Uluslararası Para Fonu (IMF) bugün yayımladığı Dünya Ekonomik Görünüm raporunda, yüksek faiz oranlarının ekonomik faaliyetleri yavaşlatması nedeniyle 2023 yılına ilişkin küresel büyüme tahminini düşürdü. IMF, mali sistemlerdeki çalkantıda kaydedilecek ciddi bir artışın ekonomik üretimi resesyon seviyelerine kadar indirebileceği uyarısında bulundu.
IMF, yayınladığı son Dünya Ekonomik Görünüm raporunda, bankacılık sistemindeki krizin bulaşma riskinin, Amerika’daki iki bölgesel banka Silikon Vadisi Bankası ve Signature Bank’ın iflası sonrasında atılan güçlü adımlar ve İsviçreli yatırım bankası Credit Suisse’in USB bünyesine alınmasıyla, kontrol altına alındığını bildirdi. Ancak mali çalkantı, dirençli yüksek enflasyon ve Rusya’nın Ukrayna’da verdiği savaş nedeniyle oluşan belirsizlik ortamına bir katman daha ekledi.
IMF, Dünya Bankası’yla birlikte düzenlenen Washington’daki ilkbahar toplantılarının başlangıcında yayımladığı raporda, “Mali piyasalardaki çalkantının son dönemdeki artışıyla birlikte küresel ekonomik görünümün etrafındaki sis, daha da kalınlaştı” ifadesini kullandı.
Raporda, “Belirsizlik yüksek ve mali sektördeki istikrarsızlık devam ettiği sürece risk dengesi, kararlı bir şekilde olumsuz yöne çevrildi” denildi.
IMF Türkiye büyüme tahminini düşürdü
IMF, son Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nda Türkiye’yle ilgili 2023 büyüme tahminini düşürdü. Bir önceki raporda yüzde 3 olan büyüme tahmini, bugün yayımlanan son raporda yüzde 2,7 olarak kaydedildi. IMF, Türkiye’nin 2024 yılındaysa yüzde 3,6 oranında büyüyeceği tahmininde bulundu.
Raporda Türkiye’ye ilişkin tüketici fiyatları tahminiyse yüzde 50,6 olarak verildi. Enflasyon tahmini 2022 için yüzde 72,3 olarak öngörülmüştü. IMF, 2024 yılı içinse enflasyon tahminini düşürdü ve bu oranı yüzde 35,2 olarak verdi.
Raporda yer alan bir başka tahminse cari açıkla ilgili. Buna göre IMF, Türkiye’nin cari denge/GSYH tahminini 2023’te eksi yüzde 4, 2024 içinse eksi yüzde 3,2 olarak öngördü.
IMF tahminlerine göre Türkiye’de işsizlik oranı 2023’te yüzde 11, 2024’teyse yüzde 10,5 olarak gerçekleşecek.
Küresel büyüme tahminleri de azaldı
IMF’nin 2022 yılına ilişkin küresel büyüme tahmini yüzde 3,4’tü. Ancak daha sıkı para politikaları nedeniyle tahminleri düşüren IMF, 2023 yılı için büyüme oranını yüzde 2,8’e indirdi. IMF’nin 2024 yılı için öngördüğü küresel büyüme tahminiyse yüzde 3.
Hem 2023 hem de 2024 yılına ilişkin büyüme tahminleri, Ocak ayında yayımlanan tahminlerin 0,1 puan gerisinde. Bu gerilemede, bazı büyük ekonomilerin gösterdiği zayıf performanslar ve dirençli enflasyonla mücadele için para politikalarında daha fazla sıkılaştırmaya gidileceği beklentileri etkili oldu.
IMF’nin Amerikan ekonomisindeki büyümeye ilişkin tahminiyse az da olsa iyileşme gösterdi. İstihdam piyasalarının güçlü seyretmeye devam etmesi üzerine Ocak ayında, Amerikan ekonomisinin yüzde 1,4 oranında büyüyeceği öngörüsünde revizyon yapıldı ve yeni büyüme tahmini, yüzde 1,6 olarak açıklandı. Ancak IMF, Almanya dahil bazı büyük küresel ekonomik güçler için büyüme tahminlerini düşürdü. Buna göre Alman ekonomisinin, 2023’te binde 1 oranında daralması bekleniyor. Ocak ayında Japon ekonomisindeki büyüme tahminini yüzde 1,8 olarak açıklayan IMF, son raporunda bu oranı yüzde 1,3’e indirdi.
Ocak ayı tahmininde 2023 yılı için çekirdek enflasyonu yüzde 4,5 olarak tahmin eden IMF, son raporunda bu oranı yüzde 5,1’e yükseltti ve düşük enerji ve gıda fiyatlarına rağmen birçok ülkede enflasyonun henüz zirveye ulaşmadığını kaydetti.
