ÖZGÜR TOPUZ
ADIYAMAN – Maraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde yıkıma uğrayan Adıyaman’da hâlâ çok sayıda enkaz ve ağır hasarlı bina yerinde duruyor. Enkazlarda iş makineleri çalışırken, bir yandan da hasarlı yapılardan sağlam kalan eşyaların çıkarılmaya çalışıldığı görülüyor.
Şehirde çok sayıda çadır ve konteyner kurulmuş vaziyette ancak karşılaştığımız bir sağlık çalışanı, ishal vakalarının artmaya başladığını söylüyor. Sağlık çalışanı, çadırların sağlıklı bir hayat sürdürmek için yeterli olmadığını, konteynerlere geçilmemesi halinde salgın başlayabileceğini ifade ediyor.
HİJYEN SORUNU NEDENİYLE HASARLI EVE GİRİYORLAR
Yardım faaliyetlerinin organize edildiği noktalardan biri, Yeni Mahalle Cemevi. Burada gönüllü hizmet veren ve ihtiyaçları için gelenleri karşılayan Zeynep hanım, hasarlı evlerinin önüne kurdukları çadırda iki çocuğuyla yaşadıklarını anlattı.
Hâlâ çadır ihtiyacı olanlar bulunduğuna değinen Zeynep hanım, depremzedelerin çadıra geçebilmesi için çadırkentlere yönlendirildiğini ancak buralarda hijyen sorunlarının büyük olduğunu söyledi. “Evimde çamaşır makinesi, tuvalet var. Hiç değilse bu sayede hijyeni sağlayabiliyorum. Kısa süreli de olsa girip çıkıyoruz” diyor; “Çadırkentlerde böyle giderse herkes hasta olacak” diye devam ederek, salgın uyarısında bulunan sağlıkçıyla benzer şeyleri söylüyor o da.
KIBRIS’A GİTMEKTEN VAZGEÇTİ: BAŞKA TÜRLÜ KÖK SALMIŞIZ GİBİ
Eşinin Kıbrıs’ta işi olduğunu, deprem öncesi Kıbrıs’a taşınmayı çok istediklerini ancak şimdi bunu istemediklerini anlatıyor Zeynep hanım. Bu kadar zor şartlara rağmen neden istemediğini sorduğumuzda, “Ne bileyim. Bu depremden sonra gitmek zor geliyor. Başka türlü kök salmışız gibi hissediyorum burada” diye konuşuyor.
‘AĞABEYİM VE AİLESİ GERİ DÖNECEK, DURAMIYORLAR’
Cemevinin önünde bekleyen, yakın köylerde yaşayan üç erkek ile sohbet ediyoruz daha sonra. Zeynep hanımın bahsettiği duygunun benzerinden bahsediyorlar: “Ağabeyim çoluğu çocuğuyla Kocaeli’ne gitti. Orada bir ev tuttular. Görüntülü görüşüyoruz akşamları. Biz çadırda, onlar evde. Mahçup oluyor. Adıyaman’a dönecekler, duramıyorlar.”
YENİ ÇADIR İHTİYACI
Depremin merkez üssü Maraş’ın Pazarcık ilçesinde, bir AFAD görevlisinin anlattığıyla aynı bilgiyle karşılaşmış oluyoruz böylece Adıyaman’da da. AFAD görevlisi, depremin ilk günlerinde başka illere giderek bir şekilde yerleşen Pazarcıklıların dönmeye başladığını ve bu nedenle yeni çadır ihtiyacının ortaya çıktığını söylemişti. Bu terk etmeme duygusu Antakya’da da yoğun dile getiriliyordu. Gitmeye hazırlananlar hep döneceklerini söylüyordu.
Cemevinin önünde konuştuğumuz köylüler, şehirden büyük bir nüfusun şu an köylerdeki akrabalarının yanında olduğunu da anlatıyor. Bu nedenle köylerde çadır bulunsa da artan nüfusa yetecek düzeyde değil.
Adıyaman’da yaklaşık 1500 bina yıkılmıştı. Ağır hasarlı bina sayısı 4 bin 85, yıkımı acil olan bina sayısı 538 olarak açıklanmıştı.
Enkazlar arasında Hatay’dan göç: Gitmek mi zor kalmak mı?
Mağdur ve mağrur Antakya’da 27’nci gün: ‘İlk günden çok da farkı yok’
Adıyaman OSB’nin dibinde moloz yığını: Kentte asbest riski var
Adıyaman’da demiryolu tüneli depremle çöktü
Adıyaman’dan yükselen Kürtçe ağıt: Kalbimi bu mezarda kefenle
Adıyaman’da depremzede Domlara karşı nefret söylemi
Adıyaman’da deprem sonrası: ‘Evimizi yıkmayın’ yazan da var, yaşadığını ispatlamaya çalışan da
Adıyaman’daki binalar, betonda kullanılan büyük taşlar yüzünden göçmüş
Adıyaman’a giden Batmanlı gruptan yönetmen Veysel Seçen: İnternetten kazma kürek istedik de öyle geldi
Adıyamanlı depremzede: Banyo yapan yok, herkese bit girmiş su gelsin bize
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***