RIHA – Wêranşar’da GES yapımına tepki gösterdiği için gözaltına alınan ve işkenceye maruz kalan yurttaşların avukatı İbrahim Ekti, “Jandarma, yüzünü maskeyle kapatmış ve uzun bir süre 2 yurttaşa da sistematik şiddet ve işkence uygulamış” dedi.
Riha’nın Wêranşer (Viranşehir) ilçesi kırsal Kadıköy Mahallesi’ne bağlı Düzük Mezrası’nda yapılmak istenen Güneş Enerji Santrali’ne (GES) tepki gösteren yurttaşlara müdahale eden Jandarma, 9 kişiyi gözaltına aldı. Biber gazı sıkan ve havaya yüzlerce mermi sıkan Jandarmanın, gözaltına aldığı yurttaşlara işkence uyguladığı ileri sürüldü.
‘YÜZLERCE MERMİ HAVAYA SIKILDI’
Gözaltında işkenceye maruz kalan yurttaşların avukatı olan Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Wêranşar temsilcisi İbrahim Ekti, 2 yıla yakın süredir bölgede GES projesinin yapılacağına dair söylentiler olduğunu, fakat bu güne kadar resmi bir bilginin hiçbir kurumda olmadığını belirtti. Ekti, “GES yapım ve işletme işini alan Kalyoncu şirketi, inşaat işini 5 alt yüklenici taşeron şirkete vermiş. Bunlarda yerleşim alanların hemen sınırından başlayarak bütün bölgeyi kapatmak için çalışmayı başlatıyor. Burada ilk olarak bir yol çalışması başlıyor. Buna karşı Kadıköy başka olmak üzere orada bulunan bütün köylülerin buna karşı ortak tepkisi başladı” dedi.
Projenin gerçekleştirilmek istendiği yerin tamamen taşlık bir alan olduğunu ve burada yaşayan yurttaşların sadece hayvancılık ile geçimlerini sağladığını söyleyen Ekti, “Köyüler, iş makinelerinin çalışmaması, alanda faaliyet yürütülmemesi ve bu durumun hukuki bir düzlemde netliğe kavuşmasını istediler. Köylülerin bu talebi ciddiye alınmadı. Şirket çalışmalarını yürütmeye devam etti. Halk buna karşı tepki gösterdi. Bunun üzerine alana önce jandarma getirildi. Daha sonra ise Demirci Karakolunda tutulan komando birlikleri getirildi. Köylülerin demokratik protesto hakkı elinden alındı. Müvekkillerimizin aktardığı bilgiye göre, alana gelen komando birlikleri alana geldiği gibi alandaki halka tekme tokat saldırmaya başladı. Birkaç kadına tokat atarak yurttaşlara cinsiyetçi küfürler etti. Bu durumda beraberinde bir kargaşaya sebep oldu. Aslında olayların fitilini ateşleyen olay yerine gelen komando birliğinin yapmış olduğu tavırlardan kaynaklandı. Daha sonra biber gazıyla müdahale başladı. Yüzlerce mermi ile havaya ateş edildi” diyerek olayı anlattı.
KOMANDO BİRLİKLERİNDEN YURTTAŞLAR DARP, HAKARET VE KÜFÜR
Köydeki ileri gelenlerin araya girmesiyle olayların durulduğunu aktaran Ekti, “Olayların bitmesiyle birlikte jandarmalar kendilerince olaylar sırasında tespit ettikleri kişileri olaydan saatler sonra gözaltına almaya başladı. Özellikle Düzük mezrasına bir baskın düzenlenerek buradaki insanlar gözaltına alındı. Bu operasyon esnasında ilk etapta 7 kişi gözaltına alınıyor. 7 kişi gözaltı aracına bindirildikleri zaman askerler tarafından şiddete, tehdide ve ciddi hakaretlere maruz kaldıklarını söyledi. Bu bahsettiğimiz insanlar hepsi yaşı ilerlemiş olan kimselerdir. Bunlardan bazıları olay esnasında o bölgede bile değildi. Sonradan oraya gelerek olayları yatıştırmaya çalışan kimselerdi. Bu kişilere yönelik işkence sadece araçta yaşanıyor. Daha sonra bu yurttaşlar Demirci Karakoluna götürülüyor” diye konuştu.
