Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ile ilgili “Özellikle Sayın İnce’nin şahsında rövanşist bir tutum görüyorum” yorumunda bulunan partinin eski sözcüsü Gaye Usluer, “2007’de rektör adayıydım. Üniversitedeki seçimde birinci oldum ama Sayın Gül’ün atamadığı rektör adayıyım. Ben hala, ‘rektör olsaydım’ dersem bunun bugün hiçbir anlamı yok” dedi.
CHP’ye dönen Memleket Partisi kurucu üyesi ve eski sözcüsü Gaye Usluer, Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na konuk oldu. Usluer, “Özellikle Sayın İnce’nin şahsında, rövanşist bir tutum görüyorum. Hepimizin soluksuz kaldığı, iktidar değişimine odaklandığı bir süreç. Ülkenin ortak geleceği, çocuklarımız için bazı hedeflerimizden bazı iddialarımızdan vazgeçmemiz ya da ertelememiz gereken bir dönemdeyiz” açıklamasında bulundu.
Gaye Usluer’in açıklamalarından satırbaşları şöyle:
“Ben kendi adıma gereğini yaptım”
“Ben bir yıl önce geldiğimiz bu noktayı gördüm. Türkiye iki kutuplu bir seçime gidiyor ve bir siyasi partinin ortaya çıkıp ‘ben bu iktidara karşıyım ama bu muhalefete daha çok karşıyım’ demesinin doğru olmayan bir söylem olduğunu düşünüyorum. Muhalefeti daha çok olumsuzlaştırmak en çok kimin işine yarar? Ben istifa metnimde, “Gün küçük olsun benim olsun günü değil, bu seçim bize tarihi bir sorumluluk yüklüyorsa bunun gereği seçim ikinci tura kalsın ne olur demek değildir” diye ifade etmiştim düşüncelerimi. Bugün geldiğimiz nokta ne kadar haklı olduğumu gösteriyor. Ben kendi adıma gereğini yaptım.
“Bugün o gün değil”
Bunu görmeyip hala aynı minvalde devam eden arkadaşlara bişey diyemiyorum. Özellikle Sayın İnce’nin şahsında, rövanşist bir tutum görüyorum. Mevcut durum ve koşullar belli. Seçim kaybedildiğinde, “ne olacak kaybedilmeseydi” diyeceğimiz bir durum yok. Hepimizin soluksuz kaldığı, iktidar değişimine odaklandığı bir süreç. Ülkenin ortak geleceği, çocuklarımız için bazı hedeflerimizden, bazı iddialarımızdan vazgeçmemiz ya da ertelememiz gereken bir dönemdeyiz. Bugün o gün değil.
“Gül beni atamadı ama ben geriye dönmüyorum”
Ben 2007’de rektör adayıydım. Üniversitedeki seçimde birinci oldum. Yök’teki mülakatta birinci oldum ama Sayın Abdullah Gül’ün ilk atamadığı birinci sıradaki rektör adayıyım. Ben hala rektör olsaydım, ben ben dersem bunun bugün için hiçbir anlamı yok. Ben hala geriye dönüp şu kadar oy aldım demenin, dikiz aynasından geriye bakmanın anlamı yok. Bu kişilere de ülkeye de bir şey kazandırmaz. Tabi ki bunlar sembolleşebilir ama ideolojik birliktelikleri olmayan partiler ülkenin geleceği için bir araya geldiler. Herkesin kendi hassasiyetlerini ertelediği bir süreç. Çünkü ortak akıl tesis edip Türkiye için bir gelecek inşa etmek isteniyor.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***