Artı Gerçek – İzmir Barosu, Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde üçüncü kez cumhurbaşkanı adayı olmasını onaylayan YSK’ya, bugün yaptığı yazılı açıklamayla tepki gösterdi. Baronun açıklamasında, “Karar tekelini kullanmak suretiyle Anayasa’yı ihlal eden YSK üyeleri, görevi kötüye kullanma suçunu işlemiştir” dedi.
Açıklamada, “İzmir Barosu olarak, YSK’nın Anayasa’yı ortadan kaldıran darbe niteliğindeki kararını kabul etmediğimizi bildiriyor; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nı derhal harekete geçerek ilgililer hakkında yasal süreci başlatmaya çağırıyoruz” ifadelerine yer verildi.
Baronun açıklaması şöyle:
“YSK, 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri için, Anayasa ve yasadaki açık düzenlemelere rağmen, iki dönemdir cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın üçüncü defa yapmış olduğu adaylık başvurusunu kabul etmiş; yapılan itirazları reddederek kesinleştirmiştir. Ret gerekçesinde, Erdoğan’ın yeni sistemdeki ilk görevine 24 Haziran 2018 tarihinde başladığını gösteren YSK, Anayasa’nın ilgili hükümlerinin 2007 tarihinden beri yürürlükte olduğunu yok saymıştır. 2017’de yapılan Anayasa değişikliği, 101. maddesinde düzenlenen ‘Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir’ hükmünü mülga etmemiştir. Cumhurbaşkanının görev süresi ve kaç kez aday gösterilebileceği hususları, Anayasa’mızın 101 ve 116. maddeleri ile Cumhurbaşkanlığı Seçim Kanunu’nun 3. maddesinde sayılmıştır. Bu düzenlemelere göre; seçimlerin yenilenmesine ilişkin kararın cumhurbaşkanı tarafından alınması halinde, iki dönem cumhurbaşkanlığı yapan bir kişinin üçüncü kez aday olabilmesi mümkün değildir.
‘YSK ÜYELERİ GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU İŞLEMİŞTİR’
Karar tekelini kullanmak suretiyle Anayasa’yı ihlal eden YSK üyeleri, görevi kötüye kullanma suçunu işlemiştir. Kararda imzası olan kurul üyeleri, ellerindeki yetkiyi kötüye kullanarak Anayasa hükümlerini rafa kaldırmış, adeta bir darbe yaparak Anayasa’yı yok saymışlardır. Anayasa ve yasalara açıkça aykırı bu karar, tek adam rejiminin yansıması, kurumsal yapılarda bozulmanın ve keyfiliğin göstergesi ve tek adam eliyle belirlenen kurumların iktidara tabiiyetinin yeni bir göstergesidir. Anayasa’nın 10. maddesine göre; tüm kurumları bağlayan Anayasa hükümlerinin yok sayılması, Türk Ceza Kanunu’nda yaptırıma bağlanan, görevin kötüye kullanılması, siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi ve Anayasa hükümlerinin ortadan kaldırılması anlamına gelmektedir.
‘İZMİR BAROSU OLARAK YSK’NIN KARARINI KABUL ETMİYORUZ’
Karar, YSK’nin seçim sürecinin sağlıklı işlemesi, seçme ve seçilme hakkının güvenle kullanılması şeklindeki en önemli kuruluş amacına da aykırıdır. Anayasa’nın yok sayılmasıyla seçmen iradesinin seçim sonucuna yansımaması tereddüdüne yol açılması, kurumun güvenilirliğini ortadan kaldırmıştır. İzmir Barosu olarak, YSK’nın Anayasa’yı ortadan kaldıran darbe niteliğindeki kararını kabul etmediğimizi bildiriyor; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nı derhal harekete geçerek ilgililer hakkında yasal süreci başlatmaya çağırıyoruz.” (ANKA)
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***