IMF başekonomisti Pierre-Olivier Gourinchas, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Tavsiyemiz, para politikasının enflasyonu düşürmeye odaklı kalması yönündedir” dedi.
Pierre-Olivier Gourinchas, Reuters’a verdiği söyleşide, merkez bankalarının mali istikrarsızlık riskleri nedeniyle enflasyonla mücadeleyi durdurmaması gerektiğini dile getirmiş ve risklerin şu anda “büyük ölçüde kontrol altına alındığını” belirtmişti.
Bankacılıkta çalkantı senaryoları
IMF başekonomisti Gourinchas, büyük bir bankacılık krizini temel almamalarına rağmen mali piyasalardaki durumun ciddi oranda kötüleşmesinin “keskin ve daha ciddi bir gerilemeyle” sonuçlanabileceğini söyledi.
Rapor, mali çalkantının küresel ekonomi üzerinde orta şiddette ve ağır etkilerinin olduğunun varsayıldığı iki analizi de içeriyor.
IMF, “makul” senaryo kapsamında; mali stresin savunmasız bankalar üzerinde “bankaların ödeme gücüne ilişkin daha ciddi kaygılara bağlı olarak kredi koşullarının tüm bankalar açısından sıkılaştığı” bir durum oluşturabileceğini kaydediyor. Para politikasının sıkılaştırılması ve sigortasız mevduatlar nedeniyle kayba uğrayarak iflas eden Silikon Vadisi Bankası ve Signature Bank, savunmasız bankalara örnek gösteriliyor.
Mali şartların orta şiddette sıkılaşması, “IMF’ye göre 2023 yılına ilişkin küresel büyüme tahmininde 0,3 puanlık düşüşe yol açabilir ve böylelikle 2023 yılında ekonomik büyüme, yüzde 2,5’e gerileyebilir.
IMF ayrıca bankaların bilanço risklerinden kaynaklanan ve çok daha geniş etkileri olan ağır gerileme senaryosuna da yer verdi. Bu senaryoya göre ağır gerileme, Amerika ve diğer gelişmiş ekonomilerde krediye erişimi ciddi oranda kısabilir, hanehalkı harcamaları hızla azalabilir, yatırım fonları dolara endeksli güvenli varlıklara yönelebilir.
Gelişmekte olan piyasa ekonomileriyse ihracata talebin düşmesi, para birimi değerinin gerilemesi ve enflasyonun yükselmesiyle ağır darbe alabilir.
Bu senaryonun 2023 yılı büyüme oranını 1,8 puana kadar düşürerek yüzde 1’e çekebileceği öngörülüyor. Bu seviye, kişi başına gayrisafi yurtiçi hasılada sıfıra yakın büyüme anlamına gelebilir.
IMF’nin vurguladığı diğer riskler arasında merkez bankalarını daha agresif faiz oranı artışlarına gitmeye zorlayacak dirençli yüksek enflasyon, Rusya-Ukrayna savaşının tırmanması, Çin’in COVID-19 pandemisinden toparlanma sürecinin sekteye uğraması, bunun da Çin’deki emlak sektöründeki zorlukları daha da kötüleştirmesi bulunuyor.
Petrol fiyatı riski
IMF tahminleri, OPEC+ ülkelerinin kısa süre önce petrol üretiminde kesintiye gitmesinin ve bu adımın petrol fiyatlarını yükseltmesinin etkilerini içermiyor. Tahminlere göre 2023 yılı küresel petrol fiyatı, varil başına ortalama 73 dolar olacak. Bu, dün varil başına 84 dolar olan Brent petrol fiyatının çok altında. Ancak IMF başekonomisti Gourinchas, bu seviyenin sürdürülebilir olup olmadığının belirsiz olduğunu söyledi.
Gourinchas, IMF modellerinin petrol fiyatındaki her yüzde 10’luk artış için büyümede 0,1 puanlık gerileme, enflasyondaysa 0,3 puanlık artış gösterdiğini belirtti.
IMF ayrıca 2028 yılı için küresel büyümeyi yüzde 3 olarak tahmin ediyor. Bu oran, Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nun ilk kez yayımlanmaya başladığı, 1990 yılından bu yana öngörülen en düşük beş yıllık büyüme oranı. Bazı gelişmekte olan ekonomilerin olgunlaşmasıyla birlikte büyümenin doğal olarak yavaşlaması, bu öngörüde etkili oldu. İşgücü nüfuslarındaki yavaş büyüme, Amerika-Çin gerginliği ve Ukrayna savaşına bağlı olarak küresel ekonominin jeopolitik hatlarda bölünmesi de beş yıllık büyüme tahminindeki gerilemede rol oynadı.