Ankara Kara Havacılık Komutanlığı’nda pilotluk eğitimi alırken 15 Temmuz darbe girişimine katıldığı iddiasıyla tutuklanan kursiyer teğmen Hüseyin Zengin (30) Giresun Espiye L Tipi Cezaevinde lenf kanserine yakalandı.
Hüseyin Zengin’in maruz kaldığı hukuksuzluğu Meclis’te birçok kez dile getiren ve sonunda kansere yakalandığını sosyal medya hesabından duyuran HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, “Kursiyer teğmenler darbecisin diye yıllarca zindanlarda tutuluyor. Hüseyin Zengin 6 yıldır zindanda. Üzüntülerden sıkıntılardan lenfoma kanserine tutulmuş. Hem özgürlüğünü gasp etmişsiniz, hem sağlığını bozmuşsunuz, kendisinin, annesinin, babasının dünyasını alt üst etmişsiniz, en sonunda da kansere yakalanmış. İyi bir tedaviyle dizginlenebilecek bir hastalık.” ifadelerini kullandı.
“ÜZÜLMEYELİM DİYE OĞLUM BİZE SÖYLEMEDİ”
Oğlunun boynunda iki yıldır beze olduğunu söyleyen baba Fuat Zengin, “Sağ tarafında bir beze vardı. Ocak ayında hastaneye götürmüşler. Bize de demedi oğlum, üç gün kalmış orada, ameliyata almışlar, lenf kanseri teşhisi konuldu. Üzülmeyelim diye bize iyi huylu olduğunu söyledi ama durum öyle değil.” diye konuştu.
“Ben Fuat Zengin, oğluk kursiyer teğmen Hüseyin Zengin Giresun Espiye L tipinde kalmakta. Oğlum 11.01.2023 tarihinde Giresun Espiye Eğitim Araştırma Hastanesi’nde ameliyat oldu.Oğlum Lenfoma kanseri oldu” @adalet_bakanlik https://t.co/jlFuYXo749
— Ömer Faruk Gergerlioğlu (@gergerliogluof) March 2, 2023
“CEZAEVİNDE TEDAVİ ÇOK ZOR”
Kronos’a konuşan Zengin, “Tedavisini dışarıda yaptırmak için uğraşıyorum. Kaçıncı evre olduğunu öğrenmek için dün sevk edilmiş ya Ordu’ya ya Samsun’a götürecekler. Oğlum daha çok genç, tedavisini en iyi şartlarda dışarıda yaptırmak istiyorum. Cezaevinde tedavi çok zor. Bu konuda bize imkan sağlanması ve yardımcı olunması lazım.” ifadelerini kullandı.
KARGO VE NAKLİYE UÇAKLARI İÇİN PİLOTLUK EĞİTİMİ ALIYORDU
24 Mart 1993 Denizli doğumlu olan Hüseyin Zengin, Kara Harp Okulu’ndan mezun olduktan sonra pilotluk sınavını kazandı. Ankara Güvercinlik Kara Havacılık Okulu’nda 18 aylık helikopter, kargo ve nakliye uçakları için pilotluk eğitimi alan Zengin, 15 Temmuz’dan iki gün sonra ifade vermek üzere birliğine çağrılınca 34 arkadaşıyla birlikte gözaltına alınıp tutuklandı.
152 kişinin yer aldığı Kara Havacılık Komutanlığı davasında üç kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanan Zengin ve arkadaşları, “Anayasa’yı ihlale yardım” gerekçesiyle 12 yıl 6 ay ile 18 yıl arasında değişen sürelerde hapisle cezalandırdı.
6 ADET PLASTİK SU ŞİŞESİ DOSYASINA DELİL OLARAK GİRDİ
İlk ifadesi 28 Temmuz 2016’da alınan Hüseyin Zengin ise o gece birliğinden hiç çıkmadığını, silahını kullanmadığını ve Kara Havacılık Komutanlığı’nın Fidanlık Nizamiyesi kısmında nöbet tutması için verilen emri yerine getirdiğini söyledi.
Dosyasına delil olarak çalışma masasının çekmecesinde bulunan 6 adet plastik su şişesi giren Hüseyin Zengin, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Başkent Spor Salonu’nda alınan ifadesinde “Benim darbe olayıyla ilişkim yoktur. Kesinlikle silahımla ateş etmedim, nizamiye dışına çıkmadım. Suçsuzluğumu kanıtlamak için kendim gelip teslim oldum.” dedi.
Zengin 15 Temmuz gecesi neler yaptığını saat vererek anlattı:
“SAVCI, ÇOCUKLARINIZ İLK MAHKEMEDE ÇIKAR DEDİ”
15 Temmuz ‘darbe girişimi’nden haberi olmayan oğlunun ve arkadaşlarının büyük bir hukuksuzluğa maruz kaldığını belirten Fuat Zengin, “12,5 yıl ceza verdiler. Ne gariptir ki 30 kursiyer teğmen var, 30’u da içeride, o gece çocuklara değişik yerlerde nöbet tutturdular. Daha oğluma ve arkadaşlarına beylik tabancaları verilmemişti, uçuş eğitimleri alıyorlar, çocuklar o gece çok korkuyor, işte çocukları nöbete koyuyorlar, benim oğlan da orada fidanlık denen yerde duruyor, inanın orada da ne kimse var ne bir şey, birçoğunun haberi yok, darbeye karışmamış.” diye konuştu.
“KİMİN VATANSEVER OLDUĞUNU HERKES İYİ BİLİYOR”
Baba Fuat Zengin şöyle devam etti:
“Kara Kuvvetleri Komutanlığı, helikopter ve kargo, nakliye uçakları için kendine özel pilot yetiştiriyor. Jet uçak için değil bunlar. 17. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı, Oğuz Dink’e diye soruyorlar, neden 18 yıl verdiniz diye soruyorlar, vermek zorundaydım diyor. Ödülünü aldı, Yargıtay’a seçildi, savcı bütün ailelere merak etmeyin bir şey yok çocuklarınızda, ilk mahkemede çıkar dedi, iddianame bir hazırlandı, üç kere ağırlaştırılmış müebbetle yargılandılar. Gerekçeli kararda ‘dosya kapsamında terör örgütüyle bağı bulunamamıştır’ diye yazıldı. 30 çocuğa da aynı şeyi yazdılar. İstinaf kararında ‘darbenin icra ve organizasyonlarında önceden haberdar olduğu tespit edilememiştir’ diyor. Bakmadan onaylayıp gönderiyorlar. Dosya şimdi Yargıtay’da. Kimin ne kadar vatansever olduğunu herkes biliyor. Ben işçi emeklisiyim. Bu memlekette doğruyu söylemek çok zor, doğruyu yapmak başlı başına büyük bir iş.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***