HDP Eş Genel Başkan Yardımcılığı görevindeyken 29 Aralık 2016’da tutuklanan ve bu süreçte “demans” tanısı konulan Aysel Tuğluk, 27 Ekim 2022’de tahliye edildi. Altı yıl Kocaeli Kandıra F Tipi Cezaevi’nde tutulan Tuğluk’a tutukluluğunun 5’inci yılında demans tanısı konulmuştu.
Uzun bir dönem siyasetçiler, basın organları ve kadın sivil toplum örgütleri Tuğluk’un tahliyesi için çaba gösterdiler. Ancak bu tepkilere yanıt geç geldi.
Tuğluk tahliye edileli altı ay oldu. Şimdilerde nasıl olduğunu öğrenmek için Aysel Tuğluk’un abisi Alaattin Tuğluk’a ulaştık.
“GÜLTAN KIŞANAK, BİLMEDİĞİN ŞEYLER VAR DEMİŞTİ”
Alaattin Tuğluk sözlerine şöyle başladı:
“Şunu artık kabul edelim ki, Aysel Hanım A tipik Alzheimer hastası. Biz de inanamadık. Uzun bir süre aslında ben de kabullenemedim. Cezaevindeyken bile söylediklerinde hayır dedim, onun yapısı öyledir zaten, ketumdur dedim. Çıktıktan sonra tabi ne olduğunu anladık. Sayın Gültan Kışanak bana söylemişti, ‘Bilmediğin şeyler var, diyemiyoruz’ demişti. Onların ne olduğunu gördük.”
“NEREYE GÖTÜRELİM DEDİK ‘HİÇBİR YERE GÖTÜRMEYİN, ARTIK GEÇMİŞ’ DENİLDİ”
Alaattin Tuğluk’a hasta mahremiyetine dikkat edeceğimizi söylüyoruz. Teşekkür ediyor ve şöyle devam ediyor sözlerine:
“Bu hızlı gelişen bir Alzheimer türü. Çözümü de yok. Nereye götürelim dedik. ‘Hiçbir yere götürmeyin, artık geçmiş’ denildi. Bu hastalık başladığında bıraksalardı, tedavi için… O zaman da yetkililerle görüşürken söylemiştim, çıksın, tedavi olsun, sonra tekrar içeriye girsin.
Yasalarda böyle bir şey yok ama beni alın ben rehin olayım dedim. Prof. Dr. Hakan Gürvit, İstanbul Tıp Fakültesi’nde, dünya çapında bir hocamız söyledi. Daha erken bırakılsaydı belki… Onlar da o zaman belirtililer bunu gösteriyor demişti. Adli Tıp kabul etmedi. Şimdi geri dönülemez bir yolda. Fakat şu anda sevindiğimiz şey; yürüyor, yemek yiyor. Bazı şeyleri algılıyor. Konuşuyoruz, gülüyor. Sevindiğim bu, bunu kaybederse bilemiyorum artık… Belki bir yararı olur diye daha çok eskilerden konuşuyoruz. Çocukluğumuzu konuşuyoruz. Aileyi konuşuyoruz.”
Burada bir parantez açalım. Tuğluk’un hastalığa yakalanmasına bir sebep olarak 2017’de annesinin cenazesine düzenlenen saldırı olduğu belirtildi. Cenazeye saldıranların “Terörist cenazesi gömdürmeyiz!” demesinin ardından Tuğluk’un annesi defnedildiği mezardan çıkarıldı ve Tunceli’ye gömüldü.
“ANNEMİZLE İLGİLİ TEK KELİME ETMİYOR, SADECE GÖZLERİ DOLUYOR”
Bu olayı hatırlatarak, Aysel Tuğluk’un annesi ile ilgili konuşup konuşmadığını soruyoruz. Alaattin Tuğluk şöyle yanıtlıyor:
“Ağzını açmıyor. Birisi annemden bahsedince bir tuhaf davranış sergiliyor. Gözlerinden yaş damlıyor, bu başka bir şey yani… Hüngür hüngür ağlasa belki rahatlayacak ama onu yapmıyor. Bir kelime dahi yorum yapmıyor. Dayım bir kere, ‘mezara gidelim’ dedi. Kötüleşti, yine gözlerinden yaşlar geldi. Gidelim demiyor. Galiba kendisini saklıyor, gizliyor. Ne denir tıpta buna? Korumaya alıyor kendisini.”
Aysel Tuğluk’u ziyaret edenlerin başında Ahmet Türk geliyor. Alaattin Tuğluk, ilk günler çok fazla ziyaretçi olması sebebiyle Aysel Tuğluk’un dinlenmesi için bu ziyaretlerin azalması konusunda HDP’nin kısıtlama getirdiğini ifade ediyor:
“Başlangıçta çok kalabalık oluyordu, sağ olsunlar, geliyorlardı. Sonra partisi, kendi kurumlarına söyledi, rahat bırakın, dinlensin diye. Sağ olsunlar, arıyorlar. Özellikle sayın Ahmet Türk, aşırı ilgi gösteriyor. Sırrı Sakık, Ebru Günay ve parti yöneticileri… ‘Bir şey ihtiyacınız olursa, hazırız’ diyorlar.”
NE OLMUŞTU?
Aysel Tuğluk, tutukluluğunun 5’inci yılında zaman kavramını yitirmişti, ayın kaçı olduğu, hangi yılda olunduğunu unutmuştu. Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nin 1 Nisan 2021 tarihli nöropsikolojik testi raporunda, Tuğluk’un bilişsel sorunları olduğuna dikkat çekilmiş ve Alzheimer teşhisi konulmuştu. 18 Haziran’da yine KOÜ’deki psikiyatri notunda Tuğluk’un bilişsel yıkım yaşadığı belirtilip demansiyel süreçte olduğu ifade edildi. Yine KOÜ’de 7 Temmuz’daki raporda, Tuğluk’taki belirtilerin demans ile uyumlu olduğuna vurgu yapıldı. 12 Temmuz’da ise KOÜ Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından Tuğluk’un ilerleyen demans hastalığı nedeniyle ihtiyaçlarını tek başına gideremeyeceği belirtilerek ceza infazının ertelenmesi gerektiği ifade edildi.
RET KARARININ VERİLDİĞİ GÜN ÇIKAN RAPOR
Art arda verilen raporlar üzerine Tuğluk’un avukatları infazın ertelenmesi için başvuruda bulundu. 3 Eylül’de Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından Tuğluk’un kendisini kötü göstermeye çalıştığı söylendi ve cezaevi şartlarında hayatını yalnız idame ettirebileceği belirtildi. Tam da bu raporun verildiği gün, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı infazın ertelenmesi kararını söz konusu rapora dayandırarak reddetti.
Kaynak: Gerçek Gündem
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***