Basın ve Hukukta Hakikatleri Araştırma Derneği, ‘Sincan Kapalı Kadın Hapishanesi Mahpus Görüşmeleri’ raporunu hazırladı.
Rapor için dernek avukatlarından Gulan Çağın Kaleli, 10 Aralık 2022’de gazeteciler Habibe Eren, Berivan Altan, Diren Yurtsever, Öznur Değer, Ceylan Şahinli ile görüştü.
28 Ekim 2022 tarihinden bu yana tutuklu olan gazetecilerle gerçekleştirilen görüşmede özel olarak iletişim konusunda maruz bırakıldıkları hak ihlalleri ve sınırlandırılmalar, anlatımları ve dernek avukatlarının gözlemleri ile raporlaştırıldı.
SADECE A HABER, HABERTÜRK, FOX İZLEYEBİLİYORLAR
Yapılan görüşmede gazeteciler yalnızca A Haber, Fox TV ve Habertürk gibi kanallarını izleyebildiklerini ifade ettiler. Gazeteciler söz konusu kanalların geçmiş olduğu haberler dışında başka haberleri takip edemiyor olmanın, kendileri açısından yarattığı problemi dile getirdiler.
Bunu dışında raporda yalnızca Basın İlan Kurumu’na resmi ilan ve reklam verebilen süreli yayınların okunabileceğine dair bir listenin olduğunu belirttiler.
Gazeteciler, Yeni Yaşam Gazetesi‘nin yasaklı olması sebebiyle ulaşılamıyor olmasının hem haber alma haklarına müdahale hem de kendi mesleklerini icra ettikleri alandan koparılma çabası olarak gördüklerini ifade ettiler.
Ayrıca raporda bilgisayara erişim hakkı ile ilgili ihlale de dikkat çekildi:
“Yayına-kaynağa erişimde yaşanan sorunlarla birlikte, mahpuslara tanınan bilgisayara erişim hakkının kendilerine tanınmadığını, yazı yazmak, haber yapmak-yazmak konularında işlevselleştirilebilecek bir imkanın kullandırılmamasını bir hak gaspı olarak tanımladıklarını belirtmişlerdir.”
MEKTUPLAR GEÇ VERİLİYOR, KANTİNDE ‘KARTPOSTAL YOK’ DENİYOR
Raporda yer alan bilgiye göre gazeteciler kendilerine gönderilen mektuplara çok geç ulaşabiliyor. Bahsi geçen ihlal şöyle anlatılıyor:
“Örnek olarak, 7 Kasım 2022 günü yazılan bir mektubun ellerine 10 Aralık 2022 günü ulaştığını aktarmışlardır. Yani kabaca bir hesapla kendilerine gönderilen mektupların 1 ayı aşkın bir süreden sonra kendilerine verildiğini belirtmişlerdir. Yine devamla, kendilerine mektup yazan arkadaşlarına kartpostal göndermek istediklerinde ‘kantinde kartpostal yok’ denilerek bu taleplerinin reddedildiği tarafımıza aktarılmıştır.”
Raporda yer alan bir dikkat çekici ihlal ise görüşülen mahpuslardan Öznur Değer’e bir arkadaşı tarafından gönderilen kartpostalın ‘müstehcen’ olduğu gerekçesiyle el konularak kendisine verilmediğini aktarması oldu. Kartpostalın Roma Mitolojisine ait klasik bir tablo olduğu ortaya çıktı.
Bunun dışında gazeteciler avukat görüşlerine, aile görüşüne veya revire giderken diğer koğuşlarda bulunan mahpuslarla selamlaşmalarının engellendiğini paylaşarak hatta bu selamlaşmaların yer yer disiplin soruşturmalarına dahi konu edildiğini belirttiler.
Ayrıca gazeteciler, ‘Arkadaş görüş hakkı’ için de bildirdikleri isimlerin 1 ayı aşkın bir süredir ‘değerlendirme aşamasında’ olduğunu ifade ettiler. İlgili ihlal raporda şöyle anlatıldı:
“Avukatımız ziyareti gerçekleştirdiği tarihte henüz görüşçülere ilişkin dönüş olmamıştı. Ancak en son 1 hafta kadar önce görüşçülerin “sakıncalı” olması sebebiyle görüşçü olma taleplerinin reddedildiği tarafımıza iletilmiştir.”
HER BİR SORUN, TALEP İÇİN AYRI DİLEKÇE
Raporda, Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi’ndeki kimi uygulamaların hem çok bürokratik hem de bireyciliğe iten uygulamalar olduğu belirtilerek şöyle anlatıldı:
“Örnek olarak, ihtiyaç ve sorunlara ilişkin bir dilekçe yazılacağı zaman tek bir dilekçe ile ortak sorunların yazılmasına izin verilmediği ve her bir sorun için ayrı ayrı dilekçe yazmak zorunda bırakıldıklarını aktarmışlardır. Yine, aynı koğuş içinde olsalar dahi ve aynı soruna ilişkin talep veya şikâyette bulunsalar dahi, her bir mahpustan ayrı ayrı dilekçe talep edildiğini aktarmışlardır. Aynı prosedürün, aynı koğuş için yapılacak kantin alışverişi için de geçerli olduğu belirtilmiştir.”
Raporun sonuç ve öneriler bölümünde “Mahpusun dış dünya ile ilişkilerinin sağlanabilmesi için aile görüşünün yanı sıra arkadaş görüşü, mektup, faks vb. iletişim araçlarından faydalanma imkânının sağlanması gerekmektedir. Bu husus mahpusların fiziksel, ruhsal iyilik hallerinin yanı sıra sosyal iyilik halleri için de önemli bir haktır” hatırlatması yapılarak anayasal haklara vurgu yapıldı:
“5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un (CGTİH) tanımış olduğu, Hükümlünün telefon ile haberleşme hakkı (Madde 66), Hükümlünün radyo, televizyon yayınları ile internet olanaklarından yararlanma hakkı (Madde 67), Hükümlünün mektup, faks ve telgrafları alma ve gönderme hakkı (Madde 68) uluslararası standartlarla da uyumlu bir hale getirilmelidir. Birçok mahpusun disiplin soruşturmaları neticesinde, idare tarafından bu haklarının kullanımının yasaklanması müeyyidesi, temel hak ve özgürlükler perspektifinden bakıldığında; evrensel insan hakları normlarına aykırı olup kaldırılması gerekmektedir.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***