İLKER DOĞAN | HABER İNCELEME
Ankara Üniversitesi Öğreti Görevlisi Necip Hablemitoğlu’nun 18 Aralık 2002’de evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu katledilmesine ilişkin dava görülmeye başladı. Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk 4 duruşmasında sanık ve mahkeme başkanının konuşmalarında bakarak şunu söyleyebiliriz; hiç kimsenin gerçeklerin ortaya çıkması gibi bir derdi yok! Karar çoktan verilmiş. Savunmaların alınması, göstermelik çapraz sorgular vs. tamamı tiyatro…
Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002 tarihinde, ikametgâhına ait açık otoparka geldiğinde silahlı saldırıya uğramış ve hayatını kaybetmişti. Hablemitoğlu soruşturması, cinayetten 20 yıl sonra MİT’le bağlantılı gazetecilerden Zihni Çakır’ın eski ÖKK çalışanı Nuri Gökhan Bozkır’ın yönlendirmesiyle alınan ifade sonrası ‘davaya’ dönüştü.
Davanın ilk duruşması da 14 Şubat’ta görüldü. Ardından gelen günlerde 3 duruşma daha yapıldı. Aralarında Nuri Gökhan Bozkır, Levent Göktaş, Tarkan Mumcuoğlu ve Enver Altaylı’nın da bulunduğu sanıklar savunmalarını yaptı, çapraz sorgular tamamlandı.
EN ÖNEMLİ SANIK: HİÇ BİR ŞEY BİLMİYORUM
İlk duruşmada eski ÖKK subayı sanık Nuri Gökhan Bozkır, Hablemitoğlu cinayetinde zamanaşımını kesmek için yalan ifade verdiğini savundu. Ukrayna’da bulunduğu dönemde savcıya gönderdiği ve cinayetin nasıl planlandığını ve olay günü neler yaşandığını anlattığı mektubu bile yalanladı. Mahkeme Başkanı’nın, “Madem önceki ifaden yalan, cinayetle ilgili ne biliyorsun.” diye sorması üzerine, “Hiçbir şey bilmiyorum.” dedi.
Tetikçi olduğu ileri sürülen Tarkan Mumcuoğlu’nu cinayetten önce mi sonra mı gördüğünü hatırlamadığını söyledi. Levent Göktaş için, “Bana bu konuda (cinayet öncesi keşif yapması) hiçbir emir vermedi. Husumetim yok.” dedi.
Cinayeti ‘azmettirmekle’ suçlanan emekli Albay Levent Göktaş da hakkındaki iddiaları yalanladı. Eski MİT mensubu Enver Altaylı ile cinayetten 13 yıl sonra, 2015’te tanıştığını anlattı. Para karşılığı cinayeti organize ettiği iddiasını yalanladı. Benzer şekilde ‘tetikçi’ olmakla suçlanan eski ÖKK mensubu Tarkan Mumcuoğlu da iddiaları yalanladı.
NURİ GÖKHAN BOZKIR NEDEN İFADESİNİ DEĞİŞTİRDİ?
Mahkemede önceki ifadelerini yalanlayan Nuri Gökhan Bozkır, cinayet öncesini ve anını daha önce savcılıkta verdiği ifadede ayrıntılı olarak anlatmıştı. Olay öncesinde ‘hurdacı’ kılığına girerek Hablemitoğlu’nun evinin etrafında keşif yaptığını, tespitlerini not alıp rapor haline getirdiğini, suikastı kendisinin gerçekleştirmediğini ancak tetikçiyi (Tarkan Mumcuoğlu) olay yerine götürdüğünü ve cinayet sonrasında da arabayla alıp evine bıraktığını’ söylemişti. Bozkır’ın savcılık ifadesine göre bu görevi kendisine veren kişi de Levent Göktaş’tı…
Peki ne oldu da ifadesini değiştirdi?
Nuri Gökhan Bozkır’ın Türkiye’ye teslim edildikten sonra MİT’te işkence gördüğünü biliyoruz. Biliyoruz zira hem kendisini bunu savcılığa gönderdiği 4 sayfalık dilekçede ayrıntılı olarak yazdı, hem de işkence sonrası basına yansıyan fotoğrafları var. Bozkır, cinayetten sonra ‘MİT’ bünyesine alınan ‘tetikçi’ Tarkan Mumcuoğlu’nu soruşturmaya dahil ettiği için işkence görmüştü. Kendisine işkence yapanlar Bozkır’ı ailesiyle tehdit ederek ‘Mumcuoğlu ve diğer MİT çalışanlarının adını ifadesinden çıkarmasını’ istiyordu.
Nuri Gökhan Bozkır’ın ifadesini değiştirmesinin bir sebebi bu olabilir.
Bir başka sebebi de ‘gelecek’ endişesi taşıması gibi görünüyor. Zira savcının mahkeme sırasında, “(Önceki ifadelerinizi) Tamamen inkar ettiniz, ‘senaryo’ dediniz. O yüzden onları sormayacağım. O ifadeyi gizli tanık olacağını düşündüğün için mi verdin?” sorusu üzerine Bozkır, “Ben 2017’den beri gizli tanık olacağım düşüncesiyle ifade verdim. Buraya geldiğimde gördüğüm muameleler… Ayrıca Savcı ‘Seni gizli tanık yapacağım ama şu anda zamanı uygun değil.’ dedi. Mahkemede de bildiğin her şeyi anlatırsan seni gizli tanık yapacağız.’ dediler. TEM görevlileri de yanımdaydı. Onun için öyle ifade verdim. Sonra ‘Bu saatten sonra olmaz.’ karşılığını verdiler.” diyor.
