SEMSÛR – Depremde sonra dükkânları yıkılan esnaflar, konteynerlerde hizmet veriyor. Esnaflar, amaçlarının işlerini toparlama değil, yaşama tutunma olduğunu söyledi.
Semsûr merkezde iş yerleri ağır hasar alan veya yıkılan esnaflar, kurulan konteyner kentlerde hizmet veriyor. Kent merkezinde kurulan konteynerlere yerleştirilen esnaflar, kuruyemişçi, market, kıraathane, şarküteri gibi birçok sektörde yaşadıkları ekonomik kayıpları gidermeye çalışıyor.
‘DÜKKANIM, EKMEK PARAMDI’
Semsûr’da yöresel ürünlerin sattığı dükkânının depremde yıkıldığını söyleyen esnaf Mahmut Öteleş, 1992’den bu yana esnaflık yaptığını belirtti. Öteleş, “Dükkanımda, gıda, şire ve yöresel ürünler bulunur. 6 Şubat’ta yaşanan depremden kaynaklı dükkânım yıkıldı. 2 tane cenazem olduğu için yıkıntılarla uğraşamadım, dükkânıma bakamadım. Depremden 4 gün sonra geldiğimde dükkânım yağmalanmıştı. Kalan eşyalarımın hepsini götürmüşlerdi. İhtiyacınız kadar alın kalanları bıraksaydınız, bu dükkân benim ekmek paramdı. İnsanlar enkaz altındayken nasıl başka şehirlerden gelip malzeme çalabiliyorsunuz? Arabanın arkasını doldurup ne yapacaksın? 1 milyon civarında ekonomik kaybım oldu. İlerleyen süreçlerde ne olur bilinmez” dedi.
‘DEVLETTEN 1 TL ALMIŞ DEĞİLİZ’
Kıraathane işletmecisi Mevlüt Sever ise, 25 senedir kahvecilik yaptığını dile getirdi. 4 katlı binanın en alt katında bulunan kıraathanesinin depremde yıkıldığını anlatan Sever, “Birkaç yıl önce dükkânım kiraydı ve 2 tane dükkânı birleştirip kıraathaneye çevirdim. 6 Şubat’ta yaşanan depremlerin ardından kahvemiz yıkıldı. Mağduriyetimiz göz önünde. Bize hiçbir şekilde el uzatılmadı, devletten 1 TL almış değiliz. Konteyner kurayla çıktı. ‘Kıraathanemizi konteyner da kuralım. Yaşadıklarımızı bu şekilde atlatırız, unuturuz dedik.’ İşletmemden tek bir çivi bile kurtaramadım, dükkânım yerle bir oldu. Ekonomik kaybım çok. Bir kahve sandalyesini, ya da masayı 500 TL’ye alamazsın. Doğalgaz, kamera sistemi, sandalye, masa ve çay ocağı hepsi enkaz altında kaldı. 500 bin TL kaybım oldu” diye kaydetti.
‘EVE EKMEK GÖTÜREYİM’ DİYE BAKMIYORUM
Depremden sonra kurduğu konteynere artık bir işletme gözüyle bakmadığını dile getiren Sever, eskiye dair bir beklentisinin kalmadığını vurguladı. “Kıraathaneye eve ekmek götürmek niyeti ile bakmıyorum” diyen Sever, şunları söyledi: “Arkadaşlarımız gelip burada çayımızı içiyor, sadece tutunmak istiyoruz. ‘Arkadaşlarımızı görelim’ diyoruz. Az da olsa acılarımızı azaltıyor. Konteyneri sabah 8’de açıp, akşam 9-10 gibi kapatıyorum. Eski beklenti yok. Umarım en kısa sürede eski günlere döneriz. Arkadaşlarımızın çoğunu kaybettik. Bu süreçten nasıl kurtulacağız? Hayata nasıl tutunacağız derdine düşmüşüz.”
‘EŞYALAR SATILAMAYACAK DURUMDA’
Esnaflardan Sıtkı Ayhan da 3 yıldır market işi yaptığını dile getirdi. Kent merkezinde bulunan marketinin depremde yıkılmasıyla birlikte 1 milyon 750 bin TL zarara girdiğini aktaran Ayhan, düğününden kalan altınlar ve çektiği krediyle dükkân açtığını belirterek, “Tam kendimi toparlayayım derken, deprem oldu. 1 milyon 750 bin TL kaybım var. Depremden birkaç gün sonra marketim yağmalandı. 38 yakınımı kaybettim. Cenazelerimizi toprağa verirken dükkânım yağmalanıyordu, o anda dükkânımı düşünemezdim. Enkaz altından birkaç eşya çıkardım. Fakat satılamayacak durumda. Semsûrlu esnafların bir arada olması gerekiyor. Süreç neyi gösterir bilmiyoruz. Deprem olmadan önce hevesliydik, artık öyle bir durum kalmadı. 38 yakınımı kaybettim ve 6’ncı gün enkazdan çıkarıldılar, günlerce yardım beklediler. İlk gün gelselerdi, birçok insan sağ çıkardı. Satılacak bir şey yok hepsi bitmiş durumda. Zor bir süreçteyiz, toparlanacağız” dedi.
MA / Zerrin Sargut
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***