YORUM | YÜKSEL DURGUT
1917 Dünya Kadınlar Günü’nde Petrograd’da çaresizlik içinde yürüyen kadınlar, bu protestolarının birkaç gün içinde çarlığı devirecek ve birkaç ay sonra da dünyayı sarsan yeni bir düzenin önünü açacak devrimi ateşleyeceğinden haberleri yoktu.
Dünya Kadınlar Günü, tarihsel bir meraktan çok daha fazlası olduğu, insanlığın yarısından fazlasının ötekileştirilmeye karşı mücadele ettiği kötü bir günün hatırası olarak anılıyor.
Bu anlayışın Avrupa ve ABD’de ortaya çıkışından 110 yıl sonra ve BM tarafından benimsenmesinden yaklaşık 40 yıl sonra Dünya Kadınlar Günü, hemen her yerde cinsiyetler arasında devam eden eşitsizliği her yıl yeniden körüklüyor. Bazı coğrafyalarda kadınların hakimiyeti artarken, geri kalmış ülkelerde de kadınların durumu bir o kadar geriliyor.
Mesela Afganistan’da Taliban’ın, yönetimi yeniden devralmasından bugüne, ilk işgalleri olan 1990’lardan günümüze, gerici tutumlarından zerre ilerleme sağlamadıkları, hatta korkunç derecede radikalleştikleri bilinen bir gerçek.
Kızların okula gitmesi Taliban yönetiminde mümkün görünmüyor. Üniversiteler kapandı ve kadınların istihdamına yönelik kısıtlamalarından dolayı sağlık yardımları felce uğradı. Daha geçtiğimiz hafta Taliban, boşanan kadınları eski kocalarına geri döneceklerini ilan eden bir emir yayınladı.
Dünya 8 Mart’ı Dünya Kadınlar Günü olarak kutluyor. 365 günün bu tek gününde kadınlar geçen yılın muhasebesini yapıyor. Kat edebildikleri ilerlemeyi gözden geçirme fırsatı buluyorlar.
Gelişme gösterememiş 3. Dünya ülkelerinde ise kadınların ilerlemelerini gözden geçirebilmeleri mümkün değil. Bu tür ülkelerde kadına 365 günün bir gününde bile olsa verilen önem büyük lütuf sayılıyor.
Kürtaj hakkının yargı tarafından çiğnenmesinin ardından doğum kontrolüne karşı kampanyaların düzenlendiği ABD’de de benzer bir zihniyeti görmezden gelmek mümkün değil.
Örneğin, İran’da kız çocuklarının eğitimi hiçbir zaman tam olarak kısıtlanmadı. Ancak kadınların daha önce elde tuttukları haklar başka şekillerde kısıtlandı. Başörtüsü konusundaki ısrar en görülür olanı. Hiçbir zaman Suudilerin görünmez emri kadar sert değildi, ancak yine de İran’ın “ahlak polisi” tarafından katı bir şekilde uygulandı.
Genç bir Kürt kadın olan Mehsa Emini’nin geçtiğimiz Eylül ayında İran’da öldürülmesinin ardından birçok tabu yıkıldı. Emini’nin memleketi Saqqez’de başlayan ve tüm İran’da süren protestolar yerini infazlardan toplu hapsetmelere, şüpheli kadın aktivistlere yönelik iddia edilen cinsel saldırılardan işkenceye ve okullarda zehirlemelere kadar uzanan olayları da beraberinde getirdi.
Bu protestoların baskısı sonucunda başörtü takma zorunluluğu yerini esnekliğe bıraktı. Görünen o ki İran’daki Ahlak Polisi artık tedbir kararlarını uygulamakta geri adım atıyor. Son günlerde henüz nedeni belirlenemeyen bir hastalık nedeniyle hastanelerde tedavi gören kız öğrencilerin zehirlenme vakalarından dolayı da halk tedirginlik yaşıyor. Ayetullah Ali Hamaney bile bu olayı “affedilemez bir suç” olarak nitelendirdi.
Aynı şey İran devletinin eylemleri, özellikle de kadınlara karşı işlediği suçlar için de söylenebilir; “Affedilemez bir suç!”
Kadınlara karşı işlenen suçlar tüm inançlarda ortak şekilde ele alınmaktadır. Örneğin, Hinduizm, Sihizm veya Budizm müstehcen tutumları asla hoş görmez. Ancak İbrahimi inançları küresel olarak baskıntır. Erkekler kadınlardan üstün görülür.
Sadece 120 yıl önce, bu tür tutumlar evrensel sayılırdı. Ancak birçok ülkede büyük ölçüde düzene girdi. Sadece Afganistan ve İran’da değil, Doğu Avrupa ve Amerika’nın iç bölgelerine kadar uzanan gerilemeyi görmezden gelmek de imkânsız.
Dünya Kadınlar Gününün fikrini öne süren Alman sosyalist ve Bolşevik politikacı Clara Zetkin, son zamanlarda İran’da sıklıkla dile getirilen ‘zan, zendegi, azadi – kadın, yaşam, özgürlük’ sloganlarını muhtemelen takdir ederdi. Zetkin 1910 tarihinde Danimarka’da Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda, 8 Mart 1857’de bir tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak kutlanması önerisini getirmiş ve öneri oybirliğiyle kabul edilmişti.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***