ŞIRNEX – Depremde Türkoğlu L Tipi Cezaevi’nin yıkılan duvarının altında kalan hasta tutuklu Fikret Erden’in, platinli kolu kırıldı. Erden, tedavi edilmediği için 58 gündür kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor.
Mereş merkezi 6 Şubat’ta meydana gelen depremde Maraş Türkoğlu L Tipi Kapalı Cezaevi de büyük zarar gördü. Depremde yaşanan sarsıntı nedeniyle çöken duvarın altında kalan birçok tutuklu yaralandı. Maraş Türkoğlu L Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki hasta tutuklu Fikret Erden de, deprem nedeniyle çöken duvarın altında kalan tutuklulardan biri.
2018 yılında çıkan bir çatışmada gözaltına alınan Erden, emniyete götürülmek yerine üzerinden zırhlı araçla geçilerek ağır yaralandı. Birçok kemiği kırılan Erden’in sağ koluna platin takıldı. 2018 yılından bu yana tutuklu bulunan Erden, ihtiyaçlarını tek başına gideremiyor.
6 Şubat’ta meydana gelen depremde ağır hasar alan cezaevinin duvarları çökerken, Erden de çöken duvarın altında kaldı. Kolu, platinle birlikte bir kez daha kırılan Erden tedavi edilmeden, apar topar Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi.
ENKAZ ALTINDA KALDILAR
Oğlu ile haftalık telefon görüşmesi yapan Sıdıka Erden, kırık koluna rağmen oğlunun tedavi edilmediğini söyledi. Oğlunun ihtiyaçlarının koğuş arkadaşları tarafından karşılandığını belirten anne Erden, “Oğlumun sakatlıkları var. Yakalandığı süreçten kalan yaraları var. Deprem olduğunda oğlum ve arkadaşları enkaz altında kaldı. Kimse onların imdadına yetişmedi. Oğlum arkadaşlarının da yaralandığını ve durumlarının kötü olduğunu belirtti. Biz daha durumundan haberdar olmadan apar topar Kırıkkale’ye sevk etmişlerdi” diye belirtti.
SAĞ KOLUNU KULLANAMIYOR
Oğlunun sağ kolunu kullanamadığını ancak hastaneye de götürülmediğini belirten anne Erden, “Hastaneye gitmek için verdiği dilekçelere hala yanıt verilmemiş. Kolundaki ağrılar her geçen gün artıyor. Son yaptığımız telefon görüşmemizde, ‘Hastaneye götürmeleri için dilekçe veriyorum ama götürmüyorlar ve dilekçelerimi kabul etmiyorlar’ dedi. Hepsi depremde yaralandı ama hastaneye götürülmüyorlar” şeklinde konuştu.
TELEFON GÖRÜŞMESİ 7 DAKİKAYA DÜŞÜRÜLDÜ
Telefon görüşme süresinin 7 dakikaya düşürüldüğünü ifade eden Erden, “7 dakikalık sürede de görevliler oradaki radyonun sesini sonuna kadar açıyorlar, birbirimizi duymuyoruz” dedi.
Tutuklu ailelerinin yapılan haksızlık ve hukuksuzluklara karşı sessiz kalmaması gerektiğini söyleyen anne Erden, “İnsan hakları kurumlarına çağrımız; ellerinden ne geliyorsa yapsınlar. Cezaevinde inceleme yapmalarını istiyoruz. Bu yönetim çocuklarımızı yok etmek istiyor. Kimse buna karşı sessiz kalmamalı ve haksızlıklara karşı derhal bir çözüm bulunmalıdır” diye konuştu.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***