Gazeteci Sedat Bozkurt, yapılan kamuoyu araştırmalarında Erdoğan’ın oy oranının yüzde 35, MHP’nin oy oranının yüzde 6 olarak ölçüldüğünü ve toplam oyunun ise yüzde 42’yi geçmediğine açıkladı. Aynı anketlerde Kılıçdaroğlu’nun oy oranı ise Erdoğan’dan 1,5 puan önünde çıktığını kaydetti.
Bozkurt, Kısadalga’da yer alan yazısında, Cumhur İttifakı’nda liste sıkıntısı yaşandığına işaret ederek, “Cumhur ittifakında ortak liste yapma sıkıntısı en sonunda Devlet Bahçeli’yi tweetter üzerinden isyan etme noktasına getirdi. Bahçeli akşam geç saatlerde attığı tweet ile seçimlere cumhur ittifakı içinde her seçim bölgesinde kendi parti amblemleri ile gireceklerini, içinde eleştiri de barındıran bir itiraz olduğu hemen anlaşılan biçimde ilan etti. Bu yöntem bir sıkıntıyı işaret ediyordu. Çünkü Bahçeli ile Erdoğan sürekli bir araya gelerek baş başa her konuyu görüşebiliyorlardı. Bu meseleyi Bahçeli neden bu görüşmelerden birisine saklamadan kamuoyu önünde tepkili bir biçimde ortaya koymuştu? Kulislerde anlatılanları aktarayım.
MHP ile AKP ortak liste görüşmelerini, genel başkan yardımcıları Hayati Yazıcı ile Feti Yıldız yapıyordu. (MHP ile ittifaka en çok karşı çıkmasına rağmen, onunla yoğun çalışmak zorunda kalması da Yazıcı’ya kaderin bir cilvesi sanırım) AKP 23 seçim bölgesinde MHP’nin kendi listelerinden seçimlere katılmalarını istiyordu. MHP ise ortak listenin 8/9 seçim bölgesi ile sınırlı kalmasını, bu bölgelerin yarısında da MHP listelerinden AKP’li adayların girmesini istiyordu. AKP kanadı, “bu seçim bölgelerinde 1’inci parti AKP, bu nedenle AKP listelerinden girilmesi daha mantıklı olur” diyerek itiraz ediyordu. MHP kanadı, “Osmaniye’de de AKP 1’inci parti, Devlet Bahçeli orada AKP listelerinden mi seçime girsin?” tepkisiyle masadan kalktı. Ve konu Bahçeli’nin önüne geldi, mesele tweetter’dan kamuoyu ile paylaşıldı. (Bahçeli’nin Osmaniye değil İstanbul’dan aday olacağı bilgisinin yaygınlaştığı yer de şimdi bu bilgi ışığında ortaya çıkıyor, tepki biraz da buna galiba)”
AKP Genel Merkezi ve Saray’da seri olarak seçim strateji toplantıları yapıldığını aktaran Bozkurt, şu ifadeleri kullandı: “Eskiden bu toplantılar bir strateji belirlenerek biterdi. Şimdi toplantılar bitmiyor. Sorular hep havada kalıyor. Örneğin Kürt seçmeni nasıl ikna edilecek? MHP ve bir biçimde denkleme giren Hüda Par bu alanı daraltıyor. Geriye sadece güvenlikçi politikalar kalıyor, “bölgede yaşanan huzur ortamı AKP giderse biter” türü söylemlerle. Bu, toplantıya katılanları bile ikna etmiyor. Ayrıca bu yaklaşımı tehlikeli bulanlar da var.
‘ANKET SONUÇLARI PARLAK DEĞİL’
AKP’nin bu toplantılarında masada bulunan anket sonuçları da parlak değil. Son günlerde yapılan anketlerin oranları birbirine çok yakın. Burada AKP’nin oyu yüzde 35 civarında, MHP’nin oyu ise en çok yüzde 6 olarak ölçülüyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’ın oyu yüzde 42’yi geçmiyor. Rakibi Kemal Kılıçdaroğlu’nun oyu ise Erdoğan’ın 1,5 puan önünde. Bu oran onlar için umut veriyor. Onlara göre Erdoğan siyasetinin kapatabileceği bir fark bu çünkü. Nasıl sorusunun altını eskisi gibi çok kolay dolduramadıklarını da belirtelim.
BÜTÜN HESAPLAR İKİNCİ TURA
Bu masalarda bütün hesaplar 2’nci tura göre yapılıyor. Toplantılarda Muharrem İnce’nin adı doğal olarak çok sık geçiyor. O’na yönelik özel planlar da konuşuluyor. Erdoğan’ın 2’nci turda oyunu nasıl arttıracağına ilişkin somut değerlendirmeler yok. Parlamento dağılımı burada önemli olacak. TBMM’de çoğunluk kazanan ittifak 2’nci tura avantajlı girecek. Tek liste o yüzden burada çok önemli. Deprem nedeniyle sürekli temel atması, para musluklarının sonuna kadar açılması AKP kurmaylarına göre yüzde 1,5’luk farkı kapatabilecek hamleler.”
Bakanlar, bürokratlar
Cumhurbaşkanı değişiminin yaşanması halinde yeni sistemin gereği olarak ilginç bir de ilk yaşanacak. Üst düzey bürokratların tamamı, valiler ve üniversite rektörleri de buna dahil görevlerinden ayrılacaklar. Bunun nasıl olacağı tam bir muamma. Bu düzenleme nedeniyle, “Kesin gidiyorlar” izlenimi yaratmaması için üst düzey bürokratların istifa ederek milletvekili aday olmaları da engellendi. Erdoğan yakın çevresinde de bunu yaptı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a ve özel kalemi Hasan Doğan’a izin vermedi. Fidan ile Doğan, Erdoğan’a göre mutlak kazanacağı seçimler sonrasında bakan olacaklar. İbrahim Kalın da uzun süren iddiaların ardından MİT Başkanı koltuğuna oturacak gibi. Plan bu.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***