Bir dönem Alparslan Türkeş’in danışmanlığını yapan, bir süre önce MHP’den ayrılarak CHP’ye katılan Alaattin Aldemir, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetini ve sonrasında yaşanan gelişmeleri yorumlarken MHP’ye tepki gösterdi.
KRT TV’de dün yayınlanan Semra Topçu ile Haftanın Panoraması programında konuşan Aldemir, “Sinan Ateş arkadaşımızın mezarının üzerine toprak atanlar belli. Mezarını kazanlar ve kazdıranlar kim ve amaçları ne? Bunu sorguladığımız zaman gerçeğe ulaşabiliriz. Ben, CHP’ye geçtiğim için bu vahim olayı istismar ediyor değilim. Birilerinin sahip çıkması lazım” dedi.
‘BU CİNAYET YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI’
Aldemir, ülkücü hareketin çok büyük bir travma geçirdiğini söyledi. Aldemir şöyle devam etti:
“Bu cinayet, yeni bir dönemin başlangıcı. Bu travma hayra sebep olacak. Ülkücü hareket de burada özgürleşecek. Türk milliyetçileri de özgürleşecek. Bir süredir çok insan dövdüler, kimse ağzını açmadı. Mesela İstanbul’da İmamoğlu’na destek veren Demokrat Ülkücüler Bildirisi’ni okuyan Recep Küçükizsiz’e saldırdılar. Ankara’da Alpaslan Türkeş Vakfı’na saldırıldı. Bunlar, bir sürecin sonucudur.
‘BU İŞİN UCUNU BIRAKMAYACAĞIZ’
Bir harekette, milyonların içinde 100-200 kişi pisliğe bulaşmış olabilir. Ama bu hareketin yetkili makamlarında oturanların, bunları hukukun demir tarağıyla tarayıp dışarıya atması lazım. Atmıyor. Ülkücü hareket içinde ülkücü mafya ile mücadele eden tek benim. MHP’den ayrıldığım zaman rahmetli Rahşan Ecevit’e dediler ki ‘Ya biz mafyayı atıyoruz partiden’. Peki fotoğraf çektirdikleriniz ne iş yapıyordu? Çiçek Sevenler Derneği Başkanı mıydı, yoksa Kanarya Sevenler Derneği Başkanı mı? Biri çıkmış, Sinan Ateş arkadaşımıza, rahmetliye ‘FETÖ’ diyor. Hepimiz 40 kişiyiz, hepimiz birbirimizi iyi biliriz. Sen o alandasın, biz bu alandayız kardeşim, girme siyasetin alanına. Girersen yarın bu devlet değişir ve sonuçlarına katlanırsın. Tehdit filan etmiyorum. Bu işin ucunu bırakmayacağız biz. Takipçisi olacağım, namus, şeref sözü veriyorum.
‘NİYE SUSUYORSUNUZ?’
Şimdi diyorlar ki ‘MHP susuyor’. Peki Devlet Bey ile 25 yıldır görev yapan, Devlet Bey’in partiden attığı Ülkü Ocakları eski Genel Başkanları neden susuyor? Sadece bunlar mı? Milliyetçi sivil toplum örgütleri, Türk Ocakları var, Aydınlar Ocağı var, şu var, bu var; niye susuyorsunuz? Milliyetçi akademisyenler niye susuyor? Bir akademisyen öldürülmüş burada. Hrant Dink dahil diğer suikastlara Türk milliyetçileri duyarsız kaldı. Bundan sonraki suikastları nasıl önleriz? Ermeni, Kürt, kim olursa olsun suikasta uğradığı zaman sokakları doldurmalıyız. Bunu yapmazsak bu süreç devam eder, bu alaca karanlık kuşağı devam eder.
‘ÖLÜMÜ BAYILMA SANIYOR BUNLAR’
Tetikçi kim ki yani, tetikçiyi bulmakta ne var? İnek Şaban filmleriyle büyüyen insanlar, 20 yıldır AK Parti’yi iktidarda tutuyor. Kurtlar Vadisi ve Deli Yürek filmleriyle büyüyenler de işte bunları icra ediyor. Atariyle büyüdükleri için ölümü bayılma zannediyor bunlar. Sert konuştuğumun farkındayım. Aileler sahip çıksın çocuklarına. Biz, geçmişte şiddete bulaşmış insanlarız. Bizim üzerimize gelinirse, devlet eğer başınızın çaresine bakın derse biz bakarız. Sayın Kılıçdaroğlu’na saldırı oldu, Sayın Genel Başkan beni susturdu. Bir daha saldırı olursa susmam. Bu kapıdan alıp arka kapıdan bırakan devlet görevlileri de bu işte sorumlu. Kendilerini kurtaramazlar.
Bu iş o kadar büyük ki… Mafya, devlete hakim olmuş. Biz, haydut devlet miyiz? Gri listedeyiz, kara listeye mi girelim? Bu mu Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışan? Sadece MHP zarar görmüyor ki ortağı AK Parti de çok büyük zarar görüyor. Ben kimseyi suçlamıyorum ama bir MHP’li yetkili demeç veriyor; ‘Suskunluğumuzu bilmem ne yapmayın’. Ne yapacaksınız, hepimizi mi öldüreceksiniz?
‘DEVLET BEY PARTİYE HEKİM DEĞİL Mİ?’
Bugüne kadar, ülkücü harekete ve devletime zarar vermeyeyim diye konuşmuyordum. İki yıl önce Etimesgut’ta 26 kişi bana saldırdı. 60 yaşındayım, onların yaşında oğullarım var benim. Bana dediler ki ‘Bunlardan şikayetçi ol’. Ben, 80 öncesi devrimcilerle kavga yaptığım zaman da şikayetçi olmadım, muhbirlik yapmadım; ülkücüyü hiç şikayet etmem. Ama kim olduklarını da biliyoruz, niye gönderdiklerini de biliyoruz.
Devlet Bey partiye hakim değil mi, değilse arkasında başka bir irade mi var? Bu soruyu da soruyorum. Kaosa oynayan başka bir irade mi var? Devleti suçlamıyorum ama devletin içinde derin devletçilik oynayan, derin çeteleri suçluyorum, varsa… Yoksa suç işleyen bu kapıdan girip öbür kapıdan nasıl çıkıyor kardeşim?” (ANKA)
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***