DİYARBAKIR – Lice ilçesinde 14 yaşındaki Y.D. isimli çocuğun, polis olduğunu söyleyen kişilerce işkence edilerek, bir bataklığa atıldığı iddiasına ilişkin 5 polis hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede sadece “hürriyeti tahdit” suçuna yer verilmesi hukukçuların tepkisini çekti.
Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında 3’ü tutuklu 5 polis hakkında iddianame hazırlandı. Aralarında ilçe emniyet amirinin de bulunduğu beş polis hakkında, “kasten silahla ve kamu görevlisinin sahip olduğu nüfuz kötüye kullanmak suretiyle yaralama” suçlamasıyla yürütülen soruşturmada, “hürriyeti tahditten (kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma)” iddiasıyla iddianame hazırlandı. İddianame Lice Asliye Ceza Hakimliği’ne gönderildi.
Baro iddianamenin iade edilmesini istedi
İddianamede işkence iddialarına yer verilmemesi, hukukçuların tepkisini çekti. Diyarbakır Barosu mahkemeye başvurarak, iddianamenin iade edilmesini istedi.
Barodan yapılan açıklamada, “Lice ilçesinde 14 yaşındaki Y.D’nin kolluk güçlerince hukuk dışı alıkonularak işkence, insanlık dışı ve kötü muamele yasağını ihlal edici fiziki ve sözlü saldırıda bulunulması nedeniyle yaptığımız suç duyurusuna istinaden 5 şüpheli hakkında ‘kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu’ kapsamında iddianame hazırlanmıştır. İddianamede işkence ve kasten yaralama suçlarına yer verilmeyerek suç tanımının eksik nitelendirilmesi nedeniyle Lice Asliye Ceza Mahkemesi’ne iddianamenin iadesi talebinde bulunulmuştur” denildi.
“Şüpheliler işkence suçundan yargılanmalı”
İddianameyi VOA Türkçe’ye değerlendiren Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Mehdi Özdemir, işkence iddialarının iddianameye alınmamasına tepki gösterdi.
Şüpheli polislerin kasten yaralama iddiasıyla tutuklandığına dikkat çeken Özdemir, iddianamede ise tutuklama talebinin reddedildiğini ve “hürriyeti tahdit” suçuna yer verildiğini söyledi.
Özdemir etkin bir yargılanma yapılması gerektiğini savunarak, “Savcıların şiddet içerikli eylemleri yok sayarak iddianame hazırlaması hukuka aykırıdır. Burada önemli olan husus şu; Türkiye’de 90’lı yıllardan bugüne yaşanan cezasızlık makinesi ve yargı pratiği, kendi içerisine kamu görevlilerinin işlemiş olduğu suçtan aklanmasını sağlamaktadır. Lice Cumhuriyet Başsavcılığı gerek işkence suçuna ilişkin olarak cezalandırma talebinin bulunmaması gerekse de suç vasfında, açık kasti bir şekilde şiddet içerikli eylemlere ilişkin nitelendirmede bulunmayarak iddianame tanzim etmesi, cezasızlık kapsamında polisleri aklama, tutuklu olan polislerin serbest bırakılmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Biz bu yargı pratiği karşısında cezasızlık politikasının aksine etkin bir yargının yürütülmesini, eyleme uygun suç tanımı olan işkence suçundan yargılamanın bir bütünen yapılmasını, polislerin şüpheli polislerin bu kapsamda yargılanarak cezalandırılmaları gerektiği kanaatindeyiz” diye konuştu.
Ne olmuştu?
İddiaya göre göre 14 Yaşındaki Y.D. ile 10 yaşındaki arkadaşı 21 Mart akşamı Nevruz kutlamalarından dönerken, saat 20 sularında Lice ilçesinin Şaar Mahallesi’nde, polis olduklarını belirten kişiler tarafından zorla zırhlı araca bindirildi.
Arkadaşı bir süre sonra salıverilirken, Y.D. araçtan indirilmedi. Diyarbakır Barosu’nun Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği suç duyurusu dilekçesinde yer alan bilgilere göre, Y.D. alındığı yerden yaklaşık 7 kilometre uzaktaki tenha bir yere götürülürken, yolda “Kürtler’e küfret, ‘ben Türk’üm de’, Türkler’i yücelt” şeklinde baskı kuruldu.
Daha sonra dere kenarında indirilen Y.D.’nin silah dipçikleriyle darp edildiği iddialar arasında yer aldı. Y.D. daha sonra ayakları birbirine bağlanarak dere kenarındaki bataklığa bırakıldı.
Yoldan geçen bir çiftçinin fark ederek hastaneye kaldırdığı Y.D., ilk muayenesinin ardından Diyarbakır’daki Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi.
Burada tedavi altına alınan Y.D.’nin, kafa travması geçirdiği, sol göz, sol omuz, sağ ayak, sol kulak ve vücudunun çeşitli yerlerinden darp izleri olduğu belirlendi. Y.D. tedavisinin ardından taburcu edildi. Diyarbakır Barosu olayla ilgili suç duyurusunda bulundu.
Olayla ilgili gözaltına alınan 5 polisten 3’ü tutuklanmıştı. Aralarında ilçe emniyet müdürünün bulunduğu 2 polis, yurtdışına çıkış yasağı konularak serbest bırakılmıştı.