HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, AYM’ye HDP’yi pakatma çağrısı yapan MHP lideri Devlet Bahçeli’ye grup toplantısında yanıt verdi. Sancar, “Öyle anahtarlar var ki elimizde koyduğunuz her kilidi çatır çatır açarız. Tonlarca kilit getirseniz hepsini açarız” dedi.
Konuşmasında partisinin seçimlere hazır olduğunu da belirten Sancar, “Bu seçim kararının açıklanacağı an cumhurbaşkanının görevden affını isteme anına dönüşecektir” diye konuştu.
HDP’nin bu haftaki grup toplantısına, Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenleri de katıldı.
#Sancar: Bizler en geniş demokrasi ittifakıyla, çok değerli başkanlarının, eş sözcülerinin, eş başkanlarının aramızda bulunduğu Emek ve Özgürlük İttifakıyla yürüyoruz. Bu ittifakı daha da büyütüp bütün ezilenleri, sömürülenleri, mazlumları bir araya getirmek istiyoruz. pic.twitter.com/95wyyucitq
— HDP (@HDPgenelmerkezi) January 24, 2023
Eş Genel Başkanımız Mithat Sancar, Meclis Grup Toplantımızda konuşuyor https://t.co/vqccT5hPmp
— HDP (@HDPgenelmerkezi) January 24, 2023
Sancar’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Seçim tarihi aşağı yukarı netleşti. AKP genel başkanı 14 mayıs olarak açıkladı. Bugüne kadar zamanında olacak diyordu her sözü gibi bundan da caydı. Bizler HDP ittifaklarımız halkımız hangi tarihte yapılırsa yapılsın bu seçime hazırız. Bu seçim kararının açıklanacağı an cumhurbaşkanının görevden affını isteme anına dönüşecektir. Seçimlerde de halk en büyük kararı verecek ve bu düzene noktayı kalın bir şekilde koyacaktır. Bundan da şüpheniz olmasın. Seçimlere biz hazırız, halklarımız hazır, Türkiye hazır. Bu kötülük düzeninden, bu ucube sistemden kurtulmak isteyen milyonlar hazır.
Bu kez iktidarına atı alıp Üsküdar’ı geçmesi o kadar kolay olmayacak. Atı da Üsküdar’ın yolunu da bulamayacaklar. Önümüzdeki seçimler bir seçimin ötesinde anlama sahiptir. Bunun iktidar da farkında. Sadece bir parlamenter ve cumhurbaşkanlığı seçimi olmayacak. yaşamak istediğimiz ortak geleceğin belirlenmesi seçimi olacaktır. Bu seçim bir rejimi oylama seçimi olacaktır.
Sandıklardan çıkarmak istedikleri düzen savaş, sömürü, talan, çete ve mafya düzenidir. Türkiye’yi uluslararası mafyaların cirit attığı bir ülkeye dönüştürdüler.
‘BİZ HER TÜRLÜ ZORLUĞA HAZIRIZ’
Bu sürece bizler en büyük demokrasi ittifakıyla, Emek ve Özgürlük İttifakı ile yürüyoruz. Bu ittifakı daha da büyütüp bütün ezilenleri, bütün mazlumları bir araya getirmek istiyoruz. Onların seçiminde halk yok, yoksullar, kadınlar, gençler yok. Bu ülke yok aslında onların seçimlerinde. Sadece bir tek şey var, kendi saltanatlığı. Halkın üzerine karabasan gibi çöktükleri kötülük düzenini sandıktan da çıkartmak istiyorlar. Bu seçimler çok çetin bir mücadeleye sahne olacaktır. Biz her türlü zorluğa hazırız. Oynayacakları, oynamak istedikleri her oyunu boşa çıkaracak güce sahibiz. Buna biz inanıyoruz, milyonları buna inandırmak da hepimizin ortak görevi ve sorumluluğudur.
Bu seçimlere hukukun demokrasini askıda olduğu ağır bir siyasi tecrit koşullarında giriyoruz. HDP başta olmak üzere tüm demokratik toplumsal muhalefet her gün yeni saldırılarla karşı karşıya bırakılıyor.
Bu düzeni de bu rejimi de durduracağız, değiştireceğiz. Bu iktidarı da göndereceğiz.
