iSTANBUL – Türk Toraks Derneği Yönetim Kurulu heyeti, Maraş merkezli depremlerden etkilenen beş kentte çalışan göğüs hastalıkları uzmanları ile 8-10 Mart tarihlerinde inceleme gerçekleştirdi. İnceleme sonrası hazırlanan raporda, hekimlerin afet nedeniyle yaşam ve çalışma koşullarının bozulduğunu ve duygu durum bozukluklarının yaşandığına dikkat çekildi.
‘EN ÖNEMLİ SORUN BARINMA’
İncelemenin gerçekleştirildi Hatay, Maraş, Adana, Osmaniye ve Mersin il ve ilçelerinde en önemli sorunun barınma olduğuna dikkat çekilirken, hastanelerdeki hasar izlerinin sağlık çalışanları ile hastalarda kaygıya neden olduğu belirtildi. Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Oya İtil, çalışma ve barınma ortamının kaygıya neden olduğunu ifade ederken, hastanelerdeki sürecin hekimlik bilinci ve dayanışması ile sürdürüldüğünü belirtti. Prof. İtil, sağlık çalışanlarının barınma koşullarıyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Sağlık çalışanları yaşadıkları travma ve stres bozukluğu nedeniyle hâlâ evlerinde kalmaktan çekinmektedir. Bazı meslektaşlarımız güvenli ise hastane binalarında, bazıları araçlarında, bazıları halen bölgede oldukça az sayıda bulunan konteyner kabinlerinde veya çadırlarda konaklamaktadır. Bir bölümü ise göreceli olarak daha güvenli bölgelere günübirlik geliş gidiş sağlamaktadır.”
‘HASAR İZLERİ KAYGIYA NEDEN OLUYOR’
Hekimlerin görev yaptıkları hastane binalarına güçlükle girdiğini, ağır hasarlı olmayan binalarda da duvarlardaki hasar izlerinin, sağlık çalışanlarında ve hastalarda kaygıya yol açtığına dikkati çeken Prof. İtil, şöyle devam etti:
“Bölgede devam eden olağanüstü koşullara ve meslektaşlarımızın yaşadığı güçlüklere rağmen (yakınlarında kayıplar, aile bütünlüklerinin bozulması, barınma sorunları, sağlıklı gıda ve temiz suya erişimde güçlükler, yetersiz temizlik ve banyo koşulları gibi) elektif poliklinik hizmetlerinin kesintisiz olarak, nicel özellikler gözetilerek son sürat sürdürülmesi, hatta yedek hasta randevularının hızla devam ettirilmesi beklenmektedir. Bu nedenle kendileri de birer depremzede olan hekimler çalışma koşullarını daha insancıl ve anlayışlı bir düzende sürdürmeye acilen ihtiyaç duymaktadırlar.”
ARAÇTA UZUN SÜRELİ HAREKETSİZ KALMAK HASTALIKLARA NEDEN OLABİLİR
Raporda depremzedelerde görülen başlıca sağlık sorunlarını da değinildi. Akciğer travmaları başta olmak üzere pnömotoraks (akciğerde yırtılma meydana gelmesi sonucunda göğüs boşluğunda hava birikmesi), astım ve KOAH alevlenmeleri, pnömoni (zatürre), COVID- 19, KOAH ve astım tedavisinde kullanılan ilaçların temin edilememesi nedeniyle hastalıkların alevlenmesi gibi sorunların yaşanabileceği belirtiliyor. Arabalarda konaklamaların uzun süre hareketsiz kalma nedeniyle gelişen pulmoner tromboemboli (akciğer embolisi), travma ve amputasyon sonrası gelişen pulmoner tromboemboli, soğuk havaya maruziyet sonrasında gelişen alt solunum yolu enfeksiyonları, oksijen ve diğer yardımcı solunum cihazlarını kullanan hastaların cihazlarına erişiminde bölgelere göre değişen güçlükler de yaşandığı ifade edildi. Prof. Nurdan Köktürk “Yine çadırda kalan hastalarda ısınma nedeniyle soba kullanılmasına ikincil karbonmonoksit zehirlenmeleri ve KOAH alevlenmeleri görüldüğü kaydedilmiştir” dedi.
Bölgede gönüllülük esasına dayalı görevlendirmeler yapılması gerekliliğine işaret edilen raporda, deprem bölgesine gelecek hekimler için korunaklı ve sağlıklı barınma alanlarının yapılmasının önemli olduğu vurgulandı.
