Kendisini Yargıda Birlik Platformu Yöneticisi eski hakim olarak tanıtarak cemaat soruşturmalarında yargılanan kişilerden para toplayan, belinde silahını göstererek MİT mensubu olduğunu söyleyen ve son olarak kayyım atanan Güllüoğlu Baklavaları’nın 13 mağazasına çöken eski hükümlü Doğan Çelik, AKP’den İstanbul 1. Bölge Milletvekili aday adayı oldu.
Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, bugünkü yazısında AKP’den milletvekili aday adayı olan Doğan Çelik’i yazdı. 2008’de dolandırıcılıktan tutuklanınca kendini “FETÖ mağduru” olarak tanıtan, sonra ismini Doğan Çelik olarak değiştirip adliyede sahte hakim savcı kartları dağıtarak ‘FETÖ borsası’ kuran Çelik, kayyım atanan Güllüoğlu Baklavaları’nın 13 mağazasına da çökmüş.
Terkoğlu yazısında, “Sonunda, bir zamanların Şükrettin Çelik’i, kimilerine göre ‘modern Sülün Osman’ı kendisini MİT’çi olarak tanıtan, sahte hakim-savcı kartlarıyla gezen, kendi ifadesine göre ‘Yargıda Birlik finansörü’, adliyede dava dosyalarını çözen, bu yüzden rüşvet ve dolandırıcılıktan yargılanan, eski hükümlü Doğan Çelik, AKP Milletvekili aday adayı olarak karşımızda” ifadelerini kullandı.
Barış Terkoğlu’nun yazısı şöyle:
Ne yer sarsıntısı ne su akması. Doğa bize bir mesaj veriyor: Artık fay hatlarının üstüne bina yapma, su yollarını ihmal etme! Bunu anlamayan yozlaşmış yöneticileri artık başında tutma, diyor.
Gelgelelim, geçmiş değil. Eski düzen bugün bile aynı şekilde kuruluyor.
Öyle ya seçim dönemindeyiz. Ortalık “aday adayları” ile doldu. Geçmiş skandalların mimarları, kendilerine yer arıyor. Zira siyaset, ülkeyi kurtarma değil, kirlerden arınma yeri.
Ben size bir hikaye anlatayım…
Gazeteleri açıyorum. Haber mi reklam mı veriliyor: “İş insanı Doğan Çelik, AK Parti İstanbul 1. Bölge Milletvekili aday adaylığını açıkladı.”
Çelik, amaçlarını AKP’de gerçekleştireceği konusunda iddialı: “Milletimiz için yürüttüğüm çalışmaları Meclis çatısı altında sürdürmek için…”
“MODERN SÜLÜN OSMAN”
Uzun uzun fotoğrafına bakıyorum. “Nereden tanıyorum” diyorum.
Karşıma “kendini eski hakim yeni istihbaratçı olarak tanıtan”, bu şekilde dolandırıcılık yapan, “modern Sülün Osman” olarak anılan Doğan Çelik haberleri çıkıyor.
Onunla ilgili soruşturmanın detaylarını, DW’de, Alican Uludağ gündeme getirmişti. Belinde silahıyla kendisini MİT mensubu olarak tanıtan Çelik, MİT’in takibine takılmıştı. Ankara Emniyeti’nin peşine düştüğü Çelik, FETÖ şüphelilerinin dosyasını, Adliye’deki ilişkileriyle çözüyordu.
2020 yılının Ağustos ayında, bir gün, İzmir Adliyesi’nde, bir savcının odasından çıkarken gözaltına alındı. Aracında arama yapan polisler, Çelik’in aracında yapılan aramada Çelik adına düzenlenmiş sahte hâkim-savcı tanıtma kartı, çeşitli dava dosyaları, çek-senetler, tepe lambası ve telsiz buldu.
Alışmış kudurmuştan beterdir ya…
Kelepçelenerek arabaya bindirilen Doğan Çelik, polislere, sahte kimlikleri tutanağa geçirmeme karşılığında rüşvet teklif etti. Polisler şikayetçi olunca, suçları daha da kabardı.
Ankara 5. Sulh Ceza Hâkimliği, Çelik’i, “rüşvet vermek”, “resmi belgede sahtecilik”, “dolandırıcılık” suçlamalarıyla 8 Ağustos 2020’de tutukladı. Hakkında Ankara 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
ADINI DA DEĞİŞTİRMİŞ
Şikayetçilerden biri Oktay Ercan isimli iş insanıydı. Çelik’in, Yargıda Birlik Platformu Yöneticisi eski hakim olarak tanıtarak, kendisinden para aldığını söylüyordu.
Çelik ise başka anlattı. Anlattığına göre, “FETÖ mağduru”ydu. Hayır, Ergenekon ya da Balyoz değil… Nedeni, 2008 yılında, yine dolandırıcılıktan tutuklanmasıydı.
Buradaki detayı da, Independent Türkçe’den Can Bursalı’nın haberinden öğrendik. Doğan Çelik, 2008 yılında silahla tehdit ve rüşvete zorlama suçlarından yakalanmış, 6 ay tutuklu kalmış, sonuçta 6 yıl 1 ay 21 gün hapis cezası almıştı.
İşin ilginci, gerçek adı Doğan Çelik değildi. Şükrettin Çelik’ti. Bu olaydan sonra, yeni bir yaşam kurmak için, Şükrettin olan adını Doğan yapmıştı.
Çelik, ifadesinin devamında şunu söylemiş: “Yargıda Birlik kurulunca tanıdıklarım vasıtasıyla ilk ana sponsorları ben oldum”.
Sahte hakim-savcı kimliğini ise şöyle açıklamış: “Hakim ve savcı kimliklerini duyduğum hazdan dolayı yaptırdım, hiçbir şekilde kullanmadım”.
Çelik gerçekten de parayla oynuyordu. MASAK raporuna göre, hesabında 10 yılda 110 milyon TL’lik para hareketi vardı. FETÖ sebebiyle kayyım atanan Güllüoğlu Baklava’nın 13 mağazasının sahibi olmuştu.
İfadesinde, Putin’in kayınpederinin yakın arkadaşı olduğunu bile anlattı.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***