İLKER DOĞAN | HABER İNCELEME
Evinin önünde uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden Ankara Üniversitesi Öğretim Görevlisi Necip Hablemitoğlu’nun eşi Şengül Hablemitoğlu’nun, 25 Temmuz 2022’te yaptığı sosyal medya paylaşımı çok konuşulmuştu. Şengül Hablemitoğlu, söz konusu tweet’inde, “Leş pazarlıklar dönüyor belli ki, leş adamların elinde oyuncak olmuş memleket…” ifadelerini kullanıyordu.
Söz konusu paylaşım, cinayette azmettirici olmakla suçlanan emekli Albay Levent Göktaş adına açılan sosyal medya hesabı, “Her şeyi açıklayacağım.” tehdidinden sonra kapatılınca yapılmıştı. Şengül Hablemitoğlu’nun dediği gibi oldu… O ‘leş pazarlıklar’ sonuç vermişe benziyor. Zira cinayetten 20 yıl sonra açılan davada en önemli sanık olan eski ÖKK çalışanı Nuri Gökhan Bozkır, bütün ifadesini değiştirdi ve katliama dair hiç bir bilgisinin olmadığını savundu.
Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002 tarihinde, ikametgâhına ait açık otoparka geldiğinde silahlı saldırıya uğramış ve hayatını kaybetmişti. Hablemitoğlu soruşturması, cinayetten 20 yıl sonra ‘davaya’ dönüştü. Davaya dönüştü derken; esasında hukuki bir davadan söz etmek mümkün değil. Zira Cumhuriyet Savcısı Zafer Ergün tarafından hazırlanan ‘kurgusal’ iddianamenin tutar yanı yok.
Hablemitoğlu iddianamesi: Akıldan yoksun senaryo
Hablemitoğlu suikastı davasının ilk duruşması Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görüldü. Zihni Çakır’ın yönlendirmesiyle verdiği ifadeleriyle davanın yeniden başlamasını sağlayan eski ÖKK subayı sanık Nuri Gökhan Bozkır, Hablemitoğlu cinayetinde zamanaşımını kesmek için yalan ifade verdiğini savundu. Ukrayna’da bulunduğu dönemde savcıya gönderdiği ve cinayetin nasıl planlandığını ve olay günü neler yaşandığını anlattığı mektubu bile yalanladı.
🔸 Hablemitoğlu suikastının kilit sanığı: ‘MİT’te baskı yapıldı, yalan ifade verdim’
HAKİMDEN SKANDAL İTİRAF: FETÖ’NÜN BELİNİ KIRMAK İSTİYORSAN…
2015’te İrfan Fidan ve Mustafa Çalışkan’la görüştüğü iddiasını tekrarladı. Gazeteci Müyesser Yıldız’ın aktardığına göre Esenboğa’da teslim edildiği MİT’te gördüğü işkenceleri anlatırken ağladı. Mahkeme Başkanı’nın, “Madem önceki ifaden yalan, cinayetle ilgili ne biliyorsun.” diye sorması üzerine, “Hiçbir şey bilmiyorum. Araştırılsın, araştırılsın, araştırılsın.” ifadelerini kullandı.
Nuri Göhan Bozkır’a tepki gösteren Mahkeme Başkanı’nın sözleri ise yargılamanın ‘tiyatrodan ibaret’ olduğunu itiraf niteliğindeydi: “FETÖ’nün belini kırmak istiyorsan doğru bilgilerle olur, yalan yanlış bilgilerle olmaz. Bize gelmişsin, ‘Bütün beyanlarım yalan.’ diyorsun.”
HAKİM KARARINI VERMİŞ BİLE!
Mahkeme Başkanı’nın bu sözleri davanın amacını da gözler önüne seriyor aslında. Amaç suikastın fail ya da faillerini, azmettiricileri bulmak değil. Hakim, cinayeti ‘f.tö’nün işlediğinden emin zaten! Muhtemelen sanıklarla ilgili kararlar da çoktan verildi; formalite icabı bir kaç duruşma yapılacak. Ardından da cezalar açıklanacak ve cinayet başından itibaren kurgulandığı gibi Cemaat’in üzerine yıkılacak.
