Amerika Birleşik Devletleri’nin(ABD) önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal (WSJ), Türkiye’deki depremlerde yakınlarını kaybeden ailelerin yaşadıklarını yazdı.
Independent Türkçe’nin Wall Street Journal’ a dayandırdığı haberinde, Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde yakınlarını kaybeden ailelerin yaşadıklarına yer verdi. “Türkiye’deki depremlerden sonra aileler, hiçbir zaman bulunamayabilecek sevdiklerinin yasını tutuyor” başlıklı haberde WSJ, depremzedelerle ve uzmanlarla görüşmeleri yer aldı.
“Cennetten bir köşe”
WSJ, görüştüğü depremzedelerden Mevlüt Aslan‘ın, Hatay’daki Rönesans Rezidans’ın enkazında kalan 23 yaşındaki kızı Zeyna Aslan‘ı bulabilmek için eşiyle hastane hastane dolaştığını kaydederek, kendisinin “Her gün ölüyoruz” sözlerini aktardı.
2011’de deprem yönetmeliğine uygun yapıldığı iddia edilen ve “Cennetten bir köşe” diye satılan rezidansın depremlerde yerle bir olması tepki toplamıştı. Projenin müteahhidi Mehmet Yaşar Çoşkun ise 10 Şubat’ta Karadağ’a kaçmaya çalışırken İstanbul Havalimanı’nda yakalanmıştı.
WSJ, 7,8 büyüklüğündeki ilk depremin “249 dairenin yer aldığı binayı mezara dönüştürdüğünü”, burada bir hafta süren arama kurtarma çalışmalarının ardından iş makinalarının enkazı kaldırmayı tamamladığını kaydetti. Haberde, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın pazartesi günkü açıklamasında, yaklaşık 554 bin dairenin yer aldığı 185 bin 345 binanın yıkıldığını ya da ağır hasar nedeniyle yıkılacağını söylediği de hatırlatıldı.
“İlk amaç cesetlere zarar vermemek olmalı”
WSJ, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi’nden arama kurtarma uzmanı Ali Utku Şahin‘in görüşlerine de yer verdi. Haberde, arama kurtarma çalışmalarına katılan Şahin’in Hatay’da binlerce kişinin hâlâ enkaz altında olduğuna yönelik tahmini vurgulandı.
WSJ, Kocaeli Üniversitesi’nden adli tıp uzmanı Ümit Biçer‘in görüşlerini de aldı. 1999’daki Gölcük depreminde de görev yapan Biçer’in arama kurtarma çalışmalarına dair şu sözleri kaydedildi:
“İlk amaç cesetlere zarar vermemek olmalı. Hassas şekilde yapılmazsa, normalde olduğundan çok daha fazla kimliği belirsiz cesetle karşılaşabiliriz.”
“Çekişmeli bir seçimle karşı karşıya olan Erdoğan hükümeti…”
Haberde, Erdoğan’ın deprem bölgesinde bir an evvel inşaat çalışmalarına başlamak istediği belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:
“Bu yıl çekişmeli bir seçimle karşı karşıya olan Erdoğan hükümeti, deprem bölgesinde yeniden inşaat çalışmalarını başlatmaya hevesli. Erdoğan, pazartesi günü yaptığı açıklamada, yaklaşık 300 bin konutun ilkinin inşaatının martta tamamlanacağını söyledi.”
“Cesetler polis dosyalarındaki numaraların verildiği isimsiz mezarlara gömüldü”
WSJ, arama kurtarma çalışmalarında cansız bedenlerin kimliklerinin belirlenmesi için izlenen yöntemlere dairse şu bilgileri paylaştı:
“Morglarda ve hastanelerde yer kalmayınca, cesetler polis dosyalarındaki numaraların verildiği isimsiz mezarlara gömüldü. Gömülmeden önce kas, diş ya da kemiklerden DNA örneği alınıyor. Eğer bir eşleşme bulunursa, yetkililer cesedi mezardan çıkarıyor.”
“Nihayetinde kişinin artık bu dünyada olmadığını bilerek bir kesinliğe kavuşurlar”
Haberde, ABD’deki Minnesota Üniversitesi’nden “muğlak kayıp” kavramını ortaya koyarak yas ve travma çalışmaları yapan akademisyen Pauline Boss‘un şu sözleri yer alıyor:
“İnsanlar kendileri için zor olsa da ölüme tahammül edebilir. Fakat nihayetinde kişinin artık bu dünyada olmadığını bilerek bir kesinliğe kavuşurlar. Muğlak kayıp söz konusu olduğundaysa çözümsüzlük ve bunun yarattığı keder sonsuza dek sürecektir.”
“AFAD’dan yorum taleplerine yanıt yok”
Afetin ardından toplamda kaç kişinin kaybolduğuna dair kamuyla paylaşılan bir istatistik olmadığına dikkat çeken WSJ, AFAD’a yaptıkları yorum taleplerine yanıt alamadıklarını da belirtti.
Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 6 Şubat’ta meydana gelen iki şiddetli deprem, Türkiye ve Suriye’de en az 50 bin kişinin ölümüne yol açtı. Sarsıntılar Kahramanmaraş’ın yanı sıra Hatay, Gaziantep, Adana, Malatya, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Adıyaman’ı da etkiledi. Erdoğan, 8 Şubat’ta depremden etkilenen 10 ilde üç aylığına olağanüstü hal ilan etmişti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***