YORUM | MEHMET ÖZDEMİR, LONDRA, TR724
Türkiye’yi vuran, 10 şehrin etkilendiği 7,7 ve 7,5 büyüklüğündeki iki depremde en çok dikkat çeken konulardan biri yeni inşa edilmiş binaların da yıkılması oldu. Halkta büyük öfke uyandıran bu durumu İngiliz yayın kuruluşu BBC mercek altına aldı. Kuruluşun ‘Gerçeklik Kontrolü’ biriminden Jake Horton ile ‘İzleme’ masasından William Armstrong, moloz yığınına dönüşen üç yeni apartmanı inceledi. 4 gazetecinin daha destek verdiği çalışma sonucunda binaların güvenliğiyle ilgili çarpıcı ama bir o kadar acı gerçekler ortaya çıktı.
Dün, BBC’nin internet sitesinde yayınlanan haberin girişinde, modern inşa teknikleri kullanıldığında binaların bu büyüklükteki depremlere dayanabileceği vurgulanıyor. Ayrıca önceki felaketlerden sonra getirilen düzenlemelerin bu dayanıklılığı sağladığı kaydediliyor.
BBC ekibinin incelediği üç yeni binadan ilki, görüntüleri sosyal medyada çokça paylaşılan ve yıkılırken insanların çığlık atarak kaçtığı Malatya’dan bir apartman. 10 veya 11 katlı bina çöktükten sonra alt kısmı parçalanıyor, yarıdan fazlası ise molozların üzerinde eğimli halde duruyor.
Bu apartman daha geçen yıl inşa edilmiş ve daireler satılırken, “En son deprem düzenlemelerine uygun yapıldı” diye reklam yapılmış. Haberde, sosyal medyada paylaşılan bahse konu reklamın ekran görüntülerine de yer veriliyor. O reklamlarda, binada kullanılan tüm malzemeler ve işçiliğin ‘birinci sınıf kalite’ olduğu iddia edilmiş. Reklamın orjinali artık silinmiş olsa da, internette dolaşan ekran görüntüleri ve videoları aynı şirketin benzer reklamlarıyla eşleşiyor.
Çöken 1 yıllık bina ve o binanın ilanı https://t.co/Y294gpZGNQ pic.twitter.com/59JZCVl8aW
— Röportaj Adam (@RoportajAdam) February 6, 2023
Satış reklamında iddia edilen standartlar bulunamadı!
Eğer reklamda iddia edildiği gibi yapıldıysa, deprem bölgesindeki bu binada, 2018’de güncellenen en son standartlara uygun yüksek kaliteli beton ve yeterince güçlü çelik çubuklar kullanılmış olması gerekiyordu. Ayrıca, sütunlarla kirişlerin depremin yıkıcı etkisini sönümleyecek şekilde dağıtılması lazımdı. Ancak BBC ekibi, bu blokta kullanılan inşaat standartlarını doğrulayamadığını kaydediyor.
İncelemeye alınan ikinci bina, liman kenti İskenderun’dan; internette dolaşan fotoğraflar yeni apartmanın büyük ölçüde yıkıldığını gösteriyor. 16 katlı binanın yan ve arka kısmı tamamen çökmüş ve bloğun sadece bir şeridi ayakta duruyor.
BBC, binanın görüntüsünü, inşaat şirketi tarafından yayınlanan ve 2019’da tamamlandığını gösteren bir tanıtım fotoğrafıyla eşleştirdi. Bu, apartmanın en son standartlara göre inşa edildiği anlamına geliyor. BBC ekibi, sorumlu inşaat şirketiyle temasa geçmeye çalıştığını, ancak cevap alamadığını yazıyor.
Ataş: Yaptığım yüzlerce binadan sadece ikisi yıkıldı
İngiliz gazetecilerin seçtiği üçüncü yapı Antakya’daki (Hatay’ın merkezi) bir siteden. Fotoğrafta 9 katlı bir apartman, sitenin adını taşıyan ‘Güçlü Bahçe’ yazılı tabelanın ardında moloz yığınına dönüşmüş halde görünüyor. BBC ekibi, sitenin Kasım 2019’da tamamlandığını doğrulayan açılış töreni videosunu bulmuş. Habere göre, videoda Ser-Al İnşaat’ın sahibi Servet Altaş şöyle diyor: “Güçlü Bahçe Şehri projesi, konumu ve inşaat nitelikleri açısından diğerlerine göre gerçekten daha özel.”
