İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB), “300 Günde 300 Proje” maratonu kapsamında hizmete aldığı “İstanbul Yenileniyor Güçlendirme Projesi”, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımıyla tanıtıldı.
KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt’un da bir sunum yaptığı toplantıda konuşan İmamoğlu, “Geliştirdiğimiz bu tarama yöntemiyle, gerçekten çok önemli bir aşamayı hayata geçirdiğimizi düşünüyorum. Kalan zaman dilimi içerisinde, ‘Sayın Cumhurbaşkanı’nın tensipleriyle. Sayın Cumhurbaşkanı’nın takdiriyle. Sayın Cumhurbaşkanı’nın oluruyla’ değil; bilimin gösterdiği ışıkla, tekniğin öngördüğü modelle, insanlarımızın kabulüyle, finansal iş birliğimizle yol yürüyoruz. Bu anlayışa 14 Mayıs’tan sonra hızlıca harekete geçip, yol alacağız. Bu işin başka bir yolu, yöntemi yok. Depreme karşı yarışıyoruz. Depreme hazırlık konusunda sorumluluk hisseden, bilimsel, pratik çalışan, liyakate önem veren, halkın bütçesine gözü gibi bakan bir yönetimi ülkemizin başına getirmek zorundayız” dedi.
İmamoğlu, şunları söyledi:
“6 Şubat 2023 tüm ülke için çok mühim bir yol ayrımı olmak zorundadır. O günden bu yana, hepimiz bir karar verme mecburiyetiyle de karşı karşıyayız. Ya hazırlık konusunda eskisi gibi davranacağız ya da yeni bir yola gireceğiz. 1999 depreminden bu yana, birçok konuda yol ayrımı diye tariflediğimiz süreçlerde ne yazık ki işin hakkını veremedik. Verseydik, 11 ilimizi etkileyen depremde on binlerce insanımızı, canımızı yitirmezdik. Bu çok net. Bu içimizi yakıyor, yaksın. Acısı ve incitici tarafı, yakıcı tarafı, bizim gibi sorumlu insanların içinden hiç çıkmasın. Çıktığı an, yine eskisi gibi ihmallerle karşı karşıya kalırız. O bakımdan vereceğimiz karar, var olmayla yok olma arasındadır. Bu kadar nettir, bu kadar katıdır, sıkıntılıdır, prensipli olmak zorundadır. İşin ciddiyetini hala kavrayamayan, bu konuyu hala siyasi bir rant imkânı bir seçim malzemesi olarak gören kim var ise, bilsin ki yeni felaketlerin ve yeni ihmallerin yolunu açıyor. Bilimin önerdiği somut çözümler etrafında birleşmek ve mutlaka hızlanmak zorundayız. Zaman kaybedemeyiz. Boş sözleri, uzun lafı bir kenara bırakıp icracı, yatırımcı ve pratik olmak zorundayız. İş birliği içerisinde olmak zorundayız. Kıyıda, kenarda, köşede kalacak sorumluluk sahibi hiçbir kişi ve kurum olamaz.
DEPREME HAZIRLIK KONUSUNDA, EKONOMİK VE HIZLI BİR SEÇENEK DAHA SUNMUŞ OLUYORUZ
Bizim için en ön safta, en öncü konunun deprem olduğunu İstanbul halkıyla paylaşmıştık. Afet odaklı kentsel dönüşüm çalışmaları bu alanlardan biridir. Ve bugün, bu konumda gerçekten mühim bir adımı hep birlikte atıyoruz. Elverişli yapıların KİPTAŞ koordinasyonunda ve üniversitelerle, bilim insanlarıyla, teknik insanlarla iş birliği içerisinde güçlendirilmesine hep birlikte başlıyoruz. Artık hızlı tarama testinde riskli çıkan yapılar için hemşerilerimiz, ‘İstanbul Yenileniyor’ platformuna güçlendirme talebinde bulundurma bulunmak üzere başvurabilecekler. Böylece depreme hazırlık konusunda, ekonomik ve hızlı bir seçenek daha sunmuş oluyoruz. Bu işin öncülüğünü yapmak zorundayız. Üniversiteler tarafından onaylanan, en uygun ve ekonomik güçlendirme projelerinin KİPTAŞ gözetiminde uygulanacağı bir güçlendirme sistemini hayata geçiriyoruz. Mevzuat ve statik açıdan güçlendirilmesi uygun yapıların, günümüz teknolojisi ve koşullarında hibrit yöntemlerle güçlendirilmesini amaçlayan bu sistem, KİPTAŞ’ın koordinasyonunda, üniversitelerle iş birliği içerisinde yürütülecek. Her anında teknik, bilim, uygulama, bütün unsurlarıyla bir araya gelecek.
