MERT-ER KARAGÜLLE*
Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi tarihinin 14 Mayıs 2023 olarak belirlenmesinin ardından seçim takvimi işlemeye başladı. Seçim sürecinin en heyecanlı günleri; Yüksek Seçim Kurulu’nun, Cumhurbaşkanı adayları hakkında yaptığı inceleme sonucunda seçilme yeterliliğini ve aday gösterilme şartlarını taşıyanları gösteren “geçici aday listesini” ve geçici aday listesine veya bu listeye alınmamaya ilişkin karara karşı yapılacak itirazlar sonucunda “kesin aday listesini” yayımlayacağı tarihler olacak. Çünkü; “Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.” (AY-101. md/2.fk 2.c) hükmü karşısında; daha önce 2014 ve 2018 yıllarında Cumhurbaşkanı seçilmiş olan Recep Tayyip ERDOĞAN’ın yeniden seçilip seçilemeyeceği (dolayısıyla aday olup olamayacağı) uzun süredir tartışma konusu. Bu hususta; bugüne kadar -biraz da yorumcunun durduğu yere bağlı olarak- farklı sonuca ulaşan çeşitli yorumlar yapılmış olsa da, son sözü söyleyecek olan Yüksek Seçim Kurulu (YSK).
YSK’nın “olası” kararı üzerine, bugüne kadar veriye dayalı bir tahmin yapılmadı, çünkü “AY-101.md/2.fk 2.c” tartışması kurulun gündemine ilk kez gelecek. YSK’nın “olası” kararına geçmeden önce bir hususu netleştirmek gerekiyor. Tartışma Recep Tayyip ERDOĞAN’ın üçüncü kere seçilmek üzere aday olmak istemesinde değil, bu matematiksel bir gerçek.
Üçüncü kere seçilmeye olanak veren “Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi hali“ (AY-116.md/3.fk) bu sene gerçekleşseydi dahi, o taktirde bir sonraki (2028) seçimde gündeme gelecek olan bir uyuşmazlık söz konusudur.
Cumhurbaşkanı’nın çevresi, danışmanları; yeni sistemi getiren anayasa değişikliğinin yürürlüğe girdiği 30/04/2018 tarihini milat kabul etmekte ve kronometreyi o tarihte sıfırlamaktadır. Onlara göre : “2018 seçimi İLK seçilmedir. 2023 ise; ister normal zamanında gerçekleşsin, ister Cumhurbaşkanı tarafından veya Meclis kararıyla yenilensin İKİNCİ seçilme olacaktır. Bu nedenle; 2023’de ‘ikinci’ seçilme gerçekleşirse, 2028’de Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.”
Bu durumda; “seçilme sayısına sınırlandırma getiren bir yasa değişikliği sonrasında, yasa değişikliğinin milat kabul edip edilip edilmeyeceği ve değişiklik öncesi gerçekleşmiş seçilmelerin sıfırlanıp sıfırlanmayacağı” sorunu öne çıkmakta ve YSK’nın bu konuda nasıl tavır alacağı önem taşımaktadır. Bu tavır aslında bilinmektedir, bilinmelidir. Şöyle ki;
a- Avukatlık Kanunu’nda yer alan “Baro başkanı iki yıllık bir görev süresi için seçilir. Yeniden seçilmek caizdir .” (1136 s. Av. K. 96.md/1.fk) düzenlemesine, 10/05/2001 tarihinde yürürlüğe giren 4667 s. Kanun ile “Ancak, görev süresi iki dönemden fazla olamaz.” cümlesi eklenmiştir.
b- 21/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu’nda da, “Başkanlık ve genel başkanlık görevini üst üste iki dönem yapanlar bir seçim dönemi geçmedikçe tekrar başkan seçilemezler.” (5362 s . ESMKK-54.md/1.fk 2.c) hükmü yer almıştır.
Her iki düzenleme de; yürürlüğe girmeden önce seçilmiş ve (en az) iki dönem görev yapmış kişilerin yeniden aday olması, hatta seçilmesi üzerine, -seçimlerin gözetimini yapan- İlçe Seçim Kurulları önünde tartışılmıştır. Bununla birlikte; İlçe Seçim Kurullarından farklı kararlar çıkmış, örneğin aynı durumdaki bir il Baro Başkanı görevine devam edebilirken, diğer bir ilde seçim iptal edilmiştir. Sonuç olarak, belirleyici, emsal bir İlçe Seçim Kurulu Kararı oluşmamıştır.