Altaş’a ulaşan gazeteciler, öne sürdüğü özelliklere sahip binanın neden yıkıldığını sorduklarında şu cevabı alıyor: “Hatay’da inşa ettiğim yüzlerce bina arasında ne yazık ki ve üzülerek söylüyorum, sadece iki blok çöktü.” Ataş, o iki binanın çökmesine bahane olarak ‘şehirde neredeyse bozulmamış yapı bırakmayan depremin ölçeğini gösteriyor. Hatta kendisinin ‘günah keçisi’ seçildiğini savunuyor: “Bazı medya kuruluşlarının algıyı nasıl değiştirdiğine ve haber kisvesi altında günah keçisi seçtiğine acı bir şekilde tanık oluyoruz.”
Uzman görüşlerinin de aktarıldığı haberde, depremler güçlü olsa bile, düzgün inşa edilmiş binaların ayakta kalabildiği hatırlatılıyor. Örneğin, University College London’da acil durum planlaması ve yönetimi uzmanı olan Prof. David Alexander şu değerlendirmeyi yapıyor: “Bu deprem en güçlü anında şiddetliydi, ancak iyi inşa edilmiş binaları yıkmak için yeterli değildi. Çoğu yerde sarsıntı seviyesi maksimumdan daha azdı, bu yüzden çöken binlerce binadan neredeyse hepsinin makul bir şekilde beklenen deprem inşaat koduna dayanmadığı sonucuna varabiliriz.”
Bina yönetmelikleri ne kadar uygulanıyor?
Resmi rakamlara göre 17 bin kişinin hayatını kaybettiği 1999’daki Marmara depremine atıf yapılan haberde, o felaketten sonra inşaat düzenlemelerinin sıkılaştırıldığı hatırlatılıyor. Ancak aynı standartlar 2018’de güncellenip son haline gelse de yasaların tam olarak uygulanmadığına dikkat çekiliyor. Prof. Alexander bu konuda, “Sorun şu ki, mevcut binalarda çok az güçlendirme yapılmış ve yeni yapılarda bina standartları çok az uygulanmış.” diyor.
Bu ifadeleri destekleyen bir bilgiyi BBC’nin Ortadoğu muhabiri Tom Bateman veriyor. Onun Adana’da görüştüğü kişilerden birinin söylediğine göre, 25 yıl önce başka bir depremde çöken bir bina hasar gördü, ancak uygun bir güçlendirme yapılmadan öylece bırakıldı.
Bu noktada Japonya tecrübesi öne çıkarılıyor: “Ülkenin şiddetli deprem geçmişine rağmen milyonlarca insanın yoğun nüfuslu yüksek binalarda yaşaması, inşaat düzenlemelerinin felaketlerden güvenle çıkmaya nasıl yardımcı olabileceğini göstermektedir.”
İmar afları periyodik hale gelmiş!
BBC muhabirleri, Türkiye’de siyasetçilerin ‘oy kazanma yöntemi’ olarak gördüğü önemli bir ‘zaafı’ da gündeme getiriyor. Hükümetler, gerekli güvenlik sertifikaları olmadan inşa edilen yapılar için periyodik olarak ‘imar affı’ çıkarıyor. Bu aflar, sonuncusu 2018’de olmak üzere 1960’lardan beri devam ediyor.
Eleştirmenler uzun zamandır bu tür afların büyük bir depremde felaketi katlama riski taşıdığı yönünde uyarılarda bulunuyor. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Şehir Plancıları Odası İstanbul Başkanı Pelin Pınar Giritlioğlu’na göre, son depremlerin yaşandığı güneydoğuda yaklaşık 75 bin binaya imar affı verildi. Üstelik bu felaketten sadece birkaç gün önce uygunsuz inşaatlar için daha fazla af getirecek yeni yasa tasarısının parlamento onayı beklediğine dair haberler çıkmıştı Türk medyasında.
BBC Türkçe Servisi’nin 2020 yılındaki ölümcül Ege depremi sonrası hazırladığı bir rapor ise İzmir’deki 672 bin binanın son çıkan aftan yararlandığını tespit etmişti. Aynı raporda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2018’de Türkiye’deki binaların yüzde 50’den fazlasının (yaklaşık 13 milyon bina) yönetmeliklere aykırı inşa edildiğini söylediği aktarılıyordu.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Maraş depreminin ardından bina standartları sorulduğunda şu cevabı verdi: “İdaremiz tarafından inşa edilen hiçbir bina çökmedi. Sahada hasar tespit çalışmaları hızla devam ediyor!”
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***