Türkiye’de yasal olarak 18 Haziran’da yapılması gereken seçimlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararıyla öne alınması ihtimali hukuki tartışmaları da beraberinde getiriyor. Muhalefet erken seçim kararını Erdoğan’ın alması durumunda üçüncü kez aday olamayacağı görüşünü dile getiriyor.
İktidar cephesi, Meclis’te muhalefet partilerinden destek arayışı yerine Cumhurbaşkanlığı kararıyla erken seçime gidilmesi ve başörtüsü gerekçeli anayasa değişikliği için üçüncü sandık kurulması hesabı yapıyor.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile iktidar ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli, son günlerde erken seçim sinyali vermeye başladı.
Oysa Erdoğan ve Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri için yakın geçmişe kadar, 18 Haziran tarihi dışındaki her türlü erken seçim senaryosu üzerine, “zamanında yapılacak” yönünde açıklamalarda bulunuyordu.
Şimdi ise erken seçim tarihi için AKP’nin gündeme taşıdığı Mayıs ayı olasılığına göz kırpılmaya başlandı. Son olarak “Cumhuriyet’imizin 100. yaşını kutlayacağımız 2023’te ülkemiz aynı zamanda demokrasi tarihinin en kritik seçimlerinden birini yapacaktır” diyen Erdoğan, “belki tarihini birazcık öne alacağımız” ifadesiyle seçim takviminde değişiklik mesajını açıkladı.
Peki “erken seçim” kararı alınması ihtimali neden tartışılıyor? 18 Haziran öncesinde sandığa gidilmesi hukuki açıdan iki ana başlıkta tartışmalara kapı aralıyor. Birincisi, erken seçim kararı eğer TBMM çatısı altında alınmazsa Cumhurbaşkanı Erdoğan açısından “üçüncü kez aday olma” meselesini derinleştiriyor. İkincisi, 6 Nisan tarihi itibariyle seçim mevzuatı değişikliği hayata geçeceği için öncesi veya sonrasındaki erken seçim tarihi hem iktidar hem de muhalefet açısından nasıl bir ittifak modeli belirleneceğini etkiliyor.
Erdoğan erken seçim kararı alabilir mi?
Anayasa’nın 101’nci maddesi uyarınca “bir kimse en fazla iki kez Cumhurbaşkanı seçilebileceği” için muhalefet, hukuken Erdoğan’ın üçüncü kez aday olamayacağı görüşünü paylaşıyor.
Muhalefet, “yeni mağduriyet senaryosu yaratılmaması” gerekçesiyle Erdoğan’ın yeniden adaylığına itiraz etmeyeceklerini de belirtiyor. Ancak TBMM Başkanı Mustafa Şentop gibi AKP’liler ise, Erdoğan’ın ilk cumhurbaşkanlığının parlamenter sistem döneminde gerçekleştiğini ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde (başkanlık sistemi) ilk dönemini tamamlayacağını dolayısıyla yeniden aday olabileceğini savunuyor.
Anayasa’nın 116’ncı maddesinde ise, “Cumhurbaşkanı’nın ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir” hükmü yer alıyor. Dolayısıyla eğer TBMM’de erken seçim kararı alınırsa Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığı tartışması hukuken ortadan kalkıyor.
Şimdi erken seçim kararını Erdoğan’ın alması durumunda ise, üçüncü kez aday olamayacağı tartışması hukuken devam edecek görünüyor.
Hukuken 6271 sayılı Cumhurbaşkanlığı Seçim Kanunu’nun 3. Maddesi uyarınca erken seçim kararı alınması halinde bunun 48 saatte Resmi Gazete’de yayınlanması ve bunun 60 günlük sürenin ardından ilk Pazar günü uygulanması gerekiyor.
Meclis’te erken seçim kararı nasıl alınabilir?
Yine Anayasa’nın 116’ncı maddesi uyarınca TBMM’de erken seçim kararı için beşte üç çoğunluk yani 360 milletvekilinin kabul oyu gerekiyor.
Bugün itibariyle TBMM’de sandalye dağılımına bakıldığında; AKP (286) ve MHP’nin (48) 334 milletvekili bulunuyor Buna ilaveten BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin oyu var. Ancak AKP’li TBMM Başkanı Şentop oy kullanamayacağı için olası erken seçim teklifi oylamasında, Cumhur İttifakı 334 oya sahip. Bu nedenle iktidar cephesi, Meclis’te en az 26 kabul oyuna ihtiyaç duyuyor.
Altılı Masa işbirliğindeki partiler, AKP’nin sunacağı 6 Nisan sonrasındaki herhangi bir erken seçim tarihine kapıyı kapatmış durumda.
Dolayısıyla Altılı Masa dışındaki diğer partilere mensup (Memleket Partisi, Yenilik Partisi ile Zafer Partisi) vekiller ile bağımsız vekiller, kabul oyu verse dahi TBMM’de erken seçim kararı alınmasına yeterli olmuyor.
Bu noktada HDP ise 56 milletvekili ile kilit parti konumunda görünüyor. Tek başına HDP’nin, iktidardaki Cumhur İttifakı’nın olası erken seçim teklifine kabul oyu vermesi durumunda yasal şart sağlanıyor.