Bu konudaki İlçe Seçim Kurulu Kararı -kural olarak- kesin olduğundan, kararların büyük çoğunluğu üst denetim mekanizmalarına (İl Seçim Kurulu, YSK) taşınamamıştır.
Ancak; YSK, birkaç olayda “298 sayılı Kanunun 130. maddesinde, seçimlerle ilgili bazı konularda seçimin sonuçlarına etkili olmaları nedeniyle yapılan olağan üstü itirazlarda, alt kademelerce verilen kararların kesin veya kesinleşmiş olmasının, bu itirazın Yüksek Seçim Kurulunca incelenmesine engel olmayacağı belirtilmiş olduğundan, itirazın seçilen baro başkanının, seçilme yeterliliğine ilişkin olması karşısında, Yasaya açıkça aykırılık teşkil ettiği öne sürülerek, yapılan itirazın, Kurulumuzca incelenmesine engel bir sorun görülmediği sonucuna varılarak” belirlemesini yaptıktan sonra, işin esasına ilişkin karar oluşturmuştur.
YSK’nIn dört ildeki Baro Başkanlığı seçimine ilişkin kararlarında (Konya – Karar No:868, 30/10/2002, Gümüşhane – Karar No:871, 05/11/2002, Karaman – Karar No:1259, 20/12/2003 ve Karabük – Karar No:2663, 06/11/2004) şu ortak tespit yer almaktadır :
“Yasanın 96. maddesiyle getirilen baro başkanlığının iki dönemden fazla olamayacağı yolundaki sınırlamanın, 4667 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 02.05.2001 tarihinden önceki dönemleri de kapsayıp kapsamadığı konusu, uyuşmazlığın özünü oluşturmaktadır.
4667 sayılı Yasa ile 96. maddeye eklenen hükümle, baro başkanlığı süresini en çok iki dönemle sınırlayan genel bir düzenleme getirilmiştir. Bu iki dönemi, Yasanın yürürlüğünden önce tamamlamış olanların, genel kuralın dışında kalmaları, ancak geçici bir madde ile buna olanak veren istisnai bir düzenleme yapılması ile mümkün olup, Yasada bu imkanı veren geçici bir madde bulunmamaktadır.”
Aynı nitelikteki bu kararlardan “Karabük – Karar No:2663, 06/11/2004” kararının YSK sitesinde “İLKE KARARI” olarak yayınlandığını belirtelim. Bu karara yazımızın sonunda bir kez daha değineceğiz
Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu’ndaki düzenleme de, YSK tarafından aynı şekilde yorumlanmıştır (Karar No:383, 10/09/2005) :
“Bu hukuki durum karşısında, 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun yürürlüğe girdiği 21.06.2005 tarihinden önce üst üste iki dönem başkanlık ve genel başkanlık yapanların, 5362 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir seçim dönemi geçmedikçe üçüncü kez aday olmasında, seçilmesinde ve seçildikleri takdirde görev yapmalarında hukuka uyarlık bulunmadığı Kanunun lafzından hiçbir yorumu gerektirmeyecek şekilde anlaşılmaktadır.“
Avukatlık Kanunu’nun, anılan “Ancak, görev süresi iki dönemden fazla olamaz.” düzenlemesi 05/07/2006 tarihinde 5533 s. Kanun ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu’ndaki “Başkanlık ve genel başkanlık görevini üst üste iki dönem yapanlar bir seçim dönemi geçmedikçe tekrar başkan seçilemezler.” düzenlemesi ise; Anayasa Mahkemesi 2005/78 E. 2005/59 K. s ve 30/09/2005 t. Karar ile iptal edilmiştir.
Gündemimizdeki sorunda, bir anayasal hüküm (AY-116.md/3.fk) söz konusu olduğu için, “anayasaya ayrılık” tartışması yapılmayacak olmakla birlikte; Anayasa Mahkemesi’nin iptal gerekçesi, bugünkü durumu yorumlamakta yol gösterici niteliktedir. Anayasa Mahkemesi şu tespitle sonuca gitmiştir.