Buradan da Nuri Gökhan Bozkır’ın kimliğinin deşifre olması nedeniyle ‘korkuya’ kapılarak ifadesini değiştirdiğini anlıyoruz…
Nuri Gökhan Bozkır’ın ifadesini değiştirmesinin arkasında başka sebepler de olabilir. Necip Hablemitoğlu’nun eşi Şengül Hablemitoğlu’nun tabiriyle ‘leş pazarlıklar’ sonrası da ifade değiştirilmiş olabilir; bilmiyoruz…
Ancak itiraf edelim; mahkemenin de işi zor!
Zira MİT tamamen soruşturmanın/davanın göbeğinde görünüyor. Müşteki Avukatı Ersin Barkın, önceki günkü duruşmada Levent Göktaş’a ilginç bir soru sordu. Göktaş’ın isminin Şubat ayında gündeme geldiğini hatırlatan Barkın, “Ancak hakkınızda Haziran’a kadar gözaltı işlemi yapılmadı. Neden? O arada ne oldu? Bu dosyada başka bir el mi var? Bu soruya vereceğiniz cevap önemli.” dedi. Bunun üzerine Göktaş, “Bunda istihbarat (MİT) parmağı olduğunu düşünüyorum. Kurumu kötülemek istemiyorum, ama birkaç kişinin işi gibi.” ifadelerini kullandı.
Cinayet, Hizmet Hareketi’nin üzerine yıkılacak ama nasıl?
En önemli sanık önceki ifadelerini muhtemelen MİT’te gördüğü işkence ve ailesinin güvenliği gerekçesiyle değiştirdi. Eski ÖKK ve MİT çalışanlarını ‘temize’ çıkardı. Duruşma savcısı bile Bozkır’a tepki gösterirken, “Masum, suçsuzsa bu insanları niye soruşturmaya katıyorsun?” ifadelerini kullandı. Savcı ‘MİT’çilerin ‘masum’ olduğuna inanmış gibi görünüyor…
ÇIKMAZ SOKAK!
Mahkeme, MİT’e rağmen tetikçi olduğu ileri sürülen Tarkan Mumcuoğlu ve diğerlerine ceza verebilir mi? Bu durumda şöyle bir soru çıkıyor karşımıza; Tarkan Mumcuoğlu tetikçi değil idiyse Hablemitoğlu’nu kim öldürdü?
Eski MİT mensubu Enver Altaylı da önceki gün savunmasını verdi. Altaylı, Mustafa Özcan’la birlikte ‘cinayete azmettirmekle’ suçlanıyordu. Savcıya göre bir ‘silahlı terör örgütü’ Necip Hablemitoğlu’nu öldürtmek için ‘başka bir silahlı örgütle’ (Levent Göktaş örgütü) anlaşmıştı. Altaylı, ülkenin geçtiği süreçte mahkemeden adalet beklemediğini ve bu davaya siyasi malzeme olarak monte edildiğini söyledi.
HAKİM KARARINI VERMİŞ BİLE!
İlk duruşmada Nuri Gökhan Bozkır’a tepki gösteren Mahkeme Başkanı’nın sözleri, yargılamanın ‘tiyatrodan ibaret’ olduğunu itiraf niteliğindeydi aslında. Bozkır’ın hiç bir şey bilmediğini söylemesi üzerine hakim, “FETÖ’nün belini kırmak istiyorsan doğru bilgilerle olur, yalan yanlış bilgilerle olmaz. Bize gelmişsin, ‘Bütün beyanlarım yalan.’ diyorsun.” diyordu.
Karar çoktan verilmiş görünüyor! Yargılamalar, savunmaların alınması, çapraz sorgular vs. tamamı tiyatro. Hakim, cinayeti ‘f.tö’nün azmettirdiğinden emin! Madem karar çoktan verilmişti; o zaman neden yargılama yapıyorsunuz! Dostlar alışverişte görsün…
Cinayet başından itibaren kurgulandığı gibi Cemaat’in üzerine yıkılacak. Ancak bunu yapabilmeleri için yeni bir ‘tetikçi’ bulmaları, yeni bir senaryo yazmaları gerekiyor. Zira mevcut senaryo ve sözde iddianameyle bu pek mümkün değil!
İDDİANAMEDE NURİ GÖKHAN BOZKIR NEYLE SUÇLANIYOR?
Savcı davaya konu suikast eyleminin 4 sanık tarafından gerçekleştirildiğine inanıyor. Savcıya göre, suç örgütü lideri Levent Göktaş olayı planlamış, Nuri Gökhan Bozkır’a Necip Hablemitoğlu’nu takip ettirmiş ve cinayet öncesinde olay yerine ilişkin keşif yaptırmış, Fikret Emek ve Ahmet Tarkan Mumcuoğlu’na maktul Necip Hablemitoğlu’nun öldürülmesi talimatını vermiş ve öldürtmüş.
İddianamede Levent Göktaş, Fikret Emek ve Tarkan Mumcuoğlu’nun asli fail olarak, Nuri Gökhan Bozkır’ın cinayeti kolaylaştırmak suretiyle yardımcı olduğu iddia edilerek fer’i fail olarak cezalandırılması isteniyor. Levent Göktaş’ın bu eylemi Fethullah Gülen, Mustafa Özcan, Enver Altaylı ve Aydın Köstem’in azmettirmesi sonucunda gerçekleştirdiği savunuluyor. Savcıya göre bir suç örgütü başka bir suç örgütünü azmettirerek bu cinayeti işletmiş! Cinayetin parasını da aracı olan Enver Altaylı cebinden ödemiş! Savcı öyle diyor…
Hakim gözüyle Hablemitoğlu iddianamesi: Vehim ve varsayımlara dayanan bir saçmalıklar silsilesi!
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***