Bozkır, hiç bir sanığı doğrudan suçlamadı. Tetikçi olduğu ileri sürülen Tarkan Mumcuoğlu’nu cinayetten önce mi sonra mı gördüğünü hatırlamadığını söyledi. Levent Göktaş için, “Bana bu konuda hiçbir emir vermedi. Husumetim yok.” dedi. Önceki ifadelerinde tam tersini söylüyordu.
BAZI İSİMLERİ ZİHNİ ÇAKIR VERDİ!
Avukatlarının soruları üzerine Bozkır, Zihni Çakır’ın, kendisi hakkındaki Urfa davasının kapatılacağını, bu davada gizli tanık yapılacağını belirtip mektubundaki bazı isimleri de Çakır’ın verdiğini söyledi. Sanıklardan Mehmet Narin, “Sorum yok. Zaten itiraf ediyor.” derken Aydın Köstem ve Tarkan Mumcuoğlu da soru yöneltmedi.
Levent Göktaş’ın soruları üzerine, “Bana keşif görevi vermediniz, Necip Hablemitoğlu’nun isminden hiç bahsetmediniz.” diyen Bozkır, Levent Bektaş ve Altan Bora’nın da Göktaş adına kendisini tehdit etmediğini söyledi.
HUKUKİ BİR KARAR ÇIKMAYACAĞI NETLEŞTİ!
Halbu ki Nuri Gökhan Bozkır, cinayet öncesini ve anını daha önce savcılıkta verdiği ifadede ayrıntılı olarak anlatmıştı. Olay öncesinde ‘hurdacı’ kılığına girerek Hablemitoğlu’nun evinin etrafında keşif yaptığını, tespitlerini not olap rapor haline getirdiğini, suikastı kendisinin gerçekleştirmediğini ancak tetikçiyi (Tarkan Mumcuoğlu) olay yerine götürdüğünü ve cinayet sonrasında da arabayla alıp evine bıraktığını’ söylemişti. Bozkır’ın savcılık ifadesine göre bu görevi kendisine veren kişi de Levent Göktaş’tı…
Nuri Gökhan Bozkır’ın Ukrayna’dan getirilip MİT’e teslim edildikten sonra özellikle tetikçi Tarkan Mumcuoğlu’nun adının dosyaya karıştırmaması için işkenceden geçirildiğini biliyoruz. Bunu yine kendisi bizzat savcıya gönderdiği 4 sayfalık mektupta anlatıyor. Ailesiyle tehdit edildiğini söylüyor. Söz konusu işkence ve tehditlerin ifadesinin değişmesinde ne kadar etkisi olduğunu tahmin etmek zor. Ancak söz konusu davadan ‘hukuki’ bir karar çıkmayacağı daha ilk duruşmada netlik kazandı diyebiliriz…
İDDİANAMEDE NURİ GÖKHAN BOZKIR NEYLE SUÇLANIYOR?
Savcı davaya konu suikast eyleminin 4 sanık tarafından gerçekleştirildiğine inanıyor. Savcıya göre, suç örgütü lideri Levent Göktaş olayı planlamış, Nuri Gökhan Bozkır’a Necip Hablemitoğlu’nu takip ettirmiş ve cinayet öncesinde olay yerine ilişkin keşif yaptırmış, Fikret Emek ve Ahmet Tarkan Mumcuoğlu’na maktul Necip Hablemitoğlu’nun öldürülmesi talimatını vermiş ve öldürtmüş.
İddianamede Levent Göktaş, Fikret Emek ve Tarkan Mumcuoğlu’nun asli fail olarak, Nuri Gökhan Bozkır’ın cinayeti kolaylaştırmak suretiyle yardımcı olduğu iddia edilerek fer’i fail olarak cezalandırılması isteniyor. Levent Göktaş’ın bu eylemi Fetullah Gülen, Mustafa Özcan, Enver Altaylı ve Aydın Köstem’in azmettirmesi sonucunda gerçekleştirdiği savunuluyor. Savcıya göre bir suç örgütü başka bir suç örgütünü azmettirerek bu cinayeti işletmiş! Cinayetin parasını da aracı olan Envar Altaylı cebinden ödemiş! Savcı öyle diyor…
Hakim gözüyle Hablemitoğlu iddianamesi: Vehim ve varsayımlara dayanan bir saçmalıklar silsilesi!
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***