Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle ciddi bir servet kaybı yaşandığına dikkat çeken DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, depremim yaralarını sarmak için yeteri kadar döviz kaynağı bulanamazsa yeni bir ekonomik kriz dalgasının gelebileceğini söyledi.
TV5 televizyonuna konuk olan Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan deprem bölgesindeki gözlemlerini aktardı. Yaşanan afette STK’lar ile merkezi hükümetin bir arada çalışamadığını ve kimi köylerde hala ciddi sıkıntıların yaşandığını belirten Babacan, “Bugün ziyaret ettiğimiz köylerde bir kere duş alamayan, bir kere yıkanamayan vatandaşlarımızlar karşılaştık. Sivil toplum kuruluşlarının yardımları engelleniyor, görüyoruz. Merkezi hükümet birimlerinin koordinasyonları ve sivil toplum iş birliği yok. Merkezlerin dışına çıktığınızda taşralarda, köylerde hala ciddi sorunlar var.’’ ifadelerini kullandı.
Depremzedeler ile muhalefetin eleştirileri karşısında AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cumhurbaşkanına yakışmayacak kelimeleri pervasızca kullandığını söyleyen Babacan, ‘‘Vatandaşlar, haklı olarak eleştirileri dillendiriyor. Gereğini yapmak yerine böyle cevap vermek gerçekten yakışmıyor. Bir ülkeye böyle bir yönetim anlayışı hiç yakışmıyor. Biliyorsunuz 2018’den bu yana başkanlık sistemi var. Bakanlar dahi sekretarya görevi görüyor. Her yetki tek kişide. Bütün yönetme, yürütme gücü tek bir kişide toplanmış durumda. Herkes, “Ne talimat aldıysam onu yaptım” diyor. Neden hemen ilk gün enkaz çalışmalarına sevk edilmedi?’’ diye konuştu.
Babacan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
‘‘İLK 48 SAATTE NE OLDU? NEDEN HAREKETE GEÇİLMEDİ’’
‘‘İlk 48 saat harekete geçilmediği için binlerce canımız enkaz altında hayatını kaybetti. İl 48 saatte neden Türk Silahlı Kuvvetler personeli hızlı bir şekilde sahaya çıkmadı. Milli Savunma Bakanı’na soruyorum; depremin olduğu günün sabahı hazır olduğunuzu söylüyorsunuz. Silahlı kuvvetler personelinin derhal deprem bölgelerinde harekete geçmesi için bir talimat verdiniz mi? Ya da bunun yapılması için bir talimat aldınız mı?
Talimat almanız gerekiyor muydu? ‘Talimat verme yetkiniz var mıydı?’ diye soruyorum. Ama bu soruların yanıtını alamıyorum. İlk 48 saatte ne oldu? Bir anlatın. Bu kadar güçlü devlet kurumları var idi, bu kurumlar neden harekete geçirilmedi. Bu soruları sormaya devam edeceğim.
”İMAR AFFI SEÇİM KAMPANYASINDA MÜJDE OLARAK SUNULDU”
İmar barışı 2018 seçimlerine giderken büyük bir seçim kampanyası olarak sunuldu. Müjde olarak açıklandı. Gerekli tedbirler alınmadı. Genel aflar da çok riskli. İmar affı dediğinizde o anki yapılarla alakalı bir karar almış olursunuz. Ama geleceğe doğru tehlikeli koskoca bir kapı açarsınız.
İmar affı ne demek? Bakın ey vatandaşlarım. Siz bundan sonra kaçak yapılanmaya devam edin, nasıl olsa bir gün gelir yine affedilirsiniz. Her affın geleceğe doğru kurallara uymama ile ilgili bir motivasyonu vardır. Her gelen af bundan sonra işlenecek suçların yaygınlaşmasına sebep olur.
”DEPREMİN YARALARINI SARABİLMEK İÇİN HARCANACAK RAKAMLARIN ÇOĞU CARİ AÇIĞI ARTIRACAK”
Bu depremde büyük bir servet kaybı yaşandı. Bu depremde ciddi bir finansman ihtiyacı oluştu. Bu sadece iç finansmanla çözülecek bir sorun değil. Çünkü depremin yaralarını sarabilmek için harcanacak rakamların çoğu cari açığı artıracak rakamlar.
”DIŞ FİNANSMAN GEREKİYOR”
İç finansmanın yanın bir de dış finansman gerekiyor. Türkiye yeteri kadar döviz kaynağı bulamazsa bu depremin yaralarını sarmak için yeni bir ekonomik kriz dalgası daha gelebilir. Çok dikkatli yürütülmesi gereken bir süreçten bahsediyoruz.
Hükümetin kafa sadece şu anda müteahhitliğe yetiyor. Başka bir şey yaptıkları yok. Devletin bütçesi bir havuz. Farklı farklı akarları var. Bunun nereye harcanacağına da bütçe hakkı deniliyor. Bütçe hakkı da Meclis’in. Hükümet Meclis’e sunuyor, Meclis bu bütçeyi kabul ediyor. Devlet bu şekilde yönetiliyor.’’
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***