İktidara yakınlığıyla bilinen Habertürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun basın toplantısını yorumladı.
İmamoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu‘nun ‘terörle iltisaklı’ olduklarını ileri sürdüğü kişilerin adli sicil kayıtlarının temiz çıktığını açıklamış; bürokrata sert sözlerle yüklenmişti: “Sayın Bakan, ‘terörist sayısı’ verdi ancak sekiz ay boyunca bu kişileri, yetkisi olmasına rağmen işten çıkarmadı. Bakan Soylu, bu kişileri işten çıkarmayarak net bir şekilde görev suçu işlemiştir.”
“İBB’ye yönelik kayyum senaryoları hız kazanırken CHP safları sıklaştırarak çok doğru yapıyor” diyen Alçı, şöyle devam etti:
“Geçen haftaya kıyasla gördüğüm başka bir fark da CHP Gençlik Kolları’nın dışarıdaki kapının önüne önceki gün kurduğu Haysiyet Duvarı. ‘Millet İradesine Sahip Çıkıyor’ yazılı duvar ile İmamoğlu yönetimi sanki şimdiden olası bir kayyum hamlesine karşı vatandaşları birlik olmaya çağırıyor. Bu duvar bende dejavu hissi yarattı, çok derin bir hüzün verdi. Bu ülkede filmi sarıp sarıp yeniden izliyoruz sanki. Sadece isimler yer değiştiriyor, bir zamanlar aynı slogan ve afişlerle yürüyenler şimdi o afişlerin yeniden yazılmasına sebep oluyor… Hadi artık bizi geçtim, yazık değil mi çocuklarımıza?
İZMİR’DEKİ 15 KİŞİ
Gelelim toplantıya… Ekrem İmamoğlu bence sert ve etkili bir sunum yaptı. Toplantıda yeni olanlardan biri İzmir boyutuydu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun belediyenin iştirak şirketlerinde çalışanlarla ilgili işten çıkarma yetkisinin olmadığını söylemesine karşı İmamoğlu İzmir Belediyesi iştirak şirketlerinden İz Enerji ve İzelman’da çalışan 15 işçinin arşiv taramasından çıkan sonuçlara göre Bakan’ın onayıyla işten çıkarıldığını öne sürdü.
Mevlüt Uysal dönemi, tartışılan itfaiye çalışanı gibi bir çok konuyu dile getirdi ama bence bu ayrıntılardan çok kullandığı kelimeler ve üslubu akılda kalıcı oluyor. Kendisine yöneltilen suçlamalara cevap vermesini anlıyorum fakat bence detaylar artıp, iş dallandıkça ilgi azalıyor, ne neydi, birbirine karışıyor.
BU TABİR POPÜLERLEŞİR
Ben daha çok ‘Ben ılık su demokratı değilim’ çıkışını ve ‘Kavgayı büyütüyorum’ cümlesini önemsedim. Ilık su demokratı Tayyip Erdoğan’ın ‘tatlı su demokratı’ atfına cevap. ‘Kavgayı büyütüyorum’ ile ise ‘hodri meydan’ diyor İmamoğlu.
Ekrem Bey son derece mücadeleci bir karakter. Meydan okumalar karşısında asla geri adım atmıyor, aksine bence seviyor meydan okunmayı. Şayet kayyum gibi bir senaryo hayata geçerse sokak sokak, il il gezip hak mücadelesi vereceğini söylerken bunu çok iyi yapacağından emin ve o hissi karşı tarafa geçiriyor.
Ben böyle bir çılgınlık yapılacağına ihtimal vermek istemiyorum ama şayet görevden alınırsa bu, Türkiye’de telafisi zor bir toplumsal yarılmaya sebep olur. (…)”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***