Dünyanın tanıdığı ilk “narko-terörist” Pablo Escobar’dır.
1949’da Kolombiya‘nın Rionegro şehrinde yaşayan çiftçi bir baba ile ilkokul öğretmeni bir annenin yedi çocuğundan biri olarak dünyaya gelen Escobar, doğumundan kısa bir süre sonra ailesi ile beraber Medellín‘e taşındı.
Çocukluk ve gençlik yıllarını burada geçiren Escobar‘ın suç hayatı da daha ergenlik çağında başladı.
İlk yasa dışı faaliyetleri stereo ekipman kaçakçılığı yapmak ve mezar taşlarını çalıp satmaktı.
1976’da Escobar, kokain işine girmeye karar verdi.
xxx
“Kokain Kralı” olarak da bilinen Escobar önce rakiplerini öldürdü.
Sonra bölgede uyuşturucu sektöründeki farklı suç örgütlerini bir araya getirerek Medellín merkezli “Medellín Karteli”ni kurdu. Uyuşturucu ticaretini tekelleştirdi.
Bu daha önce hiç rastlanmamış bir gelişmeydi
xxx
1980’lerden 1991’e kadar lideri olduğu Medellín Karteli; başta Amerika Birleşik Devletleri ve Güney Amerika olmak üzere birçok bölgede büyük çaplı uyuşturucu ağları oluşturdu.
Ayrıca M-19 gibi yasa dışı örgütler ve Küba için kaçak silah ticareti yaptı, kara para akladı.
Uyuşturucu kaçakçılığı sayesinde o kadar güçlendi ki Kolombiya Hükümeti’ne savaş ilan etti. Güvenlik birimlerine, kamu çalışanlarına ve sivillere karşı bombalı ve silahlı eylemler gerçekleştirdi.
En az 4000 kişinin ölümünden sorumlu tutuldu.
Bir ara dünyanın en zengin 7. adamı olduğu söylendi.
44 yaşında vurularak öldürüldü.
xxx
Hayatını anlatan kitaplar, filmler arasında, Netflix’de Pablo Escobar’ın basit hırsızlık günlerinden, uyuşturucu kaçakçılığı imparatorluğuna dek tüm hayatını anlatan “Kötülüklerin Efendisi” adlı bir dizi de var.
Uzun dizinin ilk bölümünde Escobar’ın hayata, ilkokulda arkadaşları için para karşılığı soru çalarak başladığını görürsünüz.
Hocasının masasını karıştırır soruları bulur, pantolonun içine yerleştirir ama sınıfı terk edemeden hoca sınıfa girer.
Ve şüphelenerek sınavda farklı sorular sorar.
xxx
Para karşılığı arkadaşlarına dağıttığı sorular sınavda çıkmayınca Escobar kurtuluşu sınıfta kargaşa çıkarmakta bulur.
Habersiz ve sık yapılan sınavın adil olmadığını iddia ederek sıra kapağını vurmaya başlar, arkadaşları da ona katılır. Sınav yapılamaz….
xxx
Bu olaydan haberdar olan annesinin Escobar’a verdiği bir öğüt var:
– Kötü bir şey yapacaksan düzgünce yap. Aptal gibi yakalanma….
xxx
AKP’nin hukukçularıyla yandaşları da işler hesapladıkları gibi gitmeyince, sınavı yaptırtmak istemeyen Escobar gibi gürültü çıkartmaya çalışıyorlar.
Meclis kararı olmadan mevcut Cumhurbaşkanı’nın 3. kez aday olabileceğini iddia ediyorlar.
Üstelik hiç de inandırıcı olmayan bahaneler buluyorlar…
Güya 2. kez seçilmemiş de “Cumhurbaşkanı hükümet sisteminin” 1.Cumhurbaşkanıymış
o nedenle yeniden seçilebilirmiş…
Falan filan…
Sıra kapaklarını vurarak, bağıra çağıra, anayasal olmayan bir şeyi zorla hayata koyma çabasındalar…
Halbuki Anayasa’nın 101. Maddesi açık:
“Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.”
Şaşkın olmayın, madem liderinizin üçüncü kez cumhurbaşkanlığı seçimlerine girmesini istiyordunuz anayasayı ona göre yapsaydınız…
Şimdi istediğiniz kadar gürültü çıkarın, madde orada taş gibi duruyor…
Onu orada bırakan da sizsiniz.
xxx
Türkiye 1946’da “tek parti” rejiminden “çok partili” rejime geçti…
Bu çok esaslı rejim değişikliğine rağmen “çok partili” rejimin “ilk” cumhurbaşkanı Celal Bayar Türkiye’nin 3. Cumhurbaşkanı sayıldı.
1960 darbesi oldu. Ama Cemal Gürsel de o yeni anayasal düzenin ilk cumhurbaşkanı sayılmadı…
Keza Kenan Evren de…
xxx
Erdoğan 2014 yılında halkın oyu ile seçilmiş cumhurbaşkanı idi.
Yani 1. döneminde idi.
Denetimsiz, keyfi, baskıcı tek adam yönetimi peşindeydiler…
Bu nedenle tek adama uygun yeni bir model için 2017’de Anayasa değişiklik teklifi geldi.
2017 yılında, tek adam rejimine uygun yapılan Anayasa değişiklikleri 319 AKP milletvekilinin imzası ile sunuldu.
xxx
Anayasa değişiklikleri arasında Anayasanın 101. Maddesini de kapsayan değişiklik teklifi vardı.
Neydi o değişiklik?
“Cumhurbaşkanının partisi ile ilişiği kesilir” hükmü 101. maddeden çıkarıldı.
Ama aynı 101. Maddenin “Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir” kısmı aynen eskisi gibi bırakıldı.
319 milletvekili 2018 de seçilecek cumhurbaşkanı ilk cumhurbaşkanı olacak gibi yeni bir düzenleme yapmadı.
Belli ki unuttular…
xxx
O zamanki unutkanlıklarını şimdi anayasaya aykırı, akıl dışı zorlamalar ile aşma derdindeler.
Geçmişteki örneklerden hareketle YSK’nın anayasaya rahatça ihanet edebileceğine güvenerek algı operasyonları peşindeler…
YSK ne yaparsa yapsın anayasa maddesi orada duruyor…
Aksine hareket eden herkes anayasa suçu işler…
Şimdiden uyaralım, bu ciddi bir suçtur.
xxx
Sınav sorularını çalarken enselenen Escobar’a annesi ne diyor:
– Kötü bir şey yapacaksan düzgünce yap. Aptal gibi yakalanma….
Çok ihtiraslı siyasetçilere de büyükleri şöyle bir öğüt vermeli herhalde:
-Kötü bir şey yapacaksan kendine akıllı hukukçular bul, şaşkınlarla çalışma.
Mehmet Altan: İlk imzası 15 yaşında yayınlandı.20 yıl Sabah,6 yılda Star gazetelerinde baş yazarlık ve yazarlık, televizyon programcılığı ve yorumculuk yaptı. 30 yıl boyunca İstanbul Üniversitesi’nde hocalık yaptı.1993 yılından beri profesör. Yayınlanmış 40 civarında kitabı var.15 Temmuz sonrası Anayasa’nın 19.,26. ve 28. maddeleri yok sayılarak tutuklandı.21 ay cezaevinde kaldı. AYM,AİHM ve Yargıtay kararları ile hak ihlaline uğradığı saptandı. 29 Ekim 2016 tarihinden beri KHK’lı.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***