Peş peşe gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan binaları yapan müteahhitler ülkeden kaçmaya çalışırken gözaltına alınıyor. Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhçu, bu konudaki tek sorumlunun müteahhitler olmadığını, yapı denetim sisteminin problemli olduğunu söyledi. Muhçu, TMMOB’nin de iktidar tarafından yapı denetim sisteminin dışına itildiğini ifade etti.
Hatay’da çöken Rönesans Rezidans’ın müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun, yurt dışına kaçmaya çalışırken, Antep’te çöken Ayşe Mehmet Polat Sitesinin müteahhidi ve fenni mümessili Mehmet Ertan Akay İstanbul’da gözaltına alındı.
Öte yandan Show Haber’e bağlanan Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş Rönesans Rezidans’ın müteahhidinin eskiden Mimarlar Odası’nın şube başkanlığını yürüttüğünü söyledi.
Savaş, “Orası normal şartlarda Mimarlar Odası Başkanının yapmış olduğu bir bina. Bu arkadaşımız gerçekten idealist bir insan. Büyük ihtimal şartlarına uygun, deprem yönetmenliğine göre yapmıştır. Ben tıp fakültesinde hocalık yapmış bir bilim insanıyım. Birinci küçük bir kıyametti bu. Burada ne belediye ne mevzuat bu işi yapan insanlar çok sorgulanırsa onlara yazık etmiş oluruz. Binalara ruhsatı ilçeler veriyor” dedi.
“TEMEL MESELELER GÖZ ARDI EDİLİYOR”
Evrensel‘den Hilal Tok’un aktardığına göre; TMMOB’ye bağlı Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhçu, Coşkun’un iki dönem şube başkanlığı görevini yaptığını doğruladı. Ancak projenin odanın bilgisi dışında yapıldığını dile getiren Muhçu, “Şu an kamuoyunda günah keçisi ilan edilerek yapı üretim denetim sisteminin temel meseleleri göz ardı edilmekte ya da bu temel sorunların üzeri örtülmekte” dedi.
Yıkılan yapılarla ilgili sorumluların belediye, mimar, inşaat mühendisi, jeofizik mühendisi ve müteahhitten oluştuğunu dile getiren Muhçu, “Bir sorumluluk zinciri var. Bu sorumluluk zinciri içerisinde sadece birini alıp onun üzerinden bu sistemi aklayamazlar” ifadelerini kullandı.
“ÜRETİM SÜRECİNDE ODA YOK”
Sorumluların yapılacak bilimsel ve teknik araştırmalar sonucunda ortaya konması ve bu oranda ceza alması gerektiğini söyleyen Muhçu, “Şimdiden bu süreçte sorumluluk halkalarından sadece birini alıp bütün suçu buna yüklemek doğru değil” dedi.
Serbest Görüş:
Bu durumun Mimarlar Odasıyla bir bağ içerisinde gösterilmesini de manipülasyon olarak değerlendiren Muhçu şunları söyledi: “Odanın bu işin üretim sürecinde bir bağı varmış gibi bir yaklaşımı doğru bulmuyoruz. Çünkü Mimarlar Odası bu ve benzeri suçlara karşı mücadele etmektedir. Burada mesleki sorumluluğunu yerine getirmemiş bir oda yöneticisi var, bugün onu tartışıyoruz. Tabii ki Mimarlar Odası, iç hukuku çerçevesinde de konuyu değerlendirecek Onur Kurulumuz ile gerekli inceleme ve değerlendirme sonrası kararlarını verecektir.”
“YAPI DENETİM SİSTEMİ GÖREVİNİ YERİNE GETİRMEDİ”
Enkaz tablosuna bakıldığında yapı denetim sisteminin işini yapmadığına işaret eden Muhçu, “Asıl olarak bu noktanın tartışılması gerekiyor. Evet bina yıkılmışsa mutlaka mimarın sorumluluğu vardır, gereği yapılmalıdır ama yapı denetim firmasının ve bütün o yapı denetim sisteminin sorgulanması gerekir. Burada bireylerin, kurumların yetkileri çerçevesinde sorumlulukları var. Ama bu tartışmalarla kasıtlı olarak sistem sorununun üstü örtülüyor. Çünkü yapı denetim sistemi binaların denetlenmemesi ya da daha az denetlenmesi üzerine kurulmuş bir sistem. Araştırırsak işini mesleki ilkelere göre uygun olarak yapan yapı denetim firması sayısı son derece azdır. Burada benim için yapı denetim firması bütün sürecin aşamalarında görevini yerine getirmemiştir. Bugünkü yapı denetim firması mevzuata göre buraları denetleseydi bu yapıların altında binlerce kişi olmazdı. Burada pek çok can kaybı var, ekonomik kayıp var, yurttaşlarımızın kaybı var” dedi.
“YAPI DENETİM SÜRECİNİN DIŞINA ATILDIK”
Muhçu ayrıca meslek odalarının, AKP’nin 20 yıllık iktidarı süresince yapı denetim sisteminin dışına itildiğini de vurguladı: “Odamız deprem ve afetler karşılığında yurttaşlarımızın desteklenmesi, güvenli binalarda ve yaşam çevrelerinde oturmaları için özverili bir çaba gösterirken hükümet 20 yıldır Mimarlar Odasına savaş açmıştır. TMMOB’a bağlı meslek odalarını yapı denetim sisteminin dışına atmıştır. Normalde Mimarlar Odasında, diğer odalarda, mimar ve mühendislerin yaptığı çalışmalar kayıt altına alınırdı, bunlarla ilgili bir takım denetleme süreci olurdu. İktidar 20 yıllık süreç içerisinde yayınladığı genelgelerle, çıkardığı hukuksuz yasaklarla meslek odalarını bu sürecin dışına attı ve hatta yapı denetim firmalarına, meslek odalarının kayıt denetiminden geçen projelere ruhsat verilmemesi için yazı yazdı. Bizim elimizdeki denetleme yetkisini almak için elinden geleni yaptı. Bu koşullar içerisindeki bir yapı denetim sürecinden bahsediyoruz. Bu yüzden aslında depremin bir afete dönüşmesinin asıl sorumlusu iktidar ve onun bu politikalarıdır.”
“HASAR TESPİTİ KONUSUNDA ÇALIŞMALARIMIZ ENGELLENİYOR”
Şimdiki enkazlarda yurttaşların hak kaybına uğramaması için hükümetle, Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı, AFAD ile iş birliği yapmaya çalıştıklarını söyleyen Muhçu bu süreçte dahi engellerle karşılaştığını söylüyor: “Hasar ve enkazlarla ilgili çalışmalar yapmak istiyoruz, bu enkazlardan alınacak numunelerle yapılacak birtakım tespitler davanın sağlıklı yürümesi adına çok önemli. Henüz yıkılmamış ama hasar görmüş binalar var, onlarla ilgili de çalışma yapıyoruz, bunun için Bakanlığın hasar tespit ekiplerine meslektaşlarımızı gönderiyoruz ama engellemelerle karşılaşıyoruz. TMMOB’un Bakanlığa ve AFAD’a yazdığı resmi yazıya yanıt verme gereği bile gösterilmiyor. Topladığımız yardım malzemelerinin bile dağıtılması konusunda ciddi sorunlarla karşılaşıyoruz. Biz yine de bu toplumun can güvenliği için, destek olmak için çaba sarf ediyoruz kamu kapılarını çalmaya devam ediyoruz” dedi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***