İSTANBUL- Depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle boşaltma kararı alınan Aile Sağlığı Merkezi’ndeki sağlık çalışanları, yönlendirildikleri yeni sağlık merkezi binasının da depreme dayanıksız olduğuna dikkat çekerek tepki gösterdi.
Ataşehir’e bağlı 1 Mayıs Mahallesi’nde bulunan Aile Sağlığı Merkezi’nin depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle tahliye edilmesinin ardından sağlık merkezi çalışanlarının yönlendirildiği yeni sağlık merkezi binasının da depreme dayanıksız olduğu tespit edildi. Konuya ilişkin Birlik ve Dayanışma Sendikası’nın, “Deprem güvenliği olmayan binalarda çalışmak istemiyoruz. Deprem sonrası yıkılan ASM’ler görmek istemiyoruz” çağrısıyla bir araya gelen sağlık emekçileri, Sağlık Bakanlığı’nın yer değişikliği kararını yaptıkları basın açıklamasıyla protesto etti. Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, 1 Mayıs Mahallesi Meclisi ve çok sayıda yurttaşın da destek verdiği açıklamada, “Sağlık haktır engellenemez”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atıldı.
Basın metnini okuyan Birlik ve Dayanışma Sendikası 1 No’lu Şube Başkanı Ahmet Tapduk Mehlepçi, Aile Sağlığı Merkezleri’nin depreme dayanıksız olduğunu belirterek, güvenli binalarda, güvenli şekilde çalışma ve sağlık hizmeti verilmesi gerektiğini söyledi.
‘SAĞLIK MERKEZLERİ YİNE UNUTULDU’
6 Şubat’ta Mereş merkezli meydana gelen depremlerin ardından Sağlık Bakanlığı’nın deprem güvenliği olmayan binaları boşaltma kararını hatırlatan Mehlepçi, “Sağlık Bakanlığı, deprem güvenliği olmayan hastaneleri arka arkaya boşaltıyor ancak Aile Sağlığı Merkezleri’nin deprem güvenliği için hiçbir çalışma yapılmadı. Aile Sağlığı Merkezleri her zamanki gibi unutuldu. İstanbul’da her 3 Aile Sağlığı Merkezi’nden birisi 1999 öncesi yapılmış binalarda hizmet veriyor. Nerdeyse hiçbir aile sağlığı merkezinde deprem güvenlik testi yapılmadı. Biz aile hekimliği çalışanları ve hastalarımız güvenli olmayan binalarda çalışmaya zorlanıyoruz” dedi.
‘KADERİMİZE TERK EDİLİYORUZ’
Mehlepçi, Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda her hangi bir adım atmamasından dolayı sadece sağlık çalışanlarını değil, aynı zamanda sağlık hizmeti alan yurttaşların da kaderine terk edildiğinin altını çizdi. Sağlık Bakanlığı’nı göreve davet eden Mehlepçi, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Kamu hizmeti veriyoruz, güvenli kamu binalarında çalışmak istiyoruz. Deprem sonrası yıkılmış Aile Sağlığı Merkezleri ile karşılaşmamak için Sağlık Bakanlığı’nı, belediyeleri, valiyi hızla güvenlik testlerini tamamlamayı ve kamu hizmeti veren aile sağlığı merkezlerinin güvenli kamu binalarına taşınmasını bekliyoruz.”
‘DEVLET TÜCCAR GİBİ DAVRANIYOR’
Mehlepçi’nin ardından konuşan HDP’li Musa Piroğlu ise, devletin depremle ilgili gerekli önlemleri almak bir yana deprem sürecinde kurumlarıyla beraber bir “tüccar” gibi hareket ettiğine dikkat çekerek şöyle devam etti: “Halka çadır dağıtması gereken Kızılay’ın çadırları sattığını ve kan vermesi gerekirken, kan sattığını gördük. Devletin depremde bir tüccar gibi davranıp halkı ölüme terk ettiğini gördük. Halkın sağlık hakkını ticarete çeviren ve hızla bir özelleştirmeye giden sağlık hizmetleri ilk olarak yüzünü sağlık sistemlerinin en alt aşaması olan Aile Sağlık Merkezlerine döndürdü. Aile hekimlerini kendi kaderine terk ederek neredeyse yok olmaya terk etti.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***