HATAY – Hataylı depremzedeler için kurulan dayanışma ağına Almanya’dan getirdikleri mobil mutfak ile katılan Marina Schmid ve Max Höcker, günlük bin 500 kişi için yemek çıkarıyor.
Mereş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde en çok yıkımın yaşandığı Hatay’da yüzlerce gönüllü, mahalle mahalle yaraları sarıyor. Amed, Wan, Agirî, Dersim, Mêrdîn, Şirnex, Adana, İstanbul ve İzmir gibi birçok yerden depremzedelerle dayanışmaya gelen gönüllüler, sağlık hizmetinden gıda dağıtımına, çadır kurmaktan seyyar tuvalet ve duş inşasına kadar depremzedelerin pek çok ihtiyacını karşılıyor.
Dayanışmayı ilmek ilmek ören gönüllüler arasında Avrupa kentlerinden gelen birçok kişi de bulunuyor. Üniversite öğrencisi olan Marina Schmid ve Max Höcker de Almanya’dan Hataylı depremzedelerin yaralarını sarmak için 14 gündür aralıksız çaba gösteriyor. Schmid ve Höcker, beraberinde getirdikleri mobil mutfağı dayanışma merkezlerinden biri olan Defne ilçesindeki Sevgi Parkı’dan kurarak, günlük bin 500 kişiye yemek pişiriyor. Sabah erkenden işe koyulan Schid ve Höcker, akşam saatlerine kadar farklı menüler hazırlıyor. Gönüllüler de yemek pişirimine destek veriyor.
‘DAYANIŞMAYA İHTİYAÇ VAR’
Yemek malzemelerini satın aldıklarını aktaran Max Höcker, kentteki depremin etkilerini “felaket” olarak nitelendirdi. Karşılaştığı tabloyu nasıl tarif edeceğini bilmediğini ifade eden Höcker, “Felaket çok büyük. İlk geldiğimizde ilk iki gün felaketin boyutundan dolayı şok içerisindeydik ve nasıl herkese yardım edeceğimizle ilgili organize olmaya çalıştık. Buradaki insanların dayanışmaya ihtiyacı var ve iyi ki gelmişiz” diye konuştu.
Marina Schmid ise, yemekle dayanıştıkları depremzedelerin birçok şeye ihtiyaç duyduklarını dile getirdi. Schmid, “Buradaki insanların sadece çadırı ve üzerindeki giysileri var. Başka da hiçbir şeyleri yok. Biz sadece yemek veriyoruz ama bu insanların başka ihtiyaçları da var. Burada çok dayanışmaya ihtiyaçları var” çağrısı yaptı.
MA / Eylem Akdağ – Müjdat Can
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***