Saha gözlemlerinin ardından hazırlanan raporda Prof. Dr. Nurdan Köktürk genel sorunları ve çözüm önerileri sundu:
- Sağlık çalışanları ve hekimlerin başlıca problemi barınma sorunudur.
- Depremin üzerinden bir ay geçmiş olmasına rağmen devam eden artçı sarsıntılar ve sarsıntıların yarattığı kaygı nedeniyle hekimler evlerinde kalamamaktadır. Bu nedenle, depremin ilk anından beri hastanelerde olağanüstü koşullarda çalışan sağlık çalışanlarına güvenli barınma koşullarının oluşturulması gerekmektedir.
- Oluşturulan konteyner kentlerde ve konut alanlarında sağlık çalışanları için kontenjan oluşturulması, her hastane için afet durumlarında kullanılmak üzere sahra lojmanlarının yapılması düşünülebilir.
- Hekimlere güvenli hastaneler ve güvenli çalışma koşulları sağlanmalıdır.
- Depremler sırasında pek çok meslektaşımız ve sağlık emekçisi görevleri başında güvensiz binalar nedeniyle yaşamlarını kaybetmiştir. Sağlık çalışanları güvensiz ortamlarda çalışmaya devam etmektedir.
- Tüm sağlık kurum ve kuruluşlarının bu yönüyle süratle güçlendirilmesi, güvensiz binaların boşaltılarak güvenli hastanelere geçişin sağlanması gereklidir. Bu kurumlar ve çalışanları uzun yılların verdiği bilgi ve tecrübe ile donanmış kurum ve kadrolardır. Bu esnada eğitim, öğretim ve hizmet kadroları ile öğrencilerin tüm hakları gözetilmeli, oluşabilecek her türlü mağduriyetin önüne geçilmelidir.
- Öğrenciler için tamamen misafir öğrenci kontenjanları yaratılmalıdır.
- Ülkemizdeki tüm eğitim ve araştırma hastaneleri ve üniversite hastaneleri, afet ve benzeri durumlarda bir diğerini ilk etapta desteklemek için bir başka kurumla eşleştirilmelidir.
- Bölgede devam eden olağanüstü koşullara rağmen elektif poliklinik hizmetlerinin son sürat sürdürülmesi istenmektedir. Kendileri de birer depremzede olan hekimlerin çalışma koşullarının iyileştirilmesine, ruhsal ve fiziksel iyileşme için dinlendirilmelerine ihtiyaç vardır.
- Yakınlarını kaybeden, fiziksel ve ruhsal açıdan yıpranmış yakınlarının bakımından sorumlu olan, evlerinde kalamayan, sağlıksız koşullarda barınma ve yaşam gereksinimlerini karşılamaya çalışan, tüm bu nedenlerle fazlasıyla travmatize olmuş meslektaşlarımızın ve sağlık çalışanlarının yoğun iş tempolarına ara verme ihtiyacı olduğu çok açıktır.
- Kendileri de birer depremzede olan hekimlerin çalışma koşullarının iyileştirilmesine ihtiyaç vardır. Bölgeye öncelikle gönüllülük esas alınarak hekim ve sağlık çalışanlarının görevlendirilmesinin çok faydalı olabileceğini düşünüyoruz.
- Araştırma görevlileri ve asistanlar rotasyon usulü ile dinlendirilmelidir. Deprem bölgesinde çalışan doktorların özlük haklarında iyileştirme (kademe ilerleme, ücret artışı vb.) sağlanmalıdır.
- Boşaltılan hastaneler, açılan sahra hastaneleri için rotasyon ile hekim ve sağlık personeli görevlendirilmelidir.
- Deprem bölgesinde asbest ölçümü ve hava kalitesi ölçümleri yapılmalıdır.
- Konteynır ve çadır kentlerde yerinde sağlık hizmeti ile tarama yapılmalıdır.
- Bu bölgede temizlik ve hijyen için denetim yapılmalıdır. Gezici sağlık hizmetleri verilmelidir. (ARTI GERÇEK)
Ağır hasarlı hastanenin yazışmaları ortaya çıktı: ‘Alternatifi yapılsaydı 80 kişi ölmeyecekti’
Sağlıkçılar hasarlı hastanede barınıyor: ‘Akla, bilime ve vicdana sığmaz’
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***