Gazeteci Fehmi Koru, daha önceleri iktidar partisinin kurguladığı manevraların bugün başka partiler tarafından uygulandığını söyledi.
Bu noktada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın AKP hükümetlerinde uzun yıllar Maliye Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı gibi üst düzey görevlere getirdiği, ancak ‘düşük faiz’ politikasına karşı çıktığı için Temmuz 2018 ve sonrasında kabinede yer vermediği Mehmet Şimşek‘le ekonominin başına yeniden geçmesi için görüşmesine ve reddedilmesine değindi.
Parti iletişimcilerinin görüşmeden istedikleri sonucun çıkacağından emin olduklarını, genel merkezin önüne çıkışta yapılacak açıklama için kürsü bile konduğunu dile getiren Koru, “Kürsü kullanılmadan kaldırılırken Şimşek’in parti binasını arka kapıdan terk ettiği görüldü. Gelmiş, görüşmüş, doğru bildiklerini paylaşmış ve sonra da ayrılmış Mehmet Şimşek. Hayret, hayret, hayret” ifadesini kullandı.
Koru, şahsi internet sitesinde yayımlanan ‘AK Parti kendi oyun planının kendisine karşı kullanıldığının farkında değil.. Sürprizlere hazır olalım…‘ başlıklı yazısında şunları kaydetti:
‘ARTIK OLUYOR İŞTE’
“Cumhurbaşkanı ile görüşüp de ikna olmayan biri, nasıl olur? Artık oluyor işte. Halbuki, dostlarıyla görüşerek, Reuters haberinin gerçeği yansıtmadığını burada yazmıştım. Sakal da bıraktım belki bu halimle dinlenirim diye, yine işitmezden geldiler.
Mehmet Şimşek dönmedi, onun döneceği kimler için önem taşıyorsa onları hayal kırıklığına uğratmış oldu AK Parti; üstelik ona uygun görülen makamın şimdiki sahibini de iddialarıyla baş başa bırakarak…
Nureddin Nebati dünden itibaren bakanlığında gölge haline dönüşmüş durumdadır. Yeniden Refah Partisi ile ittifak görüşmelerine de aynı gözle bakabiliriz. O görüşmelerden, AK Parti kaybederek, Fatih Erbakan ile partisi prim kazanarak çıktı.
(…)
MHP’nin grup başkanvekilleriyle birlikte AK Parti grup başkanlığı sorumluları, dün, Cumhur İttifakı’nın ortak cumhurbaşkanı adayı olarak Tayyip Erdoğan’ın ismini Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) bildirdiler.
Çıkışta, kendilerine Erdoğan’ın yeniden adaylığına engel teşkil eden anayasa maddesini (m. 101) hatırlatan gazeteciye, MHP yetkilisi, bir yasanın bir maddesini anarak tepki verdi.
Hangi maddeyse o, ona anayasal engeli aşma formulü gözüyle bakılıyor olmalı. İyi de, hukuk metinleri hiyerarşisinde yasa anayasanın üstünde mi? Anayasanın koyduğu engel nasıl olur da bir yasa maddesiyle ortadan kalkar?
YSK üyeleri dün ‘Ben de aday olacağım’ diye ortaya atılan 11 isme ‘olabilirsiniz’ izni verdiğini duyurdu. 100 binden fazla imza toplayabilir, yüklüce bir meblağı da öderlerse, isimleri seçim pusulasında yer alacak o 11 kişinin…
‘BİR ‘B PLANI’ OLMALIYDI’
Partilerin ‘Bu bizim adayımız’ diye bildirdiği iki isimle ilgili YSK’dan dün bir açıklama gelmedi. Sürpriz yapabilir mi YSK, anayasal engel sebebiyle Tayyip Erdoğan’ın adaylığını geçerli kabul etmeyerek?
AK Parti ile ortağı MHP’nin öyle bir durum için bir ‘B planı’ var mıdır? Bence olmalıydı. Daha da ileri bir şey yazacağım: Bana göre, iki defa cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişinin üçüncü defa aday olamayacağına dair anayasa maddesi varken, YSK üyelerinin o engeli görmezden gelmeleri esas sürpriz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***