MASKELİ JANDARMADAN İŞKENCE
Düzük mezrasında yaşanan olaylardan sonra iki yurttaşın farklı bir yerde gözaltına alındığını dile getiren Ekti, “Kadıköy mahallesinde Düzük mezrasına hasta ziyaretine gelen 2 kişi dönüş yolunda jandarma çevirmesine takılıyor. Jandarma da, ‘Aracınızın farı kırık. Bu şekilde trafiğe çıkamazsınız’ diye araçtan indiriliyor ve bu kişiler olay yerinde olan jandarmalar tarafından gözaltına alınıyor. Jandarmalar, bu 2 kişiyi Jandarma aracına bindirdikleri andan itibaren darp etmeye başlıyor. Bu yurttaşlar darp edilerek tehdit ediliyor. Jandarma aracı içerisinde başlayan bu işkence olayı jandarma karakolunda da devam ediyor. Jandarma karakolunda getirilen bu 2 şahıstan biri yüzünün üst tarafına sert bir cisimle darbe almış. O yurttaşın görme yetisini etkileyebilecek düzeyde sert bir darbe almış. Bu iki yurttaşı darp eden jandarma, yüzünü maskeyle kapatmış ve uzun bir süre 2 yurttaşa da sistematik şiddet ve işkence uyguluyor” ifadelerini kullandı.
‘İŞKENCE YOKTUR!’
Karakola gidip müvekkillerini gördüğü zaman hala onların üzerinde kan olduğunu, yüzlerinde darp izlerinin olduğunu vurgulayan Ekti, “Bu olayın tarihsel bir arka planı var. Türkiye’de öteden beri yerleşmemiş hukuk sistematiğinden kaynaklı ve dolayısıyla kolluk görevini yapmakla mükellef olan kimseler, bu süreçte hukuku çokta esas almıyor. Bundan dolayı ciddi anlamda gözaltı ve zor işlemlerinden sonra şiddet ve darp pratiklerini sergilemeye devam ediyorlar. Kanunda zapt ü rapt edilmiş bir kimsenin şiddete, kötü muameleye, hakarete ve diğer şeylere muhatap olması hukuki olarak yasaklanmış. Fakat görüyoruz ki kolluk görevlileri adeta bir emir alırcasına tüm toplumsal olaylarda ciddi anlamda işkence uygulamakta. Bu konulara ilişkin daha öncede hazırladığımız raporları adli makamlara bildirdik. Suç duyurularında bulunduk ve işkenceye bulaşmış olan kamu görevlileri hakkında suç duyurularında bulunduk. Dolayısıyla, ‘işkence yoktur, işkence yapılmıyor, her şey hukuksal bir düzlemde yürütülüyor’ yönündeki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Özellikle bölgedeki bütün toplumsal olaylarda kolluk tarafından şiddetin çok rahat bir şekilde uygulandığını görebiliyoruz” şeklinde konuştu.
Müvekkillerinin işkenceye maruz kaldığını hastane raporuyla da kayıt altına aldıklarını belirten Ekti, ÖHD Riha Şubesi olarak sürecin takipçisi olacaklarını söyledi.
NE OLMUŞTU
29 Mart’ta Düzük Mezrası’nda Kalyoncu Şirketinin ihalesini aldığı GES için iş makineleri mezraya geldi. 13 bin dönüme yakın bir bölgede Kalyoncu Şirketi, GES kurma çalışmaları başlattı. Bölge arazinin taşlık olmasından dolayı tek geçim kaynaklarının hayvancılık olduğunu ve bu kadar büyüklükteki bir alanın kapatılmasıyla meralarının da yok olacağını belirten yurttaşlar, iş makinalarının durmasını istedi. Bunun üzerine ilk önce Demirci Karakolundan jandarmalar geldi. Ardından bölgede daha önce konuşlandırılmış Komando birlikleri mezraya gelerek yurttaşlara müdahale etti. Yurttaşlarla jandarmalar arasında çıkan gerginlik bir süre sonra durdu. Bunun üzerine yurttaşlar bölgeden ayrılırken, daha sonra jandarmalar tekrar mezraya gelerek yurttaşları gözaltına aldı. Yurttaşları gözaltına alan jandarma maske takarak yurttaşlara fiziksel işkence uyguladı. Bir gün gözaltında tutulan yurttaşlar, Viranşehir Adliyesine sevk edildi. Adliyedeki ifade işlemlerinin ardından yurttaşlar adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
MA / Ömer Akın
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***