Her gün yerini bir paket açıklıyorlar güya bunlar onların seçim yatırımları ya da gelecek vaatleri ama hepsi aldatmaca. Emekliden emekçiden dar gelirliden yoksullardan EYT’lilerden esirgenen kaynaklar nereye gidiyor biliyoruz, işte bu düzenin yalan ve kara propagandasına harcanıyor. Troller ordusuna ve en büyük kalem savaş politikasına harcanıyor. Bu iktidar savaş politikalarıyla ayakta kalmaya çalışıyor. Savaş politikalarıyla toplumsal muhalefet güçleri arasına nifak sokmaya çalışıyor. En savaş karşıtı ittifakı oluşturmak demokrasi yürüyüşünün en önemli hedeflerindendir. Hep birlikte açık ve gür bir sesle bağırıyoruz; savaşa hayır.
‘İKİ FARKLI ÜLKE VAR’
Kasaptan alınamayan et, marketlerde sütle takılan alarmlar, diğer yanda yandaşlara sermayeye aktarılan büyük kaynaklar, ihaleler, peşkeş çekilen kamu arazileri… Bu ülkenin iki farklı gerçeğini ortaya koyuyor, iki farklı ülke var. Biri iktidar düzeni tarafından ekmeğe muhtaç edilen milyonların ülkesi, diğeri ise o ekmeklerin, emeklerin çalınarak haksız zenginleşme ile israfla sömürüsüyle şatafatlı sefa süren vurguncular, yalancıların ülkesi. İşte seçimler bu iki ülke arasında yapılacaktır. İşte yarış, bu iki ülke arasında gerçekleşecektir.
Bu seçim HDP ve ittifaklarının onurlu yaşam siyasetiyle; çürümüş, yozlaşmış, ülkeyi ve toplumu da çürütmek isteyen rejim arasında bir seçimdir. Bu ülkede kurtulmayı bekleyen bir demokrasi var, gerçekleşmeyi bekleyen bir adalet var, yaşamayı bekleyen özgürlükler var, inşa edilmek için hasret çekilen barış var, insanlık onuru var. İşte bu seçimler, bu nedenle de tarihi öneme sahiptir. seçimler yürüttüğümüz soluksuz demokrasi mücadelesinin de önemli bir aşamasıdır.
‘AYM’Yİ TEHDİT EDİYOR’
Bugün iktidarın küçük ortağı buradan esti gürledi, gene Anayasa Mahkemesi’ne talimatlar gönderiyor. Bırakın talimatları AYM’yi tehdit ediyor, açık ve net bir şekilde şantaj yapıyor. Artık anayasa diye bir şey kalmadı. Apaçık bir şekilde Anayasa’yı ayaklar altına alma konusunda en ufak bir çekinmeleri yok çünkü kurtuluşları hukuksuzluktadır.
Anayasa Mahkemesi neyi görüşecek 25 Ocak’ta? Seçimlerin adil ve demokratik geçebilmesi için bizim hakkımızdaki kapatma davasının seçimler sonrasına ertelenmesini istedik. Bunu kendimiz için değil Türkiye’deki bütün demokrasi güçleri, adalet, özgürlük, emek ve barış idealleri için istiyoruz. Anayasa Mahkemesini tehdit ediyor. Bu sadece MHP’nin sözü söylemi olarak anlaşılmamalıdır. Bu iktidarın politikasıdır. Bu rejimin politikasıdır. O nedenle yapılan her şey birlikte yapılmaktadır, hesabını da halka birlikte verecekler.
Bizim dışımızda kalan muhalefet partilerine de sesleniyoruz: Bu kadar açık anayasa ihlalleri, bu zorbalık ve tehditler karşısında sessiz kalamazsınız. Sessiz kaldığımız her zorbalık pratiği, eninde sonunda ülkeye egemen kılınmak istenen sistemin bir aynasıdır. Bu planları hep birlikte bozalım, bu hepimizin Türkiye halklarına ve Türkiye toplumuna karşı tarihi sorumluluğudur, en büyük görevidir.
Şimdi bir sözü daha var. HDP’nin kapısına kilit vurulsun diyor. Evet kapat diyor, talimat veriyor, bizim de kapımıza kilit vuracakmış. Yani biz anahtar partiyiz diyoruz, onlar kilitten söz ediyor. Ya tonlarca kilit getirseniz hepsini açarız. Bu ülkede kilit üreticileri sizin taleplerinizi karşılayacak üretimi bile yapamazlar. Öyle anahtarlar var ki elimizde, koyduğunuz her kilidi çatır çatır açacağız ve bu seçimlerde, en fazla 4 ay sonra sizin kapınıza halkın kilit vurduğu tarih olacaktır. Halk sizin kapınıza o kilidi vuracaktır. Şimdi bütün bu kumpasları boşa çıkaracağız. Hepsini tek tek alt edeceğiz ve bu yolda bu kararlılık yürüyüşünde mutlaka amaca ulaşacağız.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***