HANGİ FEDAKARLIKLAR VAR İSE YAPARAK
Güçlendirme çalışmalarına, İBB’nin hızlı tarama sistemiyle depreme karşı yüksek riskli olduğu tespit edilen E sınıfı yapılardan başlayacağız. İlerleyen dönemlerde elbette bu kapsamı genişletmek istiyoruz. Ancak takdir edersiniz ki, güçlendirmenin mümkün olduğu en riskli binalarda başlamak bizim için önemli. Hızlı tarama testinde E sınıfı olarak belirlenmiş yapılan hak sahipleri, mutlaka aralarında uzlaşmak zorunda. Uzlaşarak, bizim sistemimize başvuru yapabilecekler. Başvuru yapabilecekleri yer, ‘istanbulyenileniyor.com’ sitesi. Yüzde 100 uzlaşı zorunluluğunun kanun gereği. Bu unsurun yerine gelmesi için, bir başka şey gerekiyor. İnsanlarımızın ‘ama’sız, ‘fakat’sız bu işe niyetini koymak zorunda olması meselesi. Son yaşanan depremlerin, bireysel çıkarları öne çıkarma konusunda dersler barındırıyor. Hangi fedakarlıklar var ise yaparak, bu sürece dahil olmaları gerektiğini kendilerine mutlaka hissettirmeleri, komşularıyla bir araya geldiklerinde birbirlerini bu anlamda ikna etmeyi başarmaları lazım. O bakımdan bu tür uzlaşma masalarında mali çıkar, maddi çıkar, fitne, fesat işlerini bir kenara koyacaklar. Canlarını kurtarmak için bu yolculuğa çıkmak zorunda olduklarını unutmayacaklar.
KİPTAŞ, BÜTÜN BU SÜRECİN TAKİBİNİ, DENETLEYİCİLİĞİNİ SÜRDÜRECEK
Ruhsat ve yapı kayıt belgesi gibi birçok hususun, ruhsat belgeleriyle birlikte var olduğu bir sistemle hayata geçirilen bu süreç başlayacak, vatandaşlarla proje firmaları bir araya getirilecek, üniversite tarafından onaylanan projeler doğrultusunda bir maliyet sunulacak. Maliyeti kabul etmeleri halinde hak sahipleri, uygulama firmasıyla bir araya getirilecek. Sözleşmeler yapılıp, süreç başlayacak. KİPTAŞ, bütün bu sürecin takibini, düzenleyiciliğini denetleyiciliğini sürdürecek. Başından sonuna kadar vatandaşına güvence sağlayacak. Kurduğumuz güçlendirme sistemiyle birlikte, 2007 yılında yasallaşan güçlendirme sisteminin yaygınlaştırılmasına ve güvenilir uygulamaların sayısının arttırılmasına da ciddi bir katkı sağlamış olacağız. Amacımız, güçlendirme teknolojisinden mümkün olan tüm yapıların faydalanmasına katkı sağlayarak, olası bir deprem öncesi İstanbul’u mümkün olduğu kadar dayanıklı hale getirip, insanlarımızın hayatını güvence altına almak. Bu konuda zaman kazanmak demek, emin olun ki hayat kazanmak demektir. O nedenle herkesi, duyarlı olmaya ve aktif davranmaya davet ediyorum.