“Dava konusu kuralla üst üste iki dönem başkanlık ve genel başkanlık yapanların bir seçim dönemi geçmedikçe tekrar başkan seçilemeyecekleri belirtilerek bu görevlerini sürdürmekte olanların gelecek için öngöremedikleri bir engelleme getirilmiştir.”
Başka bir anlatımla; sınırlayıcı hükmün, (önceki yasal düzenleme olan) 507 s. Esnaf ve Sanatkarlar Kanunu’nda bulunmayıp “5362 s . ESMKK-54.md/1.fk 2.c” ile (yeni) getirilmiş olması, önceki dönemde görev alanlar açısından “öngörülmeyen bir engelleme” olarak değerlendirilmiştir. Aynı nitelendirme; ihdas edildiği tarih itibariyle “yeni” bir düzenleme olan “1136 s. Av. K. 96.md/1.fk 3.c” için de yapılabilir.
Buna karşılık; “Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.” (AY-101. md/2.fk 2.c) düzenlemesi, 30/04/2018 tarihinde yürürlüğe giren anayasa değişikliği ile getirilen “yeni” bir hüküm DEĞİLDİR. 5678 s. Anayasa Değişikliği Hakkındaki Kanun ile anayasaya girmiştir ve 31/10/2007 tarihinden bu yana yürürlüktedir. Net biçimde tespit etmek gerekir ki; buradaki “belirleme noktası” AY-101. md’nin 30/04/2018’de yeni şekliyle kaleme alınıp alınmadığı değildir. Tüm madde yeniden kurgulanmış, hatta bir kimsenin iki defadan fazla seçilemeyeceği değişik biçimde ifade edilmiş de olabilirdi. Önemli olan; bir kişinin (olayımızda Recep Tayyip ERDOĞAN’ın) 2014 yılında Cumhurbaşkanı adayı olurken “en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebileceğini” biliyor olmasıdır. 30/04/2018 değişikliğinde, bu değişikliğin kendisine yeni haklar tanıdığını/tanıyacağını belirleyen bir geçici madde hükmü bulunmamaktadır.
Yazıyı; YSK sitesinde “İLKE KARARI” olarak yayınlanan “Karabük – Karar No:2663, 06/11/2004” kararının net vurgusu ile bitirelim. Değişik barolardaki başkanlık seçimlerine ilişkin ortak belirlemeyi yukarıda aktarmıştık .İlke Kararı, o belirlemeden sonra şöyle devam etmektedir :
“….. Bu iki dönemi, Yasanın yürürlüğünden önce tamamlamış olanların, genel kuralın dışında kalmaları, ancak geçici bir madde ile buna olanak veren istisnai bir düzenleme yapılması ile mümkün olup, Yasada bu imkanı veren geçici bir madde bulunmamaktadır.
Bütün bu açıklamalardan anlaşılacağı gibi, yukarıda belirtilen 96. madde hükümlerine uygun olarak Av. Ali Çetin AYGÜN’ ün iki dönem üst üste Baro Başkanlığı yapması sebebiyle, Karabük Merkez İlçe Seçim Kurulunun 25.10.2004 günlü, 22 ve Karabük İl Seçim Kurulunun 01.11.2004 günlü, 8 sayılı kararlarının kaldırılmasına ve yeniden seçim günü tayin edilerek seçimin yenilenmesine, ayrıca 1136 sayılı Kanunun 96. maddesi uyarınca Av. Ali Çetin AYGÜN’ ün yenilecek olan Baro Başkanlığı seçiminde tekrar aday olamayacağına …”
İlke Kararı’nın ardında durulursa, o kararın önümüzdeki soruna uyarlaması şöyle olacaktır :
“İki defa seçilme hakkını, Anayasa Değişiklik Kanunu’nun yürürlüğünden önce tamamlamış olanların, genel kuralın dışında kalmaları, ancak geçici bir madde ile buna olanak veren istisnai bir düzenleme yapılması ile mümkün olup, Anayasada bu imkanı veren geçici bir madde bulunmamaktadır.
Yukarıda belirtilen 101 madde hükümlerine uygun olarak Recep Tayyip ERDOĞAN’ın iki defa Cumhurbaşkanı seçilmiş olması sebebiyle, Cumhurbaşkanlığı seçiminde tekrar aday olamayacağına …”
* Avukat, İstanbul Barosu Başkanlığı için 23 Ekim 2022’de düzenlenen son seçimin bağımsız adaylarından.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***