İSTANBUL – Tarsus Cezaevi’nden 17 Mart’ta tahliye edilen Çetin Yıldız, cezaevindeki baskı ve hasta tutuklulara yönelik tutuma dikkat çekerek, mücadele kararlılığının bir arada ve ayakta tuttuğunu söyledi.
Kırşehir’de 2016 yılında üniversite okuduğu sırada “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla gözaltına alınan Çetin Yıldız, 3 günlük gözaltı süresinin ardından serbest bırakıldı. Hakkında yürütülen soruşturmaya takipsizlik kararı verilen Yıldız, benzer bir suçlamayla 5 Mayıs 2017 tarihinde İstanbul’daki evine yapılan baskınla tekrar gözaltına alındı. Emniyette 13 gün boyunca gözaltında tutulan Yıldız, aynı suçlamayla tutuklanarak, Kırşehir E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.
Cezaevi yönetiminin uygulamalarına karşı açlık grevine giren Yıldız, daha sonra Kırşehir Cezaevi’nden Tarsus Cezaevi’ne sevk edildi. 26 Ocak 2018’de görülen 4’üncü duruşmada verilen 9 yıl 9 ay hapis cezası Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi tarafından fazla ceza verildiği gerekçesiyle bozuldu. Bunun üzerine Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi’nde tekrar yapılan yargılamada 9 yıl hapis cezası verildi. Tekrar itiraz edilen Yargıtay ise, 17 Mart’taki kararında “İyi hal” indirimi uygulanmayarak, fazla ceza verildiği gerekçesiyle bir kez daha kararı bozup, tahliye kararı verdi.
Yargıtay’ın kararının ardından cezaevinden tahliye edilen Çetin Yıldız, cezaevindeki uygulamaları ve yaşanılan sürece dair ajansımıza konuştu.
SÜRGÜN POLİTİKASI
Kırşehir Cezaevi yönetiminin baskı ve zorbalıklarına karşı açlık grevine girdiklerini belirten Yıldız, grev sonrası iradeleri dışında hem kendisinin hem de arkadaşlarının başka cezaevlerine sevk edildiklerini ifade etti. Yıldız, “Çoğumuz ailelerimizin bulunduğu kentlerden uzak yerlere gönderildik. Bunun amacı Kürt özgürlük mücadelesini yürütenlere eziyet etmek, aileyle olan bağı koparmaktır. Çünkü her sürgün yeni bir işkencenin başlangıcı oluyordu” dedi.
TEDAVİ HAKKI
Yaşının genç olmasından dolayı cezaevinde pek sağlık sorunu yaşamadığını dile getiren Yıldız, cezaevindeki hasta tutukluların ise hastaneye götürülmeyerek, tedavi hakkının gasp edildiğini söyledi. Yıldız, “İlaçlar o anki sağlık probleminiz geçtikten sonra verilir. İlaçların bir kısmı ise farklı olurdu. İlaçlar ücretsiz değil kendiniz almak zorundasınız. Yani tutuklular hiçbir şekilde tedavi haklarından yararlanmıyor” diye belirtti.
HASTA TUTUKLUYA RİNG İŞKENCESİ
Cezaevinde 80 yaşındaki bir tutukluğun yaşadığı sağlık sorununa dikkat çeken Yıldız, şöyle dedi: “80 yaşındaki bir arkadaşımın prostat sorunu vardı. Sürekli lavaboya gitmesi gereken biriydi ve bir kez hastaneye götürdüler. Götürdüklerinde de saatlerce ring aracında işkence çektirdiler. Arkadaşım hastaneye gittiğinde ring görevlilerine defalarca lavaboya gitmesi gerektiğini belirtmesine rağmen ihtiyacı karşılanmamış. Arkadaşım bir daha hastaneye gitmeme kararı aldı çünkü geldiğinde bu sefer yatağa bağlı kaldı.”
Cezaevinde mücadele kararlılığının ayakta tuttuğunu belirten Yıldız, “Tutuklu olduğum süre yaşamımın en renkli en paylaşımcı zamanlarıydı diyebilirim. Cezaevindeki tutukluların dünyaya bakış ve yaşama karşı geliştirdikleri perspektif farklıdır” dedi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***