YORUM | TARIK TOROS
Geri sayım başladı,
Türkiye, 21 yıldır iktidara yapışmış tek adam ve tek partiyi…
Son 10 yılı itibariyle ülkenin tüm müktesebatını alt üst etmiş, devletin anahtarlarını mafyaya teslim etmiş Erdoğan rejimini seçimle değiştirirse tarihe geçecek.
Barışçıl, kan dökülmeyen bir seçimle iktidar değişimi, ülkenin sonrasının inşası için de umut verecek.
Değilse, ne kadar süreceğini kestiremediğimiz bir kaos, hemen her şeye gebe bir kargaşa ve belirsizlik görülüyor.
Bu durumda gençlere önereceğim yegâne şey, vakit kaybetmeden gözlerine kestirdikleri ülkede yeni bir yaşam kurmaları.
Ancak filikaya henüz zaman var, gemi su alıyor fakat batmadı.
**
Türkiye, sadece siyasal ve ekonomik yönden değil…
Toplumsal ve ahlaki açıdan da büyük kriz yaşıyor.
Seçimi kaybetmek, iki taraf açısından da psikolojik bir çöküntü demek.
Bu elbette muhalefet cephesi için daha depresif olacak.
Haliyle, muhaliflerin kendi içinde yaşadığı inatlaşmayı bundan bağımsız yorumlamak olmaz.
Millet İttifakı’nı “5 benzemez zoru başardı bir araya geldi” diye alkışlarken…
Ortak listedeki kimi isimlere -testiyi çatlatma pahasına- sert çıkmak tuhaftır yani.
Sen ve mahallen karşı olabilir.
Bu, haklı olduğunuz manasına gelmiyor, kol kola yürüdükleriniz sütten çıkmış ak kaşık mı?
Neyseki kimse ellerine kağıdı kalemi verip “hadi bakalım, parlamentodaki 600 kişiyi belirleyin” demiyor, iyi ki de demiyor.
**
YSK açıklamış, 14 Mayıs’ta 64 milyon seçmen oy kullanacak. 5 milyon seçmen ilk kez sandık başına gidecek.
Meydanları doldurmak, mahalle kanallarında reytingleri patlatmak, YouTube’ta yüzbinlere konuşmak değildir ölçü.
Karşımızda bağnaz ve dünyadan habersiz bir kitle var.
Muhalif yobazları saymıyorum. İlerisi için kaygı duysam da bu seçimde denklemin doğru tarafındalar, şimdilik.
İktidara meftun olmuş, eli başkasına oy vermeye gitmeyen kitleden bahsediyorum.
Bilmiyor, bilmek de istemiyor.
Tercihlerinden emin değiliz.
İktidar, TOGG’u halkın arasında dolaştırarak, savunma sanayiinde tanklı-gemili açılışlarla bir kampanya planlamış, bundan taviz vermiyor. Belli ki karşılığı var.
Depremi unutturdu.
“Buradan hiç gitmeyeceğim” diyen muhalefet liderleri de deprem bölgesinde iktidar ortakları kadar görüntü vermedi.
**
“Zübük” filminden beter sahneler yaşanıyor, komik değil.
Enerji Bakanı, “694 milyon tonluk nadir toprak elementi keşfi yaptık. Cevherden mücevhere dönme zamanı” dedi, hangi element olduğunu söylemedi. Soran da olmadı.
İki buçuk yıl önce, CHP’liler Meclis’te “Millet aç, perişan. Evet herkesin midesine bir şey giriyor, kuru ekmek giriyor” deyince, “O zaman aç değil demek” diye çıkışan AKP Denizli milletvekili Şahin Tin, bir kez daha Denizli’den garantili ikinci sıradan aday gösterildi.
7 kere imar affı çıkaran Erdoğan, ekranda vatandaşın gözünün içine baka baka, “İmar affı katalog suçlar içinde yer alacak” dedi, diyebildi.
Türkiye, dünya enflasyon liginde Lübnan, Venezuela, Suriye’den sonra geliyor. 1 yılı geçti Rus işgali altındaki Ukrayna’da enflasyon yüzde 21.
Ve evet, maalesef karşımızda bağnaz ve dünyadan habersiz bir kitle var.
Ülke bu döngüde başını çarpa çarpa dibe çöküyor.
**
Şunu akıldan çıkarmayın:
Seçim nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Muharrem İnce’yi, Hilal Kaplan’ı, Melih Gökçek’i, Muhammet Yakut’u konuşuyor olmayacağız, seccade de kimsenin aklına gelmeyecek.
Kanser tedavisi gören 6 yaşındaki Yusuf Kerim Sayın, bu konuda yasa çıkmasına rağmen tutuklu annesinden günlerdir ayrı tutuluyordu.
Şükürler olsun…
Yusuf annesine, annesi Yusuf’una kavuştu.
Fakat Yusuf ve annesi gibi daha niceleri var.
Emin olun, bunları konuşuyor olacağız.
Yusuf Kerim’ler yalnız, yapayalnız.
Tıpkı rejimin dişlileri arasında sıkışıp kalmış, yaşam mücadelesi veren milyonlar gibi.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***