HATAY – Hatay Kriz Koordinasyon Merkezi, şehrin yeniden imarında tarihsel ve kültürel dokusuna saygılı olunması ve göç etmek zorunda kalan insanların geri dönüşlerinin de teşvik edilmesi gerektiğini belirtti.
Hatay Kriz Koordinasyon Merkezi, depremden sonraki iki haftalık sürece ilişkin Akdeniz Mahallesi’ndeki Defne Evi’nde açıklama yaptı. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Ali Kenanoğlu, Nuran İmir, Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Canan Yüce ve bir çok kurum temsilcisi katıldı.
Koordinasyon Merkezi adına açıklama yapan Mutlu Aymaz, felaketin sorumlularının yargı önünde hesap vermesi için tüm güçleriyle mücadele edeceklerini belirtti. Aymaz, “Hastanelerde yaşam savaşı veren bütün yaralılarımıza, evlerini, barklarını kaybeden canlarımızla beraber her düzeyde vereceğimiz mücadeleyi büyütmek ve hala bulunamayan kayıplarımızın anısına sahip çıkmak üzere yürüttüğümüz deprem sonrası yaşam kavgasını gerçek muhataplarına yönlendirmeyi başaracağız” şeklinde konuştu.
‘100 SANİYEDE BİNLERCE ÖLÜ’
Antakya, Defne, Samandağ ve Kırıkhan’ın onarılacak değil, yeniden kurulacak kentler haline geldiğini belirten Aymaz, “Sadece üzerimize yıkılan; rant ve talan siyasetinin riyakarlığı değil, on yıllardır biriken ihmaller, ayrımcılık, yok sayma, değer vermeme yaklaşımının beton bloklar halinde insanlarımızın üzerine yıkılmasıdır. Yaşadığımız süreçte göçmenlere, farklı kimliklere öfke ve kin duymak, ‘yağmacı’ olduğu ileri sürülen kişilerin lince varan darp görüntüleri, jandarma karakolundan gelen işkence ve ölüm haberleri, kabul edilebilir değildir” diye konuştu.
ACİL TALEPLER
Aymaz, kente dair talepleri şöyle sıraladı:
“* Öncelikle yıkılan ve ağır hasar gören, depremin yıkıcı etkisinin büyüklüğünü de dikkate alarak ihtiyaç duyan bütün Hatay halklarının “barınma sorunu” kentin özgün karakteri de dikkate alınarak ve altyapı sorunları çözülmüş biçimde giderilmelidir. Binlerce kişilik çadır kentler yerine çadır mahallelerin kurulması gerekmektedir. Uzun vadede mahallelerde konteyner kentler oluşturulmalıdır.
* Halklarımızın “Beslenme-giyim kuşam–sağlık ve eğitim ihtiyaçları hiçbir eksiklik yaratmayacak biçimde çözülmelidir. Engelli, kronik hasta vb. dezavantajlı gruplar hiçbir biçimde mağdur edilmemelidir.
* Depremde mağduriyet yaşayan bütün halklarımıza “asgari ücret” altında kalmamak üzere düzenli ve sürekli bir “nakdi” destek yapılmalıdır.
* Hatay şehrinin yeniden imarında “şehrin tarihsel ve kültürel” dokusuna saygılı olunmalı, şehri terk etmek zorunda kalan insanların geri dönüşleri teşvik edilmeli, şehir hiçbir biçimde inşaat rantına teslim edilmemelidir.
* Onbinlerce canın ölümünün ne afet, ne kader, ne de depremden kaynaklanmadığının bilinci ile ülke yönetme erkini elinde bulunduran ve her türlü kararı alma yetkisine sahip eski ve yeni bütün bürokratik ve siyasi sorumluların hesap vermesi sağlanmalıdır.
* Deprem mağdurlarının diğer kentlere nakli, tarikat-mafya ilişkilerine dayanan kurumların gözetiminden çıkarılmalı, gidilen kentlerdeki barınma sorunu da öğrenci yurtlarının boşaltılması ile değil, mülkiyet sahiplerinin rant için elinde tuttuğu otel, pansiyon, konutlar ile ve kamuya ait, ancak iktidar tarafından yandaş zümrelere tahsis edilmiş binaların kullanıma açılmasıyla çözülmelidir.
* Depremzedelere yönelik konut inşaatlarının yer seçim kararının aceleye getirilmemesini, iktidara yakın firmaların servetine servet katılırken, yer seçiminde orman, mera, tarım alanı vb. alanların umarsızca talan edilmemesini talep ediyoruz.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***