Çin’in Sincan bölgesindeki ‘yeniden eğitim kampları’nda kaldıklarını söyleyen iki kişi, ABD’de Kongre üyeleriyle bir araya geldi. İnsanlık dışı uygulamalardan bahseden Uygurlar, kamplardan kurtulduktan sonra ailelerinden yıllardır haber alamadıklarını söyledi.
Gülbahar Haitiwaji, toplama kamplarında ve polis karakollarında geçirdiği yaklaşık üç yıl boyunca mahkûmların her gün 11 saat “beyin yıkama eğitimine” tâbi tutulduğunu söyledi.
Haitiwaji, tutukluların Uygurca konuştukları için cezalandırıldığını ve sandalyelerine zincirlendikleri rutin sorgulamalara tâbi tutulduklarını söyledi. Bir keresinde 20 gün boyunca yatağına zincirlendiğini ve kampın her yerinde kameralarla izlendiklerini belirten Haitiwaji yazılı ifadesinde de, “Saçımı kazıttıktan sonra benlik duygumu kaybettim, ailemin yüzlerini bile hatırlayamayacağım hissine kapıldım” dedi.
“Ailene zarar veririz” tehdidi
Ailesinin yürüttüğü kampanya ve Fransız hükümetinin çabalarıyla 2019’da serbest bırakılan Haitiwaji, yetersiz beslenmiş gibi görünmemesi için Fransa’ya götürülmeden önce yemek yemeye teşvik edildiğini aktardı. Haitiwaji, kamptan ayrılırken “Toplama kampında gördüklerin hakkında konuşursan aile üyelerine misilleme yaparız” şeklinde uyarıldığını da ekledi.
Ancak Haitiwaji sessiz kalmayı reddederek 2021’deki deneyimleri hakkında bir kitap yayımladı. Bunu yaptığı için Çin hükümeti kendisini terörist olarak tanımladı ve o zamandan beri Çin’de yaşayan ailesiyle iletişim kuramıyor.
“Korkunç çığlıklar duyuyordum”
Çin’in Özbek azınlığının bir üyesi ve şu anda Hollanda’da yaşayan bir insan hakları aktivisti olan Qelbinur Sidik de Kongre’de Çinli yetkililer tarafından toplama kamplarından birinde ders vermeye zorlandığını anlattı. Sidik, orad, işkence gören Uygur Türklerinin “korkunç çığlık sesleri” duyduğunu belirtti.
Aktivist, kamptan ayrıldığından bu yana ailesinden haber alamadığını söyleyerek “Kocamın hayatta olup olmadığından emin değilim” diye konuştu.
Çinli yetkililerden açıklama
İddiaların ardından açıklama yapan Çin’in Washington Büyükelçiliği Sözcüsü Liu Pengyu, komitenin tanıklarının gizli siyasi amaçlara uygun olarak “Sincan ile ilgili yalanlar uydurduğunu” söyledi.
Liu, “ABD halkının bu Çin karşıtı güçlerin gerçek yüzünü tanımasını ve söylentiler ve yalanlarla yanıltılmamasını umuyoruz” dedi ve Sincan’daki tüm etnik grupların insan haklarının “tam anlamıyla korunduğunu” sözlerine ekledi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***