ŞIRNEX – Polis kurşunuyla katledilen Nihat Kazanhan davasında mahkeme, yurt dışına kaçma ihtimali üzerine sanık hakkında kırmızı bülten çıkarılması talebini reddetti.
Şirnex’in Cizîr (Cizre) ilçesinde 14 Ocak 2015’te 12 yaşındaki Nihat Kazanhan’ı katleden özel harekat polisi Mehmet Nurbaki Göçmez hakkında açılan dava, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) ihlal kararı ardından yeniden görüldü. Cizre 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan davanın ikinci duruşmasına Kazanhan’ın annesi Ayşe Kazanhan, Türkiye Barolar Birliği (TBB) adına avukat Hasan Erdoğan, Manisa Barosu, Şirnex Barosu, Amed Barosu, Uluslararası Af Örgütü temsilcileri ile Halkların Demokratik Partisi (HDP), İnsan Hakları Derneği (İHD) Şube yöneticileri ile çok sayıda avukat katıldı.
ANNE KAZANHAN: SANIK NEDEN YAKALANMADI
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada ilk olarak söz alan anne Ayşe Kazanhan, önceki duruşma hakkında yakalama kararı verilen sanık Göçmez’in halen yakalanmamış olmasına tepki göstererek, “Bu zamana kadar neden tutuklanmadı? Sizlerin de çocuklarınız var. Sizler de bu durumu yaşayabilirdiniz. Bir an önce sanık yakalanmalıdır” dedi.
‘KARAR POLİTİKTİR’
Şirnex Baro Başkanı Avukat Rojhat Dilsiz ise, yakalama kararı yerine getirilmediği için daha önceki savunmaları tekrarlamayacaklarını belirtti. Esasa ilişkin detaylı bir savunma yapmayacaklarını kaydeden Dilsiz, “Daha önce çok ayrıntılı beyanda bulunduk. Gelmiş olduğumuz aşamada yüzlerce çocuğun öldürüldüğü bir yerde failler yine bulunamadı. Failin belli olduğu ve görüntülerin mevcut olduğu böyle bir dosyada failin ceza almasını beklerdik. Dosyada sağlıklı bir soruşturma da yürütülmedi. Dolayısıyla önceki mahkeme heyetinin kararı tamamen politiktir. Mahkeme heyeti haksız tahrik indirimine başvururken, Ortadoğu’daki Arap baharını 12 yaşındaki çocuğun öldürülmesi olayına bağladı. Mahkeme heyeti böyle bir değerlendirme yaptı. 12 yaşındaki çocuğa ‘çocuk görünümlü’ denildi” ifadelerini kullandı.
‘SANIK KORUNUYOR’
“AYM’nin kararlarına karşı sizin farklı bir karar alma durumunuz yok” diyen Dilsiz, “Müebbet hapis cezası alacak bir kişinin tutuklu olması gerekirken, mahkeme öyle bir karar vermedi. Dosyayı takip ettiğim dönemde ölümle tehdit edildim. Sizin yaptığınız yargılamalar sağlıklı bir şekilde yürümüyor. Gerçek faillerin açığa çıkması için sizlerin de inisiyatif almanız lazım. Sanık birileri tarafından korunuyor. Aldığımız bilgilere göre fail yurt dışına çıkmıştır. Eğer failin bulunması isteniyorsa kırmızı bülten çıkarılmalıdır. Bu kişinin GSM kayıtlarının araştırılması gerekir ve hesap hareketlerinin kontrol edilmesini talep ederiz” dedi.
KIRMIZI BÜLTEN TALEBİ
Avukat Gazal Bayram da, Adalet Bakanlığı’na yazı yazılarak kırmızı bülten çıkarılmasını talep etti. Bayram, “Emniyetin failin yakalanması noktasında ihmali mi var bu hususun araştırılmasını istiyoruz. Fail görevden alındı mı? Bu hususların araştırılması ve İçişleri Bakanlığı’na sorulmasını talep ediyoruz” dedi.
‘DEVLET MEMURUNU NASIL GETİREMİYOR’
TBB adına konuşan avukat Hasan Erdoğan da, davanın ilk celsesine 26 baronun katıldığını hatırlatarak, “Bu dosyanın diğer dosyalarda olduğu gibi cezasızlıkla sonuçlanmayacağına ilişkin umutlarımız vardı. Amacımız failin gereken cezayı almasını sağlamaktı. Bir devlet nasıl olur da kendi memurunu yakalayıp adalet önüne getiremiyor. Mahkeme failin yakalanması için ne yapıyor? Sanığın yakalanması için mahkemenin bir şeyler yapması gerekiyor” dedi.
SANIK AVUKATI AÇIKLADI
Failin avukatı da, “Yakalama kararı çıktıktan sonra fail ailesine beni aramayın sormayın demiştir” ifadesini kullandı.
Savcı, sanık hakkındaki disiplin soruşturmasının akıbetinin araştırılması, baroların katılma taleplerinin reddine karar verilmesini istedi.
SANIĞIN EVİNDE ARAMA YAPILACAK
Duruşmaya verilen aranın ardında mahkeme heyeti, baroların katılma taleplerin reddedilmesine ve sanık polisin adresinde arama yapılmasına, sanık polisin yurt dışı çıkış yasağı ve adli kontrol şartlarının devamına, kırmızı bülten çıkarma talebini reddederek duruşmayı 26 Mayıs’a erteledi.
‘MÜCADELEMİZİ SONUNA KADAR SÜRDÜRECEĞİZ’
Duruşmanın ardından adliyenin yanında açıklama yapıldı. Açıklamada konuşan Şirnex Baro Başkanı Rojhat Dilsiz, “İlk duruşmada yapmış olduğumuz açıklamada sanığın AYM’den dönen dosya neticesinde kaçmış olabileceğini dile getirdik. Her ne kadar hakkında bir tutuklama kararı çıkartılmış ise de bu tutuklama kararının maalesef infaz edilemeyeceğine dair bizde bir kanaat olmuştu. Bugün duruşmada gördüğümüz gibi bu kanaatimiz netleşti. Kendisi dair diğer meslektaşlarımızla beraber kırmızı bültenle aranması talebimiz reddedildi. Çünkü yurt dışına çıkma ihtimaline dair elimizde ciddi anlamda doneler vardı. Bölgede son 20 yılda yüzlerce çocuğumuzun ölümüne sebep olan ve benzer bir şekilde faili kolluk olan dosyalarda kavuşturma süreçlerinin akamete uğratıldığı ve sağlıklı bir yargılanmanın yapılmadığını dile getirmiştik. Ancak bu dosya önemli bir dosyaydı. Çünkü ilk defa benzer durumda çocuklarımızın ölümüne sebebiyet verenlerin her ne kadar 8 yıllık bir mücadele sonucunda böyle bir sonuç çıkmışsa bile AYM’nin vermiş olduğu bu kararın benzer çocuk ölümlerinin önüne geçmesi açısından önemli olduğunu biliyorduk. Ama anladığımız kadarıyla ve şuanda bizde oluşan kanaat demek ki failin yakalanarak hakkettiği cezayı alması için mücadele etmemiz gerektiği kanaatine vardık. Sağlıklı bir yargılamanın yürütülebilmesi için sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***