İsviçre Cumhurbaşkanı Alain Berset, küresel bankacılıkta piyasaları daha fazla sarsacak çalkantılardan kaçınmak amacıyla bankacılık devi UBS’in küçük rakibi Credit Suisse’i satın aldığını duyurdu.
Anlaşmanın değerini belirtmeyen İsviçre Cumhurbaşkanı Alain Berset, gelişmeyi “Uluslararası piyasaların istikrarı için büyük önem taşıyan bir anlaşma” olarak niteledi
Berset, “Credit Suisse’in kontrolsüz bir şekilde çökmesi, ülke ve uluslararası finans sistemi için hesaplanamaz sonuçlara yol açabilir.” dedi.
Credit Suisse, küresel finans sistemini izleyen Finansal İstikrar Kurulu’na göre ‘dünyanın en önemli bankalarından biri’. Bu yüzden regülatörler, 15 yıl önce Lehman Brothers’ın batışına benzer şekilde tüm finansal sistemde dalgalanmalara yol açan bir sarsıntının yaşanmaması için ‘kontrolsüz bir çöküşün önüne geçmeye’ çalışıyor.
Gelişmeleri takip eden küresel finans piyasaları da diken üstünde.
167 yıllık Credit Suisse, İsviçre Ulusal Bankası’ndan 50 milyar dolar (54 milyon İsviçre Frangı) kredi almış ve bu da bankanın hisse senedi fiyatında kısa süreli bir yükselişe neden olmuştu. Ancak bu hamlenin mevduat çıkışını durdurmaya yetmediği belirtiliyor.
Uzmanlar, mevcut sıkıntılara rağmenCredit Suisse’in sorunlarının çoğunun ‘kendine özgü’ olduğunu ve ABD’li Silicon Valley Bankası ile Signature Bank’ı çökerten zayıflıklarla örtüşmediğini belirtiyor. Ayrıca bu bankaların çöküşünün 2008’dekine benzer bir mali krizin başlangıcına işaret etmediği görüşü hakim.
İsviçreli rakibi UBS’den daha küçük olmasına rağmen Credit Suisse, yönetimindeki 1,4 trilyon dolarlık varlık ile önemli bir etkiye sahip.
Dünya çapında önemli ticari aktiflere sahip olan Credit Suisse, varlık yönetimi işiyle zenginlere hitap eden ve küresel şirketler için birleşme ile satın almalarda önemli bir danışman görevi görüyor.
Credit Suisse 2008’deki mali krizde devlet yardımına ihtiyaç duymamış, rakibi UBS ise devlet yardımına başvurmuştu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***