YORUM | M. AHMET KARABAY
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın, başında bulunduğu bakanlık görevindeki başarısı, geldiği günden bu yana tartışılıyor. Şu sıralar depremi kişisel reklamına alet etme suçlamasıyla gündemde. Oysa Koca’nın asıl tartışılması gereken tarafı cemaziyel-evveli.
“Cemaziyel-evvelini bilmek” tabiri eski kuşaklar için duydukları bir deyim. Bu ifade genelde “geçmişindeki karanlık tarafı bilmek” anlamında kullanılır. Ancak bu deyimin nasıl ortaya çıktığı pek bilinmez.
Önce ‘cemaziyel-evvel’in anlamına sonra da bu deyimin nasıl ortaya çıktığına bakıp Fahrettin Koca’ya öyle dönelim.
جمادى الأول / جمادى الأولى cemadül-ûlâ: Türkçeye cemaziyel-evvel olarak geçen bu tabir Arap kökenli, Hicri takvime göre ise yılın beşinci ayı anlamına geliyor.
“Cemaziyel-evvelini bilmek” deyiminin günümüze ışık tutan bir geçmişi var.
Osmanlı döneminde Şer’iye mahkemelerinde bilindik anlamda bir arşivleme bulunmuyordu. Her ayın evrakı bir torba içine doldurulup, ay bittikten sonra bir çiviye asılırdı. Üzerine de ilgili ayın adı kırmızı sabit mürekkeple yazılırdı. Yıl tamamlandıktan sonra da bu torbalar, evrak deposuna kaldırılırdı.
Evrak katiplerinden biri, depodaki torbalardan birkaç tanesini alıp evine götürüp kendine don diktirmiş. Ne var ki üzerindeki yazılar çıkmak bilmemiş.
Bir gün bizim memur donunun arkasında yazı olduğunu unutup hamama gitmiş. Burada daireden bir arkadaşıyla karşılaşmış. Arkadaşı, donunun arkasında yazan “cemaziyel-evvel” yazısını görünce, işi anlamış. Lakin hiçbir şey fark ettirmemiş.
Aradan geçen zaman içinde, bu torbaları don yapan memur, yükselmiş ve söz konusu mahkemeye kadı olmuş. Yeni makamına oturduktan sonra eski arkadaşlarına yapmadığını bırakmamış.
Hamamda karşılaştığı arkadaşı fazla rencide edilmesinin üzerine bir gün dayanamayıp, “Ben senin cemaziyel-evvelini bilirim” diye tavır koymuş. Bunun ne demek olduğunu soranlara da hamam olayını anlatmış.
FAHRETTİN KOCA’NIN CEMAZİYEL-EVVELİ
Dr. Fahrettin Koca’nın geçmişi, AK Parti iktidarının bilindik “çökme” operasyonuyla zenginleşmeye dayanıyor.
1965 doğumlu Fahrettin, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1988’de mezun olduktan sonra Cerrahpaşa’da çocuk hastalıkları üzerine ihtisas yaptı. 1995’te uzman oldu.
Cumhurbaşkanlığı internet sitesinde, Fahrettin Koca için “Kurduğu ve başkanlığını yürüttüğü sağlık kurumlarında Türkiye’nin sağlıkta dönüşüm politikaları doğrultusunda önemli atılımlar gerçekleştirdiği” yazıyor.
Gelin birlikte “kurduğu ve başkanlığını yürüttüğü” sağlık kurumlarına bakalım.
Dr. Fahrettin, Nakşibendi tarikatının İskenderpaşa koluna mensuptu. Bir doktor için hayli genç denecek yaşta, 1998’de İskenderpaşa’nın sağlık yapılanması olan Haksağ Sağlık Hizmetleri A.Ş.’nin yönetimine girdi.
O dönem tarikatın şeyhi olan Esat Coşan, oğlu Nurettin’in arkadaşı olan Dr. Fahrettin’in önünü açtı. 21 Haziran 2000 tarihinde yönetim kurulu başkanlığı görevine getirildi.
Dr. Fahrettin 1997 yılında tarikatın hastanesi olarak faaliyete başlayan Koşuyolu Lambacı Sokak’taki Esma Sultan Hastanesi’nin başhekimi olarak görev yapıyordu. Tarikatın hükmî şahsiyeti olmadığı için Dr. Fahrettin, Esma Sultan Hastanesi’nin çoğunluk hissesine sahip görünüyordu.
Zahit Kotku’nun vefatı ardından (1980) tarikatın şeyhliğini yürüten Esat Coşan, 28 Şubat fırtınasının estiği dönemde cezaevine girme tehlikesinden uzak durmak amacıyla, 1997’den itibaren kendini güvende hissettiği ABD ve Avustralya’da kaldı.
4 Şubat 2001 tarihinde Sidney yakınlarında yaşanan kazada, Esat Coşan ve tarikatın halefi olarak görülen damadı Ali Yücel Uyarel hayatını kaybetti. Hem şeyhin, hem de o öldüğünde yerine geçecek kişinin aynı kazada can vermesiyle, tarikat yapılanması sarsıntıya uğradı.
Cemaatin şaşkınlık yaşadığı sıralarda, Esat Hoca’nın oğlu 38 yaşındaki Muharrem Nurettin Coşan’ın cemaatin başına geldiği kamuoyuna duyuruldu. Bu sırada eğitim, otomotiv ve sağlık alanında faaliyet gösteren İskenderpaşa’nın şirket yapısı olan Server Holding de zor günler geçirdi.
İşte Dr. Fahrettin’in cemaziyel-evveli bu dönemde başlıyor. Cemaat adına sahip göründüğü Esma Sultan Hastanesi’nin sahiplik yapısı, Esat Coşan’ın ölümünden sonra değişmeye başladı. Dr. Fahrettin, Kanal 7’deki yakın dostlarının da desteğiyle hastanenin hem adını, hem sahiplik yapısını değiştirdi.
Esma Sultan adı Medipol oldu, Dr. Fahrettin de hastanenin görünen ismi değil gerçek sahibi durumuna geldi. Koca, şirketi üzerine geçirdi ama cemaatle olan bağını koparmadı. Kadim arkadaşı yeni şeyh Nurettin Coşan sayesinde bu ilişkiyi düzene oturtması çok da zor olmadı.
ERDOĞAN AİLESİNİN HASTANESİ
Fahrettin Koca, Medipol Hastanesinin sahibi olarak Tayyip Erdoğan ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden bu yana dostluk ilişkileri kurdu. Erdoğan’ın, Milli Görüş’ün içinden çıktığı İskenderpaşa Cemaati’ne yakınlığı vardı.
Koca, Medipol’ün sahibi olduktan sonra AK Parti iktidarıyla birlikte önü daha da açıldı. Erdoğan ailesinin doktoru olarak tanınmaya başladı. Erdoğan’ın annesi Tenzile Erdoğan, uzun süre bu hastanede tedavi gördü. Erdoğan, hastalandığında da bu hastanede ameliyat oldu.
Hastaneler zincirine dönüşen Medipol’ün hedefi artık bir üniversiteye dönüşmekti. Fahrettin Koca, bu amaçla 2009’da Medipolitan Eğitim ve Sağlık Vakfı’nı kurdu. Bu vakıf daha sonra Türkiye Eğitim Sağlık ve Araştırma Vakfı (TESA) adını aldı.
Unkapanı’ndaki eski TEKEL binası Medipol Üniversitesi’ne verildi. Medipol Üniversitesi Hastanesi, 2012 yılında Mega Hastaneler Kompleksi unvanıyla Bağcılar’da faaliyete başladı.
Fahrettin Koca, artık Türkiye’nin en büyük sağlık kuruluşuna sahip bir doktordu. Medipol, medyada uzun süre, Emine Erdoğan’ın ortak olduğu hastane olarak tanınsa da böyle bir ortaklığı doğrulayacak somut bir delil bulunmuyor.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı sistemi çerçevesinde yeniden cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Temmuz 2018’de yeni kabinesini açıkladığında Fahrettin Koca’yı Sağlık Bakanı olarak gördük. Recep Akdağ’ın geldiğinden bu yana Menzil Grubunun ya da Adıyamanlılar Cemaatinin hakimiyetinde olan Sağlık Bakanlığı, artık İskenderpaşa Cemaati’ne kucak açtı.
KORONA VE DEPREM DÖNEMİNDE OLANLAR
Covid 19 salgınının dünyayı tehdit ettiği dönemde Türkiye’de Fahrettin Koca adı ön plana çıkmaya başladı. O dönem her akşam yaptığı basın toplantıları, bütün televizyonlar tarafından canlı olarak yayınlandı.
Zor şartlar altında çalışan sağlık görevlilerine yönelik iyileştirme girişimlerinin duyurulması sırasında, Erdoğan rol çaldığını düşündüğü Bakan Koca’yı gazetecilerden jurnallemelerini istedi. Koca açıklama yaparken Erdoğan geldi ve gazetecilerden ısrarla bakanın neler söylediğini öğrenmeye çalıştı.
Bakan Koca, pandemiden sonra 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli deprem akabinde hükümetin beceriksiz girişimlerinden kendini ayırt etmeye kalkıştı. Deprem sırasında kendi temaslarını ve çalışmalarını bir reklam filmine dönüştürdü.
Kendinden başka kimsenin görünmediği reklam filmi büyük tepki toplayınca, reklam filmini yayından kaldırdı ve paylaşımını da özür dileyerek sildi:
“1 dakika 53 saniye için özür dilerim. İki gün önce sosyal medyamızda yayımlanan bir videodaki iletişim sorununu fark edecek dikkati gösteremedim. Görüntüler ortak duygumuzun dilinden uzaktı. Videoyu yayından kaldırdım. Tüm dikkatimiz afet bölgesindeki görevlerimizde. Hoş görün.”
Fahrettin Koca’nın binlerce enkazın bulunduğu deprem bölgesinde hükümeti ve yapılanları öven reklam filmiyle ilgili özür diledi.
Bakan Koca:
“Görüntüler ortak duygumuzun dilinden uzaktı. Videoyu yayından kaldırdım” pic.twitter.com/8Vaz6Iu4Kr
— Solcu Gazete (@solcugazete) March 1, 2023
Ancak, Bakan Koca, özür dilerken bile mağrur ifadesini bir kenara bırakmadı. Tüm dikkatlerinin afet bölgesinde olduğundan videodaki iletişim sorununu göremediğini söyledi.
Erdoğan’ın Tek Adam olduğu ülkede, Fahrettin Koca’nın da kendi bakanlığında tek adamlık oynamaya kalkmasından daha doğal ne var ki…
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***