HDP: “Biz erken seçim olasılığını henüz değerlendirmedik”
Peki HDP, iktidar cephesine erken seçim için destek verir mi? HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “Biz henüz yetkili kurullarımızda erken seçim olasılığına ilişkin değerlendirmede bulunmadık. Bu nedenle erken seçim teklifi Meclis’te gündeme gelirse hangi yönde oy kullanacağımız konusunda henüz herhangi bir açıklama yapmadık. Erken seçim konusunu partimizdeki kurullarda değerlendirmeden açıklamamız olamaz” dedi.
Altılı Masa liderlerince yeni seçim mevzuatının yürürlülük tarihi 6 Nisan öncesi ve sonrası şeklinde tutum alındığını anımsattığımız Oluç, HDP içerisinde henüz yeni seçim mevzuatı boyutuyla da 18 Haziran öncesindeki herhangi bir erken seçimi tarihi üzerine değerlendirmede bulunulmadığını ifade etti.
Altılı Masa erken seçim olasılığını için ne diyor?
Muhalefet cephesinde “Altılı Masa” işbirliğindeki partiler ise, iktidardaki AKP-MHP’nin oy çokluğuyla yasalaştırdığı yeni seçim mevzuatı 6 Nisan sonrasında yürürlükte olacağı için örneğin 7 Mayıs veya 14 Mayıs gibi iktidar kulislerinde dile getirilen erken seçim tarihine destek vermeme kararı aldı. Dolayısıyla Meclis’te CHP ve İyi Parti grupları ile Demokrat Parti, Saadet Partisi ve DEVA Partisi’nin vekilleri tarafından olası erken seçim yasa teklifine “ret” oyu verilmesi öngörülüyor. Ancak muhalefet, örneğin Mart ayında erken seçim yapılması için iktidar teklif sunarsa buna “kabul” oyu verecek.
Altı liderin imza attığı son ortak açıklamada, “Geçen sene bir siyasi mühendislik çabası olarak devreye sokulan seçim sistemi ile yapılacak hiçbir erken seçime destek vermeyeceğiz. 2018 seçimlerinde geçerli olan sistemle gerçekleşecek -yani 6 Nisan’dan önce yapılacak bir erken seçime ise destek vermeye hazırız” mesajı verildi.
HDP’nin de Altılı Masa ile benzer şekilde tutum alması durumunda, iktidar açısından TBMM’de erken seçim kararı alınması yolu kapanıyor.
AKP’liler erken seçim konusunda neler dedi?
AKP yönetimi ise, halihazırda HDP’nin olası erken seçim teklifine Meclis’te olumlu yaklaşmayacağı ihtimaliyle harekete geçmiş görünüyor. AKP yönetimi, Mayıs ayını işaret ettikleri erken seçimin artık “Cumhurbaşkanlığı kararı ile olabileceği” görüşünü dile getirdi.
AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, dün Altılı Masa açıklamasını anımsatarak, “Biz de diyoruz ki ‘bakalım uygun olan tarih hangisiyse, hac mevsimi var, okulların kapanması var, Ramazan ve Kurban bayramları var, hangi tarih uygunsa Cumhurbaşkanımız Anayasa’nın kendisine verdiği yetkiyle (madde 116) kararı verir. Biz de seçim takvimini başlatalım’ diyoruz. Cumhurbaşkanımız seçim kararı aldıktan sonra bu karar Resmi Gazete’de yayımlanacaktır. O yayımladıktan sonra da 60 gün sonraki ilk Pazar günü seçim var demektir” dedi.
AKP Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz da, Cumhurbaşkanlığı kararıyla 90 gün değil 60 günde seçime gidilebileceği görüşünü belirterek, erken seçim yerine ise “seçim tarihini güncelleme” argümanını gündeme getirdi.
AKP’li TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç de, bugünkü açıklamasında, “6 Nisan’dan sonrası için muhalefet açıklamaları var ama netice itibariyle bütün Haziran ayının takvimini de göz önüne aldığımızda en geç Mayıs ayının 7’si ya da 14’ü gibi seçimlerin gerçekleşeceğini düşünüyorum” diye konuştu.
Bu açıklamalara karşı ana muhalefet partisi CHP Sözcüsü Faik Öztrak ise, bugünkü basın toplantısında, “Anlaşılan; hiçbir şey olmasa da yine bir şeyler oluyor. Bu nasıl bir parti? Her kafadan bir ses çıkıyor. Görünen o ki bunlar ne ülkeyi ne de partilerini yönetebiliyorlar. Savrulup duruyorlar. En başta da AK Parti Genel Başkanı savuruluyor. Önce çıkıyor: ‘Mevsim nedeniyle seçimleri öne alabiliriz’ diyor. Bir gün sonra çıkıyor: ‘Seçimler 5 ay sonra’ diyor. Ertesi gün çıkıyor, ‘4-5 ay sonra’ diyor. Erdoğan da farkına varmış. Bundan sonra her mevsim onlara kış, milletimize ve bize bahar” yorumunu yaptı.