‘konuşma, konuşma’ diyor. Başka bir şey yok. Özel Harekât polislerinin yüzü komple kapalıydı. O gün burada birisini öldürmeye gelmişlerdi. O gün burada bir şey yapacaklardı ve yaptılar”
‘SAVCI İNCELEME YAPMADI’
Evde meydana gelen şiddetin üzerine Mikail’in kaçmaya çalıştığını anlatan baba Ekinci, Özel Harekat polislerinin de peşinden gittiğini söyledi. Oğlunun oradan kaçmasının imkansız olduğunu anlatan Ekinci yaşananlarla ilgili şunları anlattı:
“Evin alt tarafı tarlalara doğru gitti. Önü helikopter tarafından kesilmişti. Peşinden giden Özel Harekat polisleri ile aralarında en fazla 20 metre vardı. Önü zaten helikopter kesmişti. Özel Harekâtçılar iki yerde de arabalarla yolu kesmişti. Oğluma 20 metre mesafeden tek kurşunla sırtından vurup öldürdüler. Sonra üzerinde üç-dört el ateş açtılar. Biz gitmek istiyoruz bırakmıyorlar. Vurmuşsunuz bari ambulans çağırın. Ölmüşse savcıyı çağırın, incelemesini yapsın. Olay yerine savcının bile gelmesini beklemeden alıp götürdüler. Savcı inceleme yapmadan nasıl adamı kaldırıyorsun? Direk morga gittim ben, savcı sonra geldi”
‘İNFAZ ETMEYE GELMİŞLERDİ’
Oğluun kesinleşen cezasının olmadığını, sadece hakkında arama kararı olduğunu anlatan Ekinci, tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
“Biz bunu hak etmedik. Bir adli vaka için bu yapılmaz. Bu işin içinde bir şey var. Ortada ceza yok bir şey yok. Belki sabah gitse akşam gelirdi. Devletin sorumluluğu kişiyi yaşatmak, öldürmek değil. Önce bir yaşat, ondan sonra ifadesini al, cezaevine at nereye götürüyorsan götür. Oğlumun kesinleşen cezası yok. Biz yedi kişiyiz. O dosyada ben de varım. Oğlumun sadece hakkında bir arama kararı vardı, başka bir şey yok. Bakın açık söylüyorum; infaz etmeye gelmişlerdi. Aslında hepimizi infaz etmeye gelmişlerdi. Polisin, devletin görevi nedir? Yakalamaktır, öldürmek değildir. Bunlar bunun için özel eğitim görüyor. Ayağından vur o zaman. 300 kişisiniz, aranızdan bir kişi nasıl kaçacak? Böyle olmaz, devlet böyle olmaz. Bunu kabul etmiyoruz. Devlet dediğimiz, bildiğimiz anadır babadır. Ama bize ne analık, ne de babalık yaptı. Öldük zaten. Sonu ölümde olsa bu işin peşini bırakmayacağız. Hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz.”
‘DİĞER OĞLUMU DA DARP ETTİLER’
Mikail Ekinci’nin annesi Hanım Ekinci de tepkiliydi. Sabah saat 7 sularında evlerinin kapılarını kırarak polisin eve girdiğini anlatan Hanım Ekinci, şunları söyledi: “Ayakla arama yapmaya başladılar. Çocukları ezdiler, ittiler. Yapmayın dedik, bizden ne istiyorsunuz dedik, sesimizi duyuramadık. Hakkında bir şey varsa gelip yakalayın götürün. İnsan öldür mü? Herkesi dövdüler. Diğer oğlum Hamit’in yüzü darp edildi. Kayınım yaralıydı. Ameliyatlı. Vurmayın ona dedim, dinletemedim. Vura vura bayılttılar. Camları kırdılar her yeri talan ettiler. Çocuklar telefonla video çekiyorlar, o telefonları çocukların elinden alıp görüntüleri siliyorlar. Oğlumu yakalamaya gelmediler, öldürmeye geldiler.”
‘BENİ YERE YATIRIP BAŞIMI YERE SÜRTTÜLER’
Darp edilenlerden biri de Mikail Ekinci’nin kardeşi Hamit Ekinci’ydi. Konuştuğumuz sırada Hamit Ekinci’nin yüzü yara bere içindeydi. Kendisinin de diğer aile bireyleri gibi şiddet gördüğünü anlatan Ekinci, yaşadıklarını anlattı: “Ağabeyim vefat etmişti çok üzgündüm. Cenazesi yerdeydi. Ben gitmeye çalışırken 15 kişi bana saldırdı. Beni yere yatırdılar, başımı yere sürttüler. Ayaklarla üzerime çıktılar. Dövdüler, şiddet uyguladılar bana.”
‘EŞİMİ ÖLDÜRDÜLER, ÇOCUKLARIM YETİM KALDI’
Şu anda dördüncü çocuğuna hamile olan Mikail Ekinci’nin eşi Dilek Ekinci, şoku hala üzerinden atmış değil. Çocuklarının yetim ve kimsesiz kaldığını anlatan Dilek Ekinci, eşinin korkudan kaçtığını söyledi. Gelenlerin yüzlerinin kapalı kişiler olduğunu anlatan Ekinci, tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
“Onlar polis değildi. İlk defa öyle bir şey gördüm. Yüzleri kapalıydı, şapkalıydı, ilk defa onları görüyorum. Kocam o korkuyla kaçtı. Hepimizi duvara yasladılar. Küçük çocuğum korkudan altına yaptı. 30-40 kişi bir anda içeri girdi, her yeri darmadağın ettiler. Eve gelenlerin hepsi Özel Harekat polisiydi. Eşimi öldürdüler. Üç çocuğum yetim kaldı. Ayağına sıkaydılar, havaya sıkaydılar, niye direk vurdular. Bize yazık değil mi? Size soruyorum, ben şimdi ne yapacağım?”
‘KAPILARI ÇALMADAN DİREK KIRIYORLARDI’
Mikail Ekinci’nin yengesi Güzel Ekinci de yaşadıkları şiddeti anlattı:
“Mikail kayınımdır. Tek istediğimiz adaletin yerini bulması. Bunlar asker değildi. Bu işin içinde bir iş var. Daha önce evimiz aranmamış mı, polis gelmemiş mi? Çermik’ten asker gelmemiş mi, biz hiç mi görmedik. Asker görmüştük ama bunlar gibilerini hayatımda görmedim. Kapıları çalmıyorlar, direk kırarak içeri giriyorlar. Eşim çocuklarım var diyor, onlar başına silah dayayıp düş önüme diyor. ‘Çocuklarım korkuyor’ diyor, onlar düş önüme diyor. Her yeri, özel eşyalarımızı bile dağıttılar.”
‘KİM KAÇSAYDI VURACAKLARDI’
Köyde konuştuğumuz herkes istenmiş olsaydı Mikail Ekinci’nin sağ yakalanabileceği görüşünde. Ekinci’nin öldürüldüğü tarlayı gösteren bir yakını, şunları anlattı:
“İsrail’in Filistin’e uyguladığı şiddetten daha kötüydü. Kim kaçsaydı öldüreceklerdi. Bir şey sormadan bunu yaptılar. Bakın etrafı kapatmışlardı. Şahsın kaçma ihtimali sıfır. Bizim burası düz, dağlık değil. Görgü tanıkları var. Kadın, çocuk, erkek demeden herkesi dövmüşler, kapı pencereleri kırmışlar. Yengem, kafasına silah dayadıklarını, az daha sıkacaklarını söylüyor. Yere yatırmışlar, beş saat yerdeydi. Böyle bir zulüm mü var? Bir bayanı bu halde yere yatırıyorlar. 7’den 70’e, üç yaşındaki çocuğu bile yere yatırmışlar. Bunu kabul etmiyoruz, Cumhurbaşkanına gidene kadar bu işin takipçisi olacağız. Suçluların bir an önce cezalandırılması gerekiyor. Sabah bunlar geldiğinde Mikail evdeydi. O sırada motosikletle kaçmaya çalışmış, onlarda arkasından tek kurşunla vurmuşlar. Helikopter, zırhlı araçlar, etraf hepsi sarılmış zaten. Kaçabilme ihtimali yok. Mesafe uzak olsa insan belki yanlışlıkla olmuş diye düşünebilir ama mesafe yakın. O mesafeden ancak kasıtlı olarak öldürürsün. Etrafı da sarılmıştı zaten. Yukarıda helikopter, etrafında zırhlı araçlar, peşinde Özel Harekât polisi. Nereye kaçabilir? Beyaz Toros’mu diyelim, Ergenekon’mu, JİTEM’mi, ne diyelim. Ne olursa olsun buraya gelenler o zihniyettendi. Bir an önce olayın aydınlatılması ve suçluların bulunup cezalandırılması gerekiyor. Tek istediğimiz bu.”
‘CEP TELEFONLARINDAKİ GÖRÜNTÜLERİ SİLDİLER’
Ekinci ailesinin anlattığına göre köye baskın düzenleyenler görüntü alınmasını da engelledi. Olay anında cep telefonu ile yaşananları kayıt altına alan gençler ise engellendi. Polis telefonlarını alıp çekilen görüntüleri sildi, bazı telefonları ise kırdı. Elindeki telefonu gösteren bir genç, “O anları çekiyordum. O sırada yüzü maskeli bir polis gelip telefonu benden alarak ‘Sen kendini uyanık mı sanıyorsun. Ben senden daha uyanığım’ deyip telefonumu aldı. Çektiğim görüntüleri silip telefonumu kırdı. O sırada müdahaleyi çekmiştik. Kanıtları silmek için yaptılar” diye anlattı.
AMBULANS GECİKTİ
Köyde 7’den 70’e herkes ya şiddet gördüğünü ya da uygulanan şiddete tanık olduğunu anlattı.
Mikail Ekinci’nin vurulmasının ardından ambulansın da bekletildiğini ifade eden bir yakını da şunları söyledi: “Mikail’i vurduktan sonra bir grup helikopterle ayrıldı. Helikopter ayrılana kadar ambulansın geçişine izin verilmedi. Bir buçuk saatten fazla bekletildi. Erkenden gelmiş olsaydı Mikail yaşayabilirdi. Ortada ciddi bir ihmal var.”
Olayın aydınlatılmasını isteyen Ekinci ailesi, vur emrini veren, tetiği çeken ve ihmali olanların yargı önünde hesap vererek adaletin sağlanmasını istedi.
Diyarbakır’da Mikail Ekinci jandarma kurşunuyla öldü
Diyarbakır Barosu’ndan Ekinci açıklaması: Orantısız silah kullanımı kabul edilemez
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***