VATANDAŞLAR KENDİ SORUNLARINI NE KADAR SAHİP ÇIKARSA, YÖNETİCİLER BU SÜRECE ANCAK O KADAR SAHİP ÇIKABİLİR
Sistemi sadece İstanbul’da değil, Türkiye genelinde de uygulanabilecek bilimsel, pratik ve etkili bir model. Biz, bir deprem ülkesinde yaşadığımızı unutmayacağız. O nedenle yalnız İstanbulluları değil, bu yaptığımız uygulamaların bütün vatandaşlarımızı, ülkemizin her noktasını depreme hazırlık noktasında aktif ve duyarlı olmaya davet ettiğimi tekrar ifade edeyim. Meselenin, sadece İstanbul meselesi olmadığını, 14 milyona yakın insanımızı, 11 şehirde etkileyen depremde kaybettiğimiz canlarla gördük. Elbette İstanbul başka bir boyut. İstanbul’da yaşayacağımız böylesi bir depreme hazırlıksız yakalandığımız anda, ne yazık ki ekonomik anlamda bir diz çökme süreci yaşayabilir. Milletimize biz bunu yaşatmayacağız. Bu, bir milli güvenlik sorunu haline gelebilir. Milletimize bunu asla yaşatmayacağız. Bir an önce yola çıkmak zorundayız. Vatandaşlar kendi sorunlarını ne kadar sahip çıkarsa, yöneticiler bu sürece ancak o kadar sahip çıkabilir.
100 BİN YAPIYA GİTTİĞİMİZDE, 70 BİN YAPININ BİZİ KABUL ETMEDİĞİNİN ALTINI ÇİZELİM
Hızlı tarama sistemini, şu anda cezaevinde tutulan önceki Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı Tayfun Kahraman bana önermişti. Bu kapsamdaki çalışmaların 2020 yılından beri sürüyor. 100 bin yapıya gittiğimizde, 70 bin yapının bizi kabul etmediğinin altını çizelim. Bakın 2000 yılı öncesi yapılmış binalardan bahsediyorum. Ve 100 binanın 70’inin bizi evine kabul etmediğini söylüyorum. Hep ne söyledim? Bu mücadele bütüncül bir mücadeledir. Bu mücadelenin sorumlusu tek başına hükümet de olamaz. Ama organize etme sorumluluğu en yüksek kurum, hükümettir. Tek başına Büyükşehir Belediyesi de olamaz. İlçe belediyeleri de olamaz. Hep birlikte hareket etmeyi başarabilmemiz, bunu İstanbul gibi bir yerde kurumsallaştırmamız şarttır. Bunun adı ister İstanbul Deprem Konseyi olsun ister İstanbul Deprem Kurulu olsun; bütün bileşenleriyle hükümeti, merkezi idareyi, yerel yönetimleri, büyükşehirleri, ilçeleri, akademik kadroları, yapı sektörlerini, finans sektörlerini, sivil toplum katmanlarını, iş dünyasını bir araya getirip, hızlı karar alan bir mekanizmayı hayata geçirmekten bahsediyorum. İşte bunun en önde duran paydaşlarından birisi de halkımız. Halkımız bu işe olur verip, el uzatmadığı takdirde, zorluklarımız çok büyüktür.
‘SAYIN CUMHURBAŞKANI’NIN TENSİPLERİ’YLE DEĞİL, BİLİMİN IŞIĞINDA YÜRÜYORUZ
Var olan çalışmaları yoğunlaştırıp, yeni uygulamalar başlatmaya devam edeceğiz. Geliştirdiğimiz bu tarama yöntemiyle, gerçekten çok önemli bir aşamayı hayata geçirdiğimizi düşünüyorum. Ama tek başına bizim bunu yapmamızın gerçekten yeterli olmayacağını da ifade edelim. Bunu hükümetin, kurumlarımızın mutlaka dikkate alıp, gerekli düzenlemeleri ve finansmanı, özellikle yerel yönetimin finansman katkısını da sağlayarak, bunun yaptırılmasına büyük bir iş birliği şart. Tabii kalan zaman dilimi içerisinde, söylemin her daim ‘Sayın Cumhurbaşkanı’nın tensipleriyle. Sayın Cumhurbaşkanı’nın takdiriyle. Sayın Cumhurbaşkanı’nın oluruyla’ değil, biz diyoruz ki; bilimin gösterdiği ışıkla, tekniğin öngördüğü modelle, insanlarımızın kabulüyle, finansal iş birliğimizle yol yürüyoruz. Bu anlayışa 14 Mayıs’tan sonra hızlıca harekete geçip, yol alacağız arkadaşlar. Bu işin başka bir yolu, yöntemi yok.
HEP BİRLİKTE HIZLANMAK ZORUNDAYIZ
Depreme karşı yarışıyoruz. Lütfen tüm yurttaşlarımızdan, hangi kulvarda kendine sorumluluk düşüyorsa, rica ediyorum Türkiye’yi hızlandıralım. Depreme hazırlık konusunda sorumluluk hisseden, bilimsel, pratik çalışan, liyakate önem veren, halkın bütçesine gözü gibi bakan bir yönetimi ülkemizin başına getirmek zorundayız. İstanbul hızlansın, Türkiye bu konuda çok hızlansın. Acelemiz var. Depreme karşı başlattığımız bu yarışı, yok olmayla var olma arasında bu savaşı kazanmanın başka yolu yok. Hep birlikte hızlanmak zorundayız. Onun için 14 Mayıs’ta bu ülkeyi hızlandıracak bir yönetimi iş başına getirmek zorundayız. İstanbul Büyükşehir Belediyesi KİPTAŞ Güçlendirme Sistemi’nden yararlanmak isteyen tüm İstanbulluları hızlı harekete geçmeye davet ediyor ve mutlaka başvurularını yapıp, kendi aralarında uzlaşı zeminini toparlayıp, tamamlayıp bizimle irtibata geçmelerini buradan çağrı olarak yapıyorum.”
ALİ KURT: 7 BİNDEN FAZLA İNSANIMIZIN HAYATINI KURTARDIK
“İstanbul depremi bugün ülkemizin en önemli gündem maddesi. Yaşadığımız bu büyük acıdan biz göreve geldiğimiz ilk günden beri farkındalığı arttırmak için birinci gündem maddemizi yaptık. Ve bunun için de çok ciddi çalışmalar alternatif metotlar denedik. Bu kapsamda geçmişte yapılan yanlış uygulamalardan dolayı kafası karışık olan vatandaşlarımıza gerçekçi, sürdürülebilir ve şeffaf bir çözüm üretebilmek adına ‘İstanbul Yenileniyor’ platformunu Şehircilik Grubu şirketleri olarak hayata geçirmiştik. Amacımız vatandaşlarımızın hiçbir aracı kullanmadan şeffaf bir şekilde yıkımdan anahtar teslimine kadar olan süreçlerde sürecin içinde paydaş olmasıydı. Ve çok iddialı bir söylemle yola çıktık. Dedik ki “2000 öncesi inşa edilmiş yapılarda uzlaşmanız halinde binanızı inşaat maliyetine yenilemeyi taahhüt ediyoruz’ dedik. Günlerce başvuru aldık. Uzlaştığımız onlarca yapıyı yıktık. Temeller attık. Bugüne kadar 8 ilçede 10 bin farklı bölgede bin 661 adet riskli bağımsız birime çözüm ürettik. Bu ne anlama geliyor aslında? 7 binden fazla insanımızın hayatını kurtardık. KİPTAŞ tarihinde bugüne kadar en fazla riskli yapıya çözüm üretmiş yönetim olduğumuz için gurur duyuyoruz. Ancak bu rakamların İstanbul’un yapı stoğunu düşündüğümüzde, riskli yapı stoğunu düşündüğümüzde yetersiz olduğunun da farkındayız. Yakın zamanda 7 ilçede 2 bin 600 insanımızın yaşadığı 611 adet riskli yapının yıkım sürecine başlıyoruz. Bu rakamlar dile kolay geliyor. Ancak gerçekten çok büyük mücadele içerisindeyiz.”
Konuşmaların ardından CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Ekrem İmamoğlu, CHP milletvekilleri Turan Aydoğan, Emine Gülizar Emecan, Gökan Zeybek, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ve Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’ün katılımıyla anı fotoğrafı çekildi.
Kaynak